Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Yeşiller / Avrupa Özgür İttifakı , Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) grubu ve Avrupa Birleşik Solu - İskandinav Yeşil Solu’ndan (GUE/NGL) 69 milletvekili Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e bir mektup ile çağrı yaptı.
"Kayyım hukukun üstünlüğüyle bağdaşmıyor"
Mektupta şu ifadelere yer verildi:
“Başta HDP milletvekillerinin ve belediye başkanlarının tutuklanması olmak üzere Türkiye'deki demokratik siyasi muhalefete yönelik baskı; Kürtlerin yaşadığı Irak ve Suriye'nin kuzey bölgelerine yönelik devam eden Türk bombardımanları konusunda dikkatinizi çekmek için yazıyoruz.
“Hükümet politikasını, özellikle Kürt politikasını eleştiren herkesi terörist ilan ediyor. Son beş yıl içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iktidardaki AKP’si aşırı milliyetçi müttefikinin de yardımıyla ve OHAL koşulları altında son derece otoriter bir sistem kurdu. Bu süreçte parti liderleri, milletvekilleri, seçilmiş Kürt belediye başkanları, binlerce HDP üyesi, gazeteci, akademisyen, avukat, sivil toplum temsilcisi, insan hakları aktivisti de dahil olmak üzere 90 binden fazla kişi 'terörizmle ilgili suçlamalarla tutuklandı. Hükümet genel olarak politikalarını, özellikle Kürt politikasını eleştiren herkesi terörist, hain ve devlet düşmanı olarak nitelendiriyor.
“Türk tipi başkanlık sistemi”, güçler ayrılığı ve bağımsız yargı ilkesini zayıflatmıştır. Türk hükümetinin hukuksuz saldırıları sadece parlamenter demokrasiye yönelmiyor. Ayrıca, Kürt illerindeki HDPli belediye eşbaşkanlarını yasadışı bir şekilde görevden alarak yerlerine “vali-kayyımlar” atıyor. 31 Mart 2019'da yapılan yerel seçimlerden bu yana, hükümet 65 HDPli belediyeden 46’sına hukuksuz bir şekilde el koydu. Venedik Komisyonu 18 Haziran 2020 tarihinde 979/2019 sayılı görüşünü açıkladı ve mevcut durumun demokrasinin temel ilkeleri, hukukun üstünlüğü ve yasanın öngörülebilirliği ile bağdaşmadığını söyledi.
'Kürt bölgelerine yönelik saldırılarda siviller öldürülüyor'
“Ayrıca, Türk ordusunun Sinjar ve Mahmur Kampı bölgelerindeki hava saldırılarının yanı sıra 14 Haziran'da başlayan Güney Kürdistan'daki (Irak Kürdistan Bölgesi) diğer operasyonları hakkındaki ciddi endişelerimizi de dile getirmek istiyoruz. 23 Haziran 2020'de Kobanê'de ise bir drone saldırısı düzenledi. Her iki saldırıda da birçok sivil hayatını kaybetti ya da ağır yaralandı.
'Türkiye’nin saldırıları IŞİD’in güçlenmesine zemin hazırlayabilir'
“17 Haziran 2020'den bu yana, Türk ordusu, Irak Kürdistan Bölgesine doğru ilerliyor. Bu askeri harekat bölgeyi istikrarsızlaştırıyor, insani acıları artırıyor ve özellikle IŞİD’e karşı kaydedilen ilerlemeye zarar vererek terörist grupların yeniden dirilmesi için verimli bir ortam sağlıyor. Ayrıca, devam eden hava saldırıları daha fazla insanın yerinden edilmesine yol açabilir ve onları komşu ülkelerin veya Avrupa'nın farklı bölgelerinde sığınmacı olmaya zorlayabilir.
'Türkiye’nin bu eylemleri tolere edilmemeli'
"Türkiye, NATO ve Avrupa Konseyi üyesidir ve AB için aday bir ülkedir. Komisyon, ulusal ve uluslararası hukukun tüm demokratik normlarına karşı olan bu eylemleri tolere etmemelidir. Sizden Erdoğan’ın otokratik rejimine karşı harekete geçmenizi istiyoruz.
"AB, Akdeniz'de de savaşçı bir Türkiye davranışıyla karşı karşıya. AB'nin kendisine yönelik olan da dahil olmak üzere bu kadar saldırganlıklar karşısında pasif kalamayız. Komisyon'dan, bu yasadışı baskı ve saldırıların yanı sıra uluslararası hukuka yönelik saldırıların sona erdirilmesi için ekonomik ve hedefli yaptırımlar şeklinde acil ve somut adımlar atmasını talep ediyoruz."
Mektubu gönderen grup temsilcileri ise şöyle:
François Alfonsi, Yeşiller / Avrupa Özgür İttifakı ( Yeşiller / EFA)
Andreas Schieder, Sosyalistler ve Demokratlar (S & D) grubu
Nikolaj Villumsen, Avrupa Birleşik Solu - İskandinav Yeşil Solu (GUE/NGL)
(EMK)
*Fotoğraf: Anadolu Ajansı