Fotoğraf: Ateş Alpar
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Biz Onur Yürüyüşünü düzenledik Ankara’da, biraz aceleyle düzenlemiş olduk. O gün Tunalı Hilmi’de yürüyüş yaparken de şiddete maruz kaldık, işkenceye maruz kaldık.
"Gözaltına alınanlardan ben ve bir kişi daha çıplak aramaya maruz bırakıldık karakolda.“ “Çıplak aramayla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bir şey olmadı yüksek ihtimalle kovuşturmaya yer yok sonucu çıkacak. O gün de üst aramasında iki kişiydik biz. Direndik. Bağırıp üstümüze yürüdüler. Ama ilk an bir anda bir hamleyle karşılaşınca donup kaldım ne yapacağımı bilemediğim için.”
İlay, Non-Binary Queer aktivist, Ankara
Kaos GL Derneği, LGBTİ+’ların İnsan Hakları 2021 Raporu’nu yayınladı. “Her Şeye Rağmen” üst başlığıyla yayınlanan rapor, derneğin 2007 yılından beri sürdürdüğü insan hakları izleme çalışmalarının bir ürünü.
Medyaya yansıyan ihlaller ile Kaos GL Derneği ve ilişkide olduğu diğer sivil toplum örgütlerine başvurular üzerinden hazırlanan rapor, 2021’de LGBTİ+ haklarının durumunu gözler önüne seriyor.
Rapor bugün (23 Şubat) düzenlenen çevrimiçi bir toplantıyla kamuoyuna açıklandı. Toplantıda raporun yazarı Avukat Kerem Dikmen ve İnsan Hakları İzleme Uzmanı Defne Güzel, 2021 yılını ve raporda öne çıkan sonuçları değerlendirdi.
2021 özeti: Her kategoride ihlal!
Rapora göre,
*2021, LGBTİ+’lar açısından ifade özgürlüğü hakkının çok yoğun olarak ihlal edildiği bir yıl oldu. Bütün ihlallerin yüzde 30’a yakınını ifade özgürlüğü ihlali oluşturdu.
*Kaos GL 2021’de 8 nefret cinayeti raporladı. Ancak, bu sayının çok daha fazla olduğu ve medyaya yansımadığı düşünülüyor.
*2021 yılında polis özellikle toplantı ve gösteri yürüyüşleri sırasında veya sonrasında işkence ve kötü muamele yasağını birçok defa ihlal etti. Aydın, Çanakkale, Ankara, İstanbul, İzmir gibi ülkenin birçok yerinde gerçekleşen en az yedi olayda en az 12 kişiye karşı bu yasak ihlal edildi. Emniyet Müdürlükleri veya İçişleri Bakanlığı bu olaylardaki işkence veya kötü muamele yasaklarını ihlal eden personel hakkında idari veya adli soruşturma açıldığına dair bir bilgi vermedi.
*Boğaziçi Üniversitesi ve destek eylemleri sırasında yaygınlaşan kötü muamele,
LGBTİ+ aktivistlere karşı çoğu zaman işkence boyutuna ulaştı.
*Toplanma ve gösteri yapma hakkına dönük katı devlet müdahalesi özgürlük ve güvenlik hakkı yönünden yoğun ihlalleri beraberinde getirdi. Boğaziçi eylemlilikleri, 8 Mart yürüyüşleri, İstanbul Sözleşmesi protestoları, Onur Yürüyüşleri bir araya geldiğinde yüzlerce LGBTİ+ özgürlük ve güvenlik haklarından mahrum bırakıldı; şiddet kullanılarak gözaltına alındı.
*Salgın gerekçesiyle uygulanan sokağa çıkma yasakları LGBTİ+’ları evlere mahkum ederken kamu kurumları ve iktidar koalisyonu ortağı partilerin takipçileri, toplu etkinliklerde bir araya gelmeye devam etti.
*Öğrenciler tarafından yapılan yurt eylemlerine katılan LGBTİ+’ların fişlendiği, bizzat İçişleri Bakanı tarafından itiraf edildi.
*Müzisyenler, LGBTİ+ olmaları gerekçe gösterilerek Konya, Diyarbakır, Gaziantep ve Bursa’da sahne yasaklarına maruz bırakıldı.
*LGBTİ+ hak örgütlerinden, kuruluşu 2020 ve öncesine dayananların önemli bir kısmı gerekçesiz olarak denetim sürecine alındı, denetlenenlerin bir kısmı idari para cezası ödemek zorunda kaldı.
Faili devlet
Raporun sonuç bölümünde bu tablo şöyle değerlendiriliyor:
“Devletin bütün kişi ve kurumlarıyla LGBTİ+’ları hedef tahtasına oturtarak herhangi bir hak başlığında LGBTİ+’lara erişim olanağı sağlamaması; var olan olanakları ortadan kaldırmaya çabalaması ve bundan ayrı olarak doğrudan LGBTİ+ varoluşunu hedefleyen eylem ve söylemler, bahsedilen büyük gerilemenin en önemli işaretlerinden olmuştur.
“Bu topyekün saldırıya rağmen LGBTİ+’ların insan hakları alanında en dinamik kesimi oluşturduğu, toplumsal muhalefetin hak alanından doğru unsuru olarak bütün baskılara rağmen özellikle ifade özgürlüğünü kullanma konusunda ısrarcı olduğu da görülmektedir.”
Rapor hakkında
Kaos GL’nin medya izleme faaliyeti sırasında objektifine giren haberlerin veya haber ajansından takip edilen günlük bültenlerin içerisinde yer alan haberlerin sırf raporlama için oluşturulmuş veritabanına aktarılması yoluyla elde edilen verilerden oluşan rapor, Türkiye’de LGBTİ+’ların insan hakları alanındaki en kapsamlı rapor olma özelliği taşıyor.
2007 yılından beri LGBTİ+’ların insan haklarını izleyen ve raporlayan Kaos GL, medyaya yansıyan verilerin yanı sıra kurumsal olarak verdiği danışmanlıklar veya sivil toplum ilişkileri, kişisel ilişkiler ve mesleki ilişkilerle elde ettiği bilgilerle de raporu zenginleştiriyor. Raporun ana kaynaklarından birini ise hak haberciliği yapan KaosGL.org internet gazetesi oluşturuyor.
Kaos GL LGBTİ+’ların İnsan Hakları Raporu, 1982 yılında oluşturulan HURIDOCS (Uluslararası İnsan Hakları Bilgi ve Dokümantasyon Sistemleri) sistematiği baz alınarak geliştirilmiş bir veritabanına araştırma sonucu elde edilen bilgilerin aktarılması ile oluşuyor.
2021 raporunda ayrıca hak sahipleriyle mülakatlardan alıntılar da yer alıyor. “Her Şeye Rağmen” üst başlığıyla yayınlanan raporu Av. Kerem Dikmen kaleme aldı.
Veri girişlerini ise insan hakları izleme uzmanı Defne Güzel gerçekleştirdi. Raporun kapağı ve içerisindeki fotoğraflar ise Ateş Alpar’a ait.
(EMK)