Haberin İngilizcesi için tıklayın
Libya’da yaşamını yitirdikten sonra Manisa’da toprağa verilen MİT görevlisinin cenazesiyle ilgili haberler nedeniyle tutuklu yargılanırken önceki gün görülen duruşmada tahliye edilen Yeni Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ve Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, tutuklanmaya giden süreci ve tutuklulukta yaşadıklarını anlattı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Erdoğan Alayumat ve Sadiye Eser’e konuşan Çelik ve Keser, yayın çizgilerinden rahatsız olunduğu için tutuklandıklarını belirterek “Dosyaya bakmadan tutuklama kararı verildi” dedi.
TIKLAYIN - Barış Terkoğlu, Ferhat Çelik ve Aydın Keser'e tahliye
Tutuklanmalarına gerekçe gösterilen olayın ilk olarak AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan tarafından “Libya’da birkaç tane şehidimiz var” sözleriyle duyurulduğunu anımsatan Çelik, bu açıklamanın ardından herkesin Libya’da yaşamını yitirenlerin kim olduğunu merak ettiğini söyledi.
Bunun üzerine bazı basın kuruluşlarının konuyla ilgili haber yaptıklarını kaydeden Çelik, kendilerinin de yapılan haberleri kaynak göstererek haber yaptıklarını söyledi.
"Hakim telefonla konuştuktan sonra tutuklandık"
Haberde kaynak göstermelerine rağmen hakkında soruşturma başlattığını söyleyen Çelik söyle konuştu:
“Haberi savcılığa nerden aldığımızı tane tane anlattık. Buna rağmen tutuklama talebiyle İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildik. Hakimlik bizi serbest bıraktı. Bir gün sonra savcı itiraz etti. Avukatım ile emniyette gittik. Oradan İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne çıkarıldık. Hakim 5 dakikada 3 kez ara verdi mahkemeye. Son arada telefonla konuştu ve hakkımızda tutuklama kararı verdi. Yani dosyaya bile bakmadan tutuklama kararı verdi.
“Devleti güvenliği 13 gün sonra akıllarına geldi”
“23-24 Şubat’ta konuya ilişkin haberler yayınlandı. 3-4 Mart’ta ise hakkımızda suç duyurusunda bulunuldu. Devletin güvenliği, gereken bilgileri yayınlandıktan 13 gün sonra mı akıllarına geldi?
“Açık kaynak göstererek haber yapmamıza rağmen bizi ‘casusluk’ ile suçluyorlar. Bütün gazeteciler şunu bilmeli ki şayet bu davadan bize ceza verilirse yapılan her haber sonrası o haberi yapan gazetecinin cezaevine girmemesinin garantisi yok.”
“Mesaj vermek istediler"
MİT Kanunu’nun değişmesinin ardından Anadolu Ajansı (AA) ve Sabah Gazetesi gibi iktidara yakın olan yayın kuruluşlarının MİT mensuplarının adını açıktan kullanarak defalarca haber yaptığını anımsatan Çelik sözlerine şöyle devam etti:
“Bunlar hakkında hiçbir soruşturma açılmadı. Bizim yayın çizgimizden rahatsız oldukları için bir suç yarattılar, bunu da bahane ettiler. Bizi tutuklayanlar ‘bir iddianame hazırlarız en az 3-4 ay içeri atarız. Bundan sonrada hiç bir gazeteci çıkıp haber yapmaz. Ya da yaparken iki üç defa düşünür. Libya ile haber yaparsa kırk defa düşünür’ mesajını vermek istediler. Biz de ibreti alem olalım diye tutuklandık.
“13 yıldır ilk defa 4 ay dinlendim”
“Yüzde 95’lik iktidar medyasına rağmen yüzde 5 kalan bir avuç, gerçekten kelle koltukta gazetecilik yapanlar büyük işler başarıyorlar. O yüzde 5 bugün ülkenin çoğunluğuna sesini duyurabilir ve bir şeyler değiştirebilirler.
“Cezaevleri ile bize bedel ödetemezler. 13 yıldır bir şekilde bu işin içindeyim. 13 yıldır ilk defa 4 ay dinlendim. Bu büyük bir 'lüks'. Böyle bir 'lüks' daha önce elime geçmedi. Ama artık yeter tekrar yazmaya başlamalıyım.”
Keser: Hiçbir talebim karşılanmadı
Aydın Keser ise, tutuklu kaldığı süre içinde cezaevinde yaşadığı hak ihlallerine dikkati çekerek, 120 gün boyunca hiçbir talebinin karşılanmadığını söyledi. Cezaevinde ilk olarak birlikte tutuklandığı Ferhat Çelik ile aynı odaya geçmek istediğini, ancak bu talebinin karşılanmadığını dile getiren Keser, buna ilişkin 4 kere dilekçe yazdığını ancak dilekçelerin hiçbirine cevap verilmediğini söyledi.
Yeni Yaşam gazetesini istemelerine rağmen kendilerine verilmediğini belirten Keser, bu konuda muhatap bulamadıklarını aktardı.
Yeni Yaşam gazetesinin köklü bir geleneğe sahip olduğunu ifade eden Keser, “Evrensel bir gazetecilik geleneğimiz var. Yayın çizgimiz gayet sağlam ve uydurma haberler yok. Gazetemiz her ne kadar baskı altında olsa da hep yayınına devam etti. 4 ay boyunca tutuklu kaldık ama bundan sonra yazmaya devam edeceğiz” diye konuştu. (HA)