Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) her çarşamba düzenlediği Pandemi Bültenlerinin beşincisi "COVID-19 Aşı Dayanışma Çağrısı" başlığıyla gerçekleşti.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Meltem Günbeği, çok uzun bir bekleyişten ve toplum olarak çok fazla kayıp yaşatılmasından sonra 1,5 yıldır süren krizden çıkma şansı doğduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı'nı tüm yetişkin nüfusun eşitlikçi ve ayrımsız bir yaklaşımla aşılayacak şeffaf ve demokratik bir aşı stratejisi yürütmeye çağıran Günbeği, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Aşılamada öncelikli grup uygulaması bırakılmalı"
- Aşılamada öncelikli grup uygulaması bırakılmalı, aşılama Türkiye'de yerleşik tüm 18 yaş üstü nüfusa açık olmalıdır.
- Güvencesiz çalıştırılmada yaygınlık ve tüm güvencesizlerin kırılgan gruplar içinde yer alması da dikkate alındığında SGK kapsamında olanlar ve olmayanlar arasında fark olmamalıdır.
- Kapalı ve kalabalık ortamlarda çalışan işçiler, üniversite öğrencileri, mülteciler, mevsimlik işçiler, hastaneye erişimi sınırlı kırsal bölge sakinleri, cezaevinde yaşayanlar, LGBTİ+'lar, evsizler ve tüm kırılgan grupların aşılanması için ise özel çaba sarf edilmelidir.
- Tüm yetişkin nüfus en az bir doz aşı aldıktan sonra, 65 yaş üstü nüfusun ve sağlık çalışanlarının üçüncü dozları eldeki bilimsel veriler ışığında planlanarak yapılmalıdır.
- Özellikle Delta varyantı ile birlikte aşılamada başarılı olan İngiltere'de vaka sayılarında son dönemdeki artış da dikkate alınarak varyantların analizi için viral genom sekanslama çalışmaları başlatılmalı, dozların zamanlaması konusundaki kararlarda bu bilgiler kullanılmalıdır.
- Aşılama ile ilgili veriler ivedilikle, bilimsel standartlara uygun bir şekilde paylaşılmalıdır. Yaş, meslek, yerleşim bölgesi gibi parametrelere göre aşılanma oranları açıklanarak, aşı tereddüdü gerçeğinin ortaya konması ve üstüne gidilmesi gereklidir.
- Kamusal sorumluluk olan aşılama hizmeti için halktan "aydınlatılmış onam" adı altında "taahhütname" alınma uygulaması derhal bırakılmalıdır. Süreçte sadece aşılarla ilgili olarak bilgilendirme içeren formlar oluşturulmalıdır. Aşılamanın tüm sağlık sonuçları kamusal sağlık hizmetinin bir gereği olarak devletin sorumluluğunda kalmalıdır.
- Aşı tereddüdünün önüne geçilmesi ve halkın aşılamaya teşvik edilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından acilen bir iletişim kampanyası başlatılmalı, tüm süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir.
- Aşılama kapasitesi artırılmalıdır ancak günlük kararlar ile programsızlık içinde aşı gruplarının açıklanması kaotik durumlara neden olmaktadır.
"Kararlar günübirlik alınıyor"
Pandemi Bülteni'nde sunumun ardından TTB Pandemi Çalışma Grubu üyeleri kısa sözler aldı.
Prof. Dr. Feride Aksu Tanık pandemi döneminde işsiz kalan 12 milyon yurttaşın, mevsimlik tarım işçilerinin ve mültecilerin aşılanmasının önemine bir kez daha vurgu yaptı. Aksu Tanık, Sağlık Bakanlığı'nın da aşı tedariki ile ilgili bilgileri şeffaf biçimde paylaşması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Dr. Tomris Cesuroğlu aşılamada artan hızın süreklilik kazanmasının önemine dikkat çekerken sözlerine şöyle devam etti: "Ne yazık ki kapsamlı bir planlama yok. Kararların günübirlik alındığını görüyoruz. Aşı tereddüdünün oluşmasının başlıca sebebi de pandeminin güven sağlayan biçimde yönetilememesi. Dolayısıyla ciddi bir iletişim kampanyasına büyük ihtiyaç var."
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da aşı olan insanlara imzalattırılmak istenen taahhütnamenin tedirginliği artırdığını belirterek, "Eşitsizlikleri ve tedirginlikleri giderecek bir aşılama çok önemli. Kendimizi, sevdiklerimizi ve toplumu korumak için aşı çağrısını yaygınlaştırmak zorundayız" dedi.
(AÖ)