Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Toraks Derneği'nin hava kirliliği konusunda son raporu ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sınır değerlerine göre hızarladığı partikül madde haritası basınla paylaşıldı.
Raporda, Türkiye'de hava kirliliği sorununun "ölçüm yapılan istasyon ve kirlilik takibi yapılan gün sayısını azaltarak" çözülmeye çalışıldığı uyarısında bulunuldu.
Rapordan notlar ve Türkiye'deki hava kirliliğinin son durumu hakkında bilgiler şöyle:
Yetersiz Ölçüm
Son birkaç yıldır kamuoyunun gündemine daha sık gelen ülkemizin hava kirliliği sorunu, 2018 yılında ölçüm yapılan istasyon ve kirlilik takibi yapılan gün sayısı azaltılarak "çözülmüştür".
- 2017 yılında yetersiz ölçüm yapılan istasyon sayısı 26 iken, bu değer 2018 yılında 48'e yükselmiştir.
- Başka bir ifadeyle; 2018 yılında Türkiye genelinde bulunan her dört istasyondan birisi yeterli düzeyde ölçüm yapmamıştı
- Ölçüm yapmayan istasyonların hava kirliliğinin yoğun olduğu bölge ve dönemlerde ölçüm yapmaması dikkat çekicidir. Kuşkusuz bu durum, Türkiye'nin gerçek hava kirliliğinin izlenmediğine ve ülkemizin havasının sunacağımız verilerden aslında daha da kötü olduğuna işaret etmektedir.
Türkiye'de Hava Kirliliği (Ulusal Mevzuat Yönünden)
Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği sınır değerlerine göre daha yüksek değerleri partiküler madde (PM10) yönünden "temiz" kabul eden ulusal mevuzata göre dahi sadece 27 ilimizin (%33) havası "temiz"dir.
Başka bir ifadeyle; ulusal mevzuatımızın kabul edilemeyecek düzeydeki bilimsel olmayan kriterlerine göre dahi her üç ilimizden sadece birisinin havası sınır değerlerini aşmamaktadır.
Türkiye'de Hava Kirliliği (Dünya Sağlık Örgütü Mevzuatı Yönünden):
Partikül madde açısından 2018 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün izin verdiği sınır değerleri aşmayan yegâne ilimiz Ardahan'dır. En temiz beş ilimizin dördünde sırasıyla Tunceli (21 µg/m3) ve Hakkâri (21 µg/m3), Rize (23 µg/m3) ve Artvin (25 µg/m3)'in partikül madde düzeyleri (PM10) Dünya Sağlık Örgütü sınır değerlerine göre kirli olarak kabul edilmektedir.
İstanbul'da Hava Kirliliği:
İstanbul'da 2018 yılında toplam 30 istasyonun sadece 9'unda (%30) yeterli ölçüm yapılmıştır.
Başka bir ifadeyle; 2018 yılında her üç istasyondan ikisinde yeterli ölçüm yapılmamıştır. Öte yandan yeterli ölçüm yapılmayan istasyonların ağırlıkla Aksaray, Esenler, Göztepe, Kadıköy, Yenibosna gibi geçmiş yıllarda yüksek hava kirliliği yaşanan ilçeler olması, yeterli ölçüm yapılan dokuz istasyonun arasında Silivri ve Şile gibi hava kirliliği sorunu yaşamayan ilçeler olması dikkat çekici.
2016 – 2018 yılları birlikte değerlendirildiğinde; en az iki yıl yeterlli ölçüm yapılan istasyonlar arasında Kandilli ve Sarıyer ilçeleri haricindeki istasyonlarda yıllar içerisinde istikrarlı bir kirlilik azalması yaşanmadığı görülüyor.
Ankara'da Hava Kirliliği:
Gerek ulusal mevzuat, gerekse Dünya Sağlık Örgütü sınır değerleri açısından Ankara'nın havası partikül madde yönünden kirli.
Kirlilik Sincan (66 µg/m3), Keçiören (61 µg/m3), Ayaş (14 µg/m3) ve Çankaya'da (60 µg/m3) izin verilen sınır değerin 3 katına ulaşmakta ve geçmekte.
2016 – 2018 yılları birlikte değerlendirildiğinde ise Siteler dışında hiçbir ilçede yıllar içerisinde istikrarlı biçimde hava kirliliğinde azalma yaşanmamış, Sincan'da ise istikrarlı bir kirlilik artışı gözlendi.
Ankara'da da kirlilik açısından sorunlu olduğu bilinen Bahçelievler ve Sıhhiye ilçelerinde 2018 yılında yeterli ölçüm yapılmamış olması dikkat çekici.
İzmir'de Hava Kirliliği:
Üç büyük il arasında yer alan İzmir, Ankara ve İstanbul'dan farklı olarak her üç yılda tüm istasyonlarda yeterli ölçümün yapıldığı yegâne kent.
Benzer biçimde yine Ankara ve İstanbul'a kıyasla hava kirliliği sorununun daha az yaşandığı bir il.
Ancak bu avantajlarına rağmen yıllar içerisinde Alsancak dışında İzmir'in hiçbir ilçesinde istikrarlı bir kirlilik azalması yok. Ayrıca ölçüm yapılan yerlere bakıldığında ölçüm hava kirliliğin oldukça yoğun olduğu Aliağa'da yeterli ölçüm yapılmamış.
Türkiye'nin En Kirli İstasyonları (2016 – 2018):
Ağrı – Doğubeyazıt, Iğdır ve Bursa illerinin en az iki yılda partikül madde kirliliği açısından ilk on istasyon arasında bulunduğu dikkate alınırsa bu bölgelerin kirlilik bakımından istikrar kazandığı ifade edilebilir.
Öte yandan Iğdır, Bursa, Manisa, Erzincan ve Afyon illerinde, 2016 – 2018 yılları arasında en yüksek partikül madde kirliliği yaşadığı görülmektedir. Bu durum Türkiye'de yaşanan hava kirliliği sorununun İstanbul ve Ankara gibi metropollerle sınırlı kalmadığına, ülke genelinde bir yaygınlıkta bulunduğuna işaret ediyor.
Yıl Boyu Kirlilik (2016 – 2018):
Bilindiği üzere Avrupa Birliği ölçülerine göre 50 µg/m3 sınır değerinin aşıldığı gün sayısı bir yılda en fazla 35 gün olmalıdır.
Oysa Amasya (Şehzade), Bursa, Denizli (Bayramyeri), Iğdır, Manisa ve Niğde istasyonlarında sınır değerinin 2016, 2017 ve 2018 yıllarında aşım gün sayıları ortalama sırasıyla 283, 299 ve 293 gündür. Başka bir ifadeyle; bu bölgelerde yaşayan insanlar son üç yılda yılın 292 gününde (yılın %80'i) 50 µg/m3 değerinden daha fazla oranda partikül madde soluyarak geçirdiler.
Nerede Yaşayalım?
Türkiye'de ölçüm yapan 211 istasyondan sadece 5 tanesi (%2) 2016 – 2018 yılları arasında sağlıklı hava solumaya izin verecek ölçüm sonuçlarına sahiptir: Ardahan, Erzurum Pasinler, Tunceli, Çanakkale- Biga İçtaş, Artvin.