Fotoğraf: MA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atamasını protesto ettikleri 1 Şubat'ta kampüste gözaltına alınan 52 öğrenci hakkında "Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" ve "Toplantı ve gösteri kanununa muhalefet etmek" iddialarıyla açılan dava görülmeye başlandı.
52 öğrencinin ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 49'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gerekirken sayının fazla olması nedeniyle duruşma 24'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Ancak buradaki salonun da küçük gelmesi nedeniyle birçok öğrenci ve avukat ayakta duruşmaya katıldı. Mağdur olduğu iddia edilen 4 güvenlik görevlisi ve bir müşteki de duruşmaya katıldı.
Duruşmayı Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri, Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Ahmet Şık ve Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da takip etti.
TIKLAYIN - Boğaziçili akademisyenler: Gençlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz
"51 gündür tek kişilik hücrede tutuluyorum"
Boğaziçi Üniversitesi'nde 4 Ekim'deki protestolar sonrası atanmış rektör Naci İnci'nin şikayeti üzerine tutuklanan Caner Perit Özen, tutuksuz yargılandığı davanın duruşmasına katıldı.
MA'nın haberine göre, duruşmada savunma yapan 51 gündür tutuklu olan Özen, cezaevinde tek kişilik hücrede tutulduğunu söyledi.
Olay günü öncesinde 2 öğrenci arkadaşlarının tutuklandığını ve bunu protesto etmek için eylem yaptıklarını dile getiren Özen, "Protesto hakkımızı kullandık. Her hangi bir suç işlemedik. Melih Bulu kampüse polis çağırdı yerlerde sürüklenerek gözaltına alındık." dedi.
Güvenlik görevlileri şikayetçi olmadı
Ardından söz alan güvenlik görevlileri, şikayetçi olmadıklarını ve davaya bu aşamadan sonra katılmak istemediklerini dile getirdi. Aynı zamanda müşteki olarak yer alan güvenlik görevlisi Ejder K. de şikayetçi olmadığını ifade etti.
Avukatlar beraat talep etti
Avukat Burçin Şahan söz alarak, güvenlik görevlilerinin şikayetçi olmaması nedeniyle beraat taleplerini dile getirdi. Şahan, birçok öğrenci hakkında 10 aydır devam eden yurt dışı yasağı uygulamasının da kaldırılmasını talep etti. Diğer avukatlar da aynı talepleri dile getirdi.
"Şikayetçi olan güvenlik görevlisi beni tanımıyor"
Savunmasını veren öğrenciler gözaltına alındıkları sırada zulme maruz kaldıklarını dile getirdi. Bir öğrenci ise gözaltına alındıktan sonra kendisinden şikayetçi olan güvenlik görevlisi ile görüştüğünü, bu güvenlik görevlisinin kendisini tanımadığını dile getirdiğini ifade etti. Buna rağmen yargılandığını dile getiren öğrenci, yurt dışına çıkma yasağı uygulamasının kaldırılmasını talep ederek, "Gözaltına alındığımda dolar 7 liraydı. Şimdi gitmek istesem iki kat daha çalışmak zorunda kalacağım" diye konuştu.
"İddianame boşa çıktı"
Savunmaların alınmasına tepki gösteren Av. Şahan, derhal beraat talebinde bulundu. Dosyada müşteki olarak yer alan güvenlik görevlisinin şikayetçi olmadığını dile getirdiğini hatırlatan Şahan, "Şikayetçi olmadığı için iddianame boşa çıkmıştır. Derhal beraat talebinde bulunuyorum" diye konuştu.
"Deliler ile suç arasında bağ yok"
Taleplerini dile getirmek üzere söz alan Avukat Şiar Şirvanoğlu, öğrencilerin yaşam hakkıyla ilgili karar verileceği uyarısında bulunarak, beraat talebinde bulundu.
