Haberin İngilizcesi için tıklayın
İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteği ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ile birlikte yaptığı “Türkiye Kamuoyunda AB Desteği Ve Avrupa Algısı Araştırması”nın sonuçları yayımlandı. MetroPOLL araştırma şirketi tarafından yapılan yürütülen araştırma 35 ilde 4 bin 506 kişi ile gerçekleştirildi.
*Araştırmaya göre halkın yüzde 60’ı Türkiye’nin AB üyesi olmasını destekliyor ancak sadece yüzde 23’ü Türkiye’nin AB üyeliğinin gerçekleşeceğine inanıyor.
* Türkiye’nin AB üyeliğine destek yüzde 66 ile en fazla Türkiye’nin güneydoğusundan, yüzde 59 ile en düşük olarak Türkiye’nin kuzeydoğusundan geliyor.
Kadınlar destekliyor
*Katılımcılar arasında kadınların yüzde 64’ü, erkeklerin ise yüzde 57’si AB üyeliğini destekliyor.
*AB üyeliğini en fazla destekleyen yaş grubunu yüzde 66 ile 18-24 yaş grubu oluşturuyor. Eğitim düzeyine göre yüzde 67 ve yüzde 66 ile en fazla destek lise ve üniversite mezunlarından geliyor.
*Türkiye’nin AB üyesi olacağına inananların oranı ise yüzde 23 iken, bu oran 2015 yılında yüzde 30, 2016’da yüzde 36 ve 2017’de yüzde 31 olarak ölçüldü. Üyeliğe en yüksek düzeyde inanç yüzde 34 ile güneydoğuda iken, en düşük inanma düzeyi yüzde 19 ile ülkenin batısındaki illerde kaydedildi.
Beklentiler
*AB üyeliğini destekleyenlerin yüzde 75’i refah ve ekonomik gelişme, yüzde 57’si demokrasi ve insan haklarında ilerleme, yüzde 45’i ise Avrupa’da dolaşım, yerleşme ve eğitim imkânı için desteklediğini belirtti. *AB üyeliğini desteklemeyenlerin ise yüzde 59’u kimlik ve kültüre zarar vereceğini düşündüğü için desteklemediğini belirtirken, yüzde 24’ü AB’nin geleceği olmadığını düşünüyor, yüzde 20’si ise dış ilişkileri zayıflatacağına inanıyor.
*AB üyeliğine destekte ekonomik ve özgürlük ortamına ilişkin beklentiler ön plana çıkarken, destek verilmemesinin en önemli nedeni olarak kimlik ve kültürün zedelenme endişesi görülüyor.
*Katılımcıların yüzde 37’si için AB refah ve ekonomik gelişmişlik anlamına gelirken, yüzde 21 için demokrasi ve özgürlük, yüzde 12 için gerileme ve düşüş, yüzde 12 için ise serbest dolaşım ve sınırların kalkması anlamına geliyor.
*Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyenlerin yüzde 49’u için AB refah ve ekonomik gelişme anlamına gelirken, sadece yüzde 2’si için gerileme ve düşüş anlamına geliyor. Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemeyenlerin yüzde 31’i için ise AB gerileme ve düşüş anlamına geliyor, bunların sadece yüzde 16’sı için refah ve ekonomik gelişmişlik ifade ediyor.
*AB üyeliğini destekleyen ve desteklemeyenlerin AB’ye bakışındaki bu derin farklılığın, toplumsal kutuplaşma ve dünya görüşü farklılıklarının da bir göstergesi olarak yorumlanabileceği belirtiliyor.
Önyargılar engel
*Katılımcıların yüzde 78’i Türkiye’nin AB üyeliği önündeki en önemli engeli kültürel ve dini farklılıklardan doğan ön yargı olarak değerlendiriyor. Bunu yüzde 29 ile Türkiye’nin ekonomik gelişmişlik düzeyi ve yüzde 28 ile demokrasi ve insan haklarındaki sorunlar izliyor. Halkın genelinde Türkiye’ye ön yargı ile yaklaşıldığına ilişkin bir kanı olduğu anlaşılıyor.
*Türkiye-AB ilişkilerinde en öncelikli gündem maddesinin katılımcıların yüzde 38’i için mülteci krizi, yüzde 27’si için üyelik müzakereleri, yüzde 17’si için vize serbestliği ve yüzde 13’ü içinse Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin olduğu görülüyor. Katılımcıların yüzde 64’ü gümrük birliğinin modernizasyonunun iki taraf için de faydalı olacağını düşünüyor.
*Katılımcıların yüzde 60’ı Türkiye’nin AB üyeliği için gereken yönetsel ve kurumsal kapasiteye ve insan kaynağına sahip olduğunu düşünüyor.
*Yüzde 57 de Türkiye’nin AB üyesi olmak için üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği kanısında.
Reformları hızlandırın
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu araştırma sonuçlarına ilişkin, “AB’nin Türk halkının bu bilincine karşılık vermesi ve Türkiye’nin üyelik sürecini canlandırmaya yönelik adımlar atması gerekli. Avrupa Komisyonunun yeni kabinesi ile AB Konseyi’nin yeni başkanı ve diğer yetkililerden bu konuda inisiyatif almalarını bekliyoruz. Hükümetimize de AB reformlarını yeniden hızlandırma, yargı stratejisi ve vize serbestliği gibi alanlarda atılan adımları devam ettirme çağrısında bulunuyoruz” dedi.