Fotoğraf: İYİ Parti
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yazılı bir açıklama yaparak deprem bölgesinde görev yapan gazetecilere destek çıktı, hükümetin ifade özgürlüğünü baskılamasını eleştirdi.
Türkiye halkının günlerdir deprem bölgesinde neler olup bittiğini öğrenmeye çalıştığını ifade eden Akşener, RTÜK'ün kanallara ceza hazırlığında olduğunu belirterek "Haber suç değildir, özgür medya bir gün herkese lazım" dedi:
Canlarımız, devletin kendilerine uzanacak elini beklerken, devleti idare eden iktidar, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üzerinden, milletimizin bu hakkına müdahaleye hazırlanıyor.
Bazı yayınlara dair eleştiri hakkımı saklı tutarak hatırlatmak isterim ki; bu süreçte yakınlarından ve bölgeden haber almak için çırpınan, milletimizi bilgilendiren, felaketin boyutlarını gözler önüne seren, enkazlardan müjdeler vererek hepimize nefes aldıran yayınlar, aba altından sopayı ya da cezayı değil takdiri hak ediyor.
İktidar, RTÜK üzerinden ceza planları yapacağına, milletimizin gelişmeleri, neden, milyonlarca dolar vererek satın aldırdığı televizyon kanallarından değil de bağımsız yayın yapan kanallardan izlediğini düşünmelidir.
Haber suç değildir. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘asrın felaketi’ derken, bu acıya dair bilgileri, felaketin boyutlarını milletimize ulaştırmak suç değil, olsa olsa durum tespitidir.
Hiç kimse unutmamalıdır ki; özgür medya bir gün herkese lazımdır. Ve özgür bir medya, özgür bir toplumun en önemli kazanımıdır.
Haber alma hakkını koruyup kollamak adına, depremin ilk dakikalarından itibaren, sorumlu yayıncılık yapan bütün gazetecilerin ve televizyonların yanında olduğumuzu ilan ediyor, haberciliği cezalandırmayı düşünenleri de bu büyük hatadan dönmeye davet ediyorum.
Deprem sonrası gazetecilere ve ifade özgürlüğüne yönelik saldırı ve engellemeler |
- 8 Şubat'ta Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Mahmut Altıntaş ile ve JinNews muhabiri Sema Çağlak Urfa Birecik’te bir bina enkazındaki çalışmalarını görüntülerken gözaltına alındı. Polis gözaltı gerekçesi olarak gazetecilerin turkuaz basın kartı olmamasını gerekçe gösterdi. Polis ifade sırasında gazetecilere, “Birecik’e neden geldiniz?”, “Kurum kartını size kim verdi?” şeklinde sorular sordu.
- Aynı tarihte MA muhabiri Mehmet Güleş, Diyarbakır’da Işık Apartmanı’ndaki arama kurtarma çalışmalarını takip ettiği sırada röportaj yaptığı bir arama kurtarma gönüllüsü Mehmet Nuri Güzel’le birlikte gözaltına alındı. Güleş ve Güzel “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekle” suçlandı. Diyarbakır Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Güleş ve Güzel haftanın her günü imza verme ve yurt dışı yasağı adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.
- Halk TV muhabiri Ferit Demir Malatya'da enkaz altındaki bir kişinin çıkarılmasını çektikleri esnada polisin saldırısına uğradı. Demir, İsmail Küçükkaya'nın Yeni Bir Sabah programına bağlanıp üzerinde Ankara TEM yeleği olan bir polis memurunun “Çekemezsin” dediğini ardından da tekme attığını söyledi.
- İrem Afşin Urfa’da bir emniyet müdürünün tehdidine uğradı. Afşin polisin kendisine "Devletimiz hakkında kötü konuşmaya cüret edersen antenini keserim, seni kapı dışarı ederim" dediğini aktardı. Afşin’e göre OHAL ilan edilmesinden sonra polisin gazetecilere yönelik tavrı sertleşti.
- Haftalık Le Point (Fransa) gazetesinin muhabiri Guillaume Perrier’in Türkiye’ye girişi reddedildi. Perrier’in "ulusal güvenliğe tehdit" olarak görülmesi nedeniyle Kasım 2022'den beri ülkeye girişinin yasak olduğu ortaya çıktı.
- Depremin ikinci gününde, 8 Şubat'ta, 10 saatten fazla süre Twitter’ın bant genişliği ciddi şekilde kısıtlandı. NetBlocks, Twitter'a erişimde bir kısıtlama olduğunu doğruladı.
- Antakya Altınözü’nde jandarma tarafından “yağmalama” yaptığı iddiasıyla tutuklanan bir gencin ölümüne ilişkin açıklamalarda bulunan gazeteci Seyhan Avşar, sosyal ağlarda yıldırma kampanyasının hedefi oldu.
- Gazeteci Mir Ali Koçer, Kahramanmaraş’ta arama-kurtarma çalışmalarındaki koordinasyon eksikliğini eleştiren bir depremzede ile yaptığı röportajın, “devlet burada” diyen bir polis memuru tarafından engellendiği bir video paylaştı.
- Maraş’ta bulunan Kazım Kızıl ise basın kartını göstermesine rağmen çekim yapmasının çevik kuvvet tatafından sözlü ve fiziksel olarak engellendiğini ve çevik kuvvetin kendisini çevredeki kişilere hedef gösterdiğini yazdı.
|
(HA)