Şirvanoğlu, "Bu dava utanç davasındır. Deliler ile suç arasında bağ yok. Sanıklar hakkında deliller yok. Türkiye'de hukuk bitiyor, bitmek üzere. Ayrıca hazırlanan iddianame, iddianame değil. Bu nedenle iddia makamının tutuklanmasını istiyorum. Emniyetin ırkçılığıyla dosya oluşturmuşlar" dedi.
"Savcı uluslararası metinleri ihlal etti"
Ardından söz alan avukat Ömer Kavali ise, iddianameyi hazırlayan savcının uluslararası metinleri ihlal ettiğini söyledi.
Savcının polisin emrine girdiğini savunan Kavali şöyle dedi:
"Hazırlık soruşturmasını yapan polis delil toplamamış, savcı ise buna rağmen hukuki süreçe geçmiştir. Burada bulanan güvenlik görevlileri şikayetçi olmadığını ifade etti. Savcı bunları şikayetçi olarak yazmayı utanmıyor mu? Müşteki olarak yazılanlar zarar görmediklerini dile getirdiler. Hürriyeti kısıtlamanın yaşanmadığı beli olmuştur. Ortada suç kalmadı. Doğrudan beraat etme durumu varsa, duruşmanın devamı zulümdür. Bu insanlar yerde sürüklendiler, aç ve susuz bırakıldılar."
Mahkeme gazetecileri çıkarmak istedi
Kavali'nin ardından mahkeme, basının içeride olup olmadığını sordu. Ardından basının dışarı çıkarılmasını istedi. Gazeteciler ve avukatlar mahkemeye tepki gösterdi. Gazeteciler, "Durup dururken neden çıkarmak istiyorsunuz? Ara kararı duymadan hiçbir yere çıkmıyoruz. Ayrıca niçin dışarı çıkarmak istediğinizi tutanağa dökmek zorundasınız. Aksi taktirde sizi HSK'ye şikayet edeceğiz" diyerek dışarı çıkmayı reddetti.
"Aleni bir şey yapmıyor musunuz?"
Avukat Zafer Kazan da, mahkemeye "Aleni bir şey yapmıyor musunuz? Basını neden çıkarmak istiyorsunuz. Çıkartamazsınız" diyerek tepkisini dile getirdi.
Kazan'ın ardından mahkeme iddia makamına beraat taleplerine dair söz verdi. İddia makamı beraat talebini reddetti. Avukatlar talebe gerekçe oluşturmadığı için usule aykırı olduğunu belirterek, itirazda bulundu. İddia makamı daha sonra talebin reddine ilişkin gerekçesinin "savunmaların alınmamasını" olarak gösterdi.
Beraat talebine ret
Duruşma avukatların talepleri ile devam etti. Taleplerin ardından mahkeme, şikayetçi olmamasına rağmen avukatların derhal beraat talebini reddetti. Mahkeme, gerekçe olarak protesto eylemlerinin, "Kişiyi hürriyetinden yoksun bıraktığını" ve "Toplantı ve gösteri kanuna muhalefet etmek" suçunun işlendiğini ileri sürdü.
Duruşma verilen 10 dakikanın ardından devam etti. Aranın sona ermesi ile tekrardan salona getirilen tutuklu Caner Perit Özen lehine öğrenciler slogan attı.
Bir sonraki duruşma 29 Kasım'da
22 öğrenci, yaptıkları savunmalarında haklarında devam eden adli kontrol uygulamalarının kaldırılmasını istedi. İstemlerin ardından iddia makamına söz verildi. İddia makamı taleplerin reddini istedi. Mahkeme, savunmalarının alınmış olmasından ötürü adli kontrol uygulamalarını kaldırdı. Ayrıca tutuklu bulunan Özen'i duruşmalardan vareste tutma kararı veren mahkeme bir sonraki duruşmayı 29 Kasım tarihe bıraktı.
Duruşmanın sonunda öğrenciler cezaevine götürülen arkadaşları Özen'i dakikalarca alkışladılar. (KÖ)