Fotoğraf: Kurdistan Commentary
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Gazetecileri Koruma Komitesi, (Committee to Protect Journalists / CPJ) Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani’ye gönderdiği mektupta gazetecilere yönelik tacizlere son verilmesini ve hapisteki tüm gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
Dünya çapında basın özgürlüğünü savunan bağımsız bir sivil toplum örgütü olan CPJ’nin İcra Direktör Yardımcısı Robert Mahoney’in kaleme aldığı mektupta ayrıca son dönemde gazetecilere yönelik hak ihlallerine de yer verildi.
TIKLAYIN - Irak Kürdistan Bölgesi'nde göstericiler ne istiyor?
TIKLAYIN - Irak Kürdistan Bölgesi’nde kitlesel gösteri çağrısı yapılıyor
Mahoney mektupta şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başbakan Barzani,
Size Irak Kürdistanı'nda son zamanlarda yaşanan basın özgürlüğünün kötüye gitmesiyle ilgili ciddi endişelerimizi ifade etmek için yazıyor ve sizleri gazetecilere yönelik saldırıları kınamaya çağırıyoruz. Gazeteciler misilleme korkusu olmadan işlerini özgürce ve güvenli bir şekilde yürütebilmeleri için elinden gelen her şeyi yapmalısınız.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi Gençlik ve Kültür Bakanlığı geçtiğimiz günlerde yerel yayın kuruluşları Rudaw, Speda ve Payam'ı, Irak Kürdistanı'nda devam eden protestolar sırasında, kamu görevlilerinin maaşlarının ödenmediği veya şiddeti ve sabotajları körükleyen veya toplumsal uyumu bozan materyallerin yayınlanmasının ciddi bir yasal işlemle sonuçlanacağı konusunda uyardı.
Bu ayın başlarında, aynı bakanlık, farklı bakanlıklardan ve ofislerden gelen bir dizi uyarı ve dava ile yayın kuruluşlarının Erbil ve Duhok'taki ofisleri iki ay süreyle kapatıldı, NRT'nin lisansı iki hafta süreyle askıya aldı. NRT'nin 20 Aralık'ta Süleymaniye'deki faaliyetlerine devam etmesine izin verilmesine rağmen, yayın ekipmanları zarar gördü.
Buna ek olarak, CPJ’nin araştırma ve raporlamaları en az üç gazetecinin şu anda Irak Kürdistanı'nda tutuklu olduğunu göstermektedir. Gözaltı ve bölge genelinde protestoları kapsayan gazetecilere yönelik saldırılar 2020’de giderek yaygın hale gelmiştir.
Bu endişe verici gelişmeler, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin kanun kapsamındaki yükümlülükleriyle bariz bir şekilde çelişmektedir. 2007'de Kürdistan Bölgesel Hükümeti , basın özgürlüğü ile ifade ve yayın özgürlüğü tanıyan ve hiçbir yayının kapatılmaması gerektiğini belirten bir Basın Yasasını kabul etti.
Yasada ayrıca, gazetecilerin toplum içinde iftira veya anlaşmazlıkları teşvik etme gibi suçlamalardan suçlu bulunmaları halinde ödemeleri gereken para cezalarını da net bir şekilde ayrıntılarıyla belirterek, gazeteciler tarafından yayılan görüşlerin kendilerine zarar vermek veya haklarını ihlal etmek için kullanılmaması gerektiğini belirtiyor.
Bu yasa, Kürt makamlarının Irak Ceza Kanunu'nu veya İletişim Cihazlarının Kötüye Kullanımı Yasası'nı, CPJ'nin araştırmalarında da belirttiği gibi, gazetecileri karalama ve yerel yetkililere yönelik eleştirilerinden ötürü devlet karşıtı suçlamalardan yargılamak için anlamsız hale getirilmiştir.
Irak Kürdistanı'ndaki mevcut protestolar ve küresel COVID-19 salgını arasında, çeşitli kaynaklardan en son haberler ve analizlere erişim her zamankinden daha önemlidir. Gazetecilerin ve medya kuruluşlarının yerel yönetimlerin misilleme korkusu olmadan haberleri sunmalarına izin verilmelidir.
Kürt Bölgesel Yönetimi her zaman Ortadoğu'da bir demokrasi feneri olarak övünmüştür. Eski Kürt Cumhurbaşkanı Mesud Barzani 2008’de CPJ heyetiyle yaptığı görüşmede, gazeteciliği elverişli bir ortam yaratma sözü verdi ve ifade özgürlüğü suçlamalarıyla ilgili tutuklamaları reddettiğini ifade etti.
Irak Kürdistanı'nda basın özgürlüğünün özgürce kullanılmasına izin vererek bu vaadi yerine getirmenizi tavsiye ediyoruz.
NRT'nin sürekli taciz edilmesini durdurmak, tutuklu gazetecileri serbest bırakmak ve yerel yayıncılar ile gazetecilerin misilleme korkusu olmadan işlerini özgürce ve güvenli bir şekilde yürütmelerine izin vermek, Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin basın özgürlüğüne olan bağlılığının güçlü bir sinyalini gösterecektir.”
(HA)