*Fotoğraf: HDP
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit, İstanbul Sözleşmesi, HDP’nin kapatılması davası ve Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine değinen Günay’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"İmralı'da ne oluyor?"
"Daha dün Öcalan’ın ailesiyle yapmak istediği telefon görüşmesi yarıda kesildi. İmralı Adası’nda bulunan Abdullah Öcalan ve Hamili Yıldırım'ın aileleriyle telefon görüşmesi yapıldı. Ancak Sayın Öcalan kardeşi Mehmet Öcalan ile konuşurken telefon birden kesilmiş, tüm taleplere rağmen bir daha arama gerçekleştirilmedi.
Buradan hükümete, Adalet Bakanı’na ve tüm yetkililere soruyoruz; İmralı’da ne oluyor? Yasal bir hak olmasına rağmen neden İmralı’da aile görüşünü engelliyorsunuz? Savunma hakkının en temel unsuru olan avukat-müvekkil görüşmesidir. İmralı adasında vekil-müvekkil görüşmelerini neden engelliyorsunuz?
TIKLAYIN-Prof. Dr. Osman Can: Bu iddianame ile HDP kapatılamaz
"Suç icat etmişler"
Kürt halkı ve Türkiye demokrasi güçleri HDP’ye yönelik saldırılara, kapatma davasına gereken en güçlü cevabı Newroz alanlarında verdi. Biz Saray’da ve iktidar ortaklarının kapalı kapılar ardında partimizle ilgili ne tür kararlar verdiğini ilgilenmiyoruz, dikkate de almıyoruz. Siyaset ve siyasetçiler için tek yargı mercii halktır, halkın vicdanıdır. Bizim için önemli olan halkın verdiği karardır.
İktidarın güdümündeki yargının iddianamesinde partimizin kapatılma isteminin yanı sıra, 687 arkadaşımıza siyaset yasağı getirilmesi ve böylece siyaseten etkisizleştirilmesi çabası da davanın siyasi bir dava olduğunu teyit ediyor.
İddianamedeki AİHM’in Demirtaş kararında inceleyip çürüttüğü deliller, vekillerimiz hakkında AYM’nin ihlal gördüğü ve beraat kararı verdiği olaylar, devletin onayı ile İmralı'da yapılan görüşmeler maalesef delil olarak sayılmış.
Öyle boş bir iddianame ki ‘Davalı parti hiçbir milli meselede Türkiye'nin yanında yer almamış, karşısında kim varsa onların safında yer almayı tercih etmiştir’ denilerek, ellerinde somut hiçbir delil olmadığı için ‘iktidarla aynı düşünmemek’ şeklinde yeni bir suç icat etmişler.
TIKLAYIN-Gergerlioğlu: Teslim olmayacağım gelip zorla götürebilirler
"90'lı yılların karanlığı"
İnsan hakları mücadelesinden asla taviz vermeyen vekilimiz Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü ve maalesef 90’lı yılları aratmayacak şekilde gözaltına alındı.
90’lı yılların karanlığında da halkın iradesi hiçe sayılıp vekillerimiz yaka-paça gözaltına alınıyordu, yıl 2021, AKP- MHP faşist bloğunun karanlığında da halkın iradesi, hiçe sayılıp milletvekillerimiz gözaltına alındı. İlk defa olmuyor siyaseten bertaraf edemedikleri vekillerimizi, boynuna ip geçirdikleri yargı eliyle bertaraf etmeye çalışmaları.
"Kirli propagandaya başvuruyorlar"
Cumhuriyet başsavcısı Devlet bahçeli, talimatı vermişti ne de olsa. AKP hukuk bürosu da hemen harekete geçti. Söz konusu günle alakası olmayan, kumpas ve sahte bir görüntü üzerinden gözaltına alındı vekilimiz.
İşte AKP-MHP ortaklığı HDP ile baş etme konusunda bu kadar zavallı halde. Bugüne kadar kullanılmış ne kadar pespaye yöntem varsa, yalan, riya, kirli propaganda varsa hepsine başvuruyorlar.
TIKLAYIN-EŞİK'ten Avrupa Konseyi'ne, İstanbul Sözleşmesi çağrısı
"Sözleşmeyi sonuna kadar savunacağız"
"HDP bir kadın partisi ve bu saldırıların yanı sıra, kadınların uzun soluklu mücadelesi sonucu elde edilmiş bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesi, bir gece yarısı darbesiyle, Meclis iradesi yok sayılarak, Anayasa çiğnenerek feshedildi. Kadınlar, yaşamları için sürdürdüğü mücadeleden de dayanışmayı büyütmekten de vazgeçmeyecek.
Kadınların vazgeçmeyeceğini de en iyi bu iktidar biliyor. Ve biz HDP olarak bir kez daha ifade ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini reddediyoruz. Kadınların mücadelesinde en önde biz olacağız. Yok saydığınız, kriminalize ettiğiniz eşbaşkanlık sistemini sonuna kadar sahiplendiğimiz gibi İstanbul Sözleşmesini de sonuna kadar savunacağız.” (RT)