Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), bugün açıklanan yıllık aylık 13,58 yıllık da yüzde 36’lık enflasyona karşı Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) önünde bir eylem yaptı.
TÜİK’in açıkladığı enflasyonun yalan olduğunu belirten KESK üyeleri yoksulluk ve sefaletin arttığını söyledi. TÜİK yetkililerinin sanal enflasyonun farkında olmadığını belirten KESK’liler, insanca yaşamaya yetecek bir ücret vurgusu yaptı.
KESK’liler eylemde bir de üzerinde “Rakamlar yalan yoksulluk gerçek” yazan pankart açtı.
Eylemde konuşan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Osman Özyurt, “2021’i geride bıraktık ancak ne yazık ki yaşadığımız sorunları geride bırakmadık. 2021’de aralıksız devam eden zam yağmuru 2022’nin ilk dakikalarından itibaren zam kasırgasına dönüştü” dedi.
"TÜİK, düşük ücret politikasının aracı"
Ekonomik krizin yükünün halka yıkıldığını söyleyen Özyurt ‘yaşanan zam yağmurunun’ TÜİK vasıtasıyla resmi enflasyona yansıtılmadığını ifade etti.
Özyurt şöyle konuştu:
"İğneden ipliğe zam kasırgasının sürdüğü mevcut koşullarda TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon verilerinin kamu emekçileri, işçiler, emekliler başta olmak üzere halk nezdinde hiçbir karşılığı kalmadı.
"Çünkü TÜİK çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirdi.
"Temel gıda maddelerinde sadece son bir ay içinde yaşanan artış 25’i aştı. Son bir yılda yaşanan artış ise yüzde 80’i buluyor. Son bir yılda elektrik yüzde 155, doğalgaz yüzde 43 zamlandı.
"Dört kişilik bir ailenin hem açlık hem de yoksulluk sınırı son bir yılda yüzde 55 arttı. Açlık sınırı 4 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 13 bin TL’yi geçti. Sürekli övünülen asgari ücret zammı daha 20 gün geçmeden aylık yaşam maliyetinin altında kaldı.
"2021 başında 3 bin 932 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşı ile 533 Dolar alınabiliyor iken, vergi kesintileri ile Aralık’ta 4 bin 120 TL’ye düşen söz konusu maaş ile bugün alınan dolar 220 birim azalarak 313 dolara indi. Tüm çalışanlar gibi kamu emekçileri de bu süreçte daha fazla yoksullaştı.
"Dolayısıyla bu koşullarda altı milyon kamu emekçisi ve emeklisinin sahte verilerden türetilen enflasyon farkı ile çoktan kadük hale gelmiş toplu sözleşme artışları ile yetinmesi beklenemez.
"2022-2023 yıllarını kapsayan “toplu sözleşme” gittikçe artan hayat pahalılığı karşısında çoktan kadük olmuştur."
"En az asgari ücret oranında zam"
Kamu emekçileri daha sonra taleplerini şöyle sıraladı:
- Kamu emekçilerinin ve emekliklerin yıllardır artan kayıplarını gidermek için iki adımlı bir plan hayata geçirilmelidir.
- İlk adımda kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaşları Ocak ayından itibaren en az asgari ücrete yapılan artış oranında, yani yüzde 50,4 oranında artırılmalıdır.
- İkinci adımda mevcut “toplu sözleşme sistemi” derhal değiştirilmeli, grev hakkı ile tamamlanan evrensel gerçek toplu sözleşme sistemine geçilmelidir.
- Bunun devamı olarak en geç üç ay sonra toplu sözleşme masası kurulmalıdır. Tüm tarafların ve bağımsız iktisatçıların katılımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı tespit edilmelidir.
- En düşük maaşı alan, eşi çalışmayan, iki çocuklu kamu emekçisinin geliri maaş zammı, kira yardımı, ulaştırma yardımı, yemek yardımı gibi kalemlerde yapılan artışla tarafların birlikte belirlediği dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı rakamının üzerine çıkarılmalıdır.
- Tüm kamu emekçilerinin maaşları en düşük maaşı yoksulluk sınırı üzerine taşımak üzere yapılan artış oranında artırılmalıdır.
TIKLAYIN - TÜİK'e göre yıllık enflasyon yüzde 36
TIKLAYIN - ENAG'a göre yıllık enflasyon yüzde 82,81
(HA)