İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Huri Özdoğan'ın Barış İçin Akademisyenlerin "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalaması sebebiyle "Terör örgütü propagandası" iddiasıyla Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaaya ilişkin beyanını yayınlıyoruz.
Sayın mahkeme heyeti,
Bu dava ile ilgili ilk beyanımı 4 Ekim 2018’de sundum. Orada, dava konusu olan ‘Bu suça ortak olmayacağız’ başlıklı bildiriyi imzalama nedenlerimi ve itirazlarımı açıklamıştım. İfademi hazırlarken benden önce beyanlarını veren akademisyenlerin metinlerini okumuştum.
Şimdi de Ekim 2018’den bugüne verilen ifadeler ve esas hakkındaki mütalaaları gözden geçirdim. Gözlediğim bir noktayı sizlerle paylaşmak isterim.
Önceki beyanlarda herkes kendi mesleği, uzmanlığı, cinsiyeti, dünya görüşüne göre imzasının anlamını, itirazını en iyi ifade etmenin çabası içindeyken, daha sonraki beyanların birçoğunda, daha çok sunulan belgelerin, taleplerin dikkate alınmamasının, söylenenlerin, itirazların hiçbir soru işareti uyandırmamasının hayal kırıklığı vardı.
Birçok metinde bu şöyle dile geliyordu: açıklamalarımın vereceğiniz kararı etkileyeceğini düşünmüyorum ama bir yere de not düşmek istiyorum.
Bütün kes-yapıştırlara inat, ben de bugüne şöyle bir not düşmek istiyorum:
Suçlanan her insanın kanıta dayalı bir iddianame ile yargılanma hakkı vardır, benim de…Herkesin kendisine yöneltilen suçlamalara karşı yaptığı savunmanın ciddiye alınmasını bekleme hakkı vardır, benim de…
Diğer meslektaşlarım gibi, ben de, yasalarla güvence altına alınmış demokratik haklarıma dayanarak hayati bulduğum bir konuda fikrimi paylaştım. Bu demokratik haklarımın korunmasını ve beraatımı talep ediyorum. (HÖ/TP)