İkizköylüler: Akbelen Ormanı yaşıyorsa direnişimiz sayesinde

* Fotoğraflar ve video: Özlem Kara.

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı'nda, Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılan maden sahasının faaliyetlerine direnen İkizköylüler ve çevreciler mücadeleye devam ediyor.

"Direne direne kazanacağız, Akbelen ormanı bizimdir," diyerek 500 günü aşkın bir süredir madene karşı mücadele veren İkizköylüler, madenin yarattığı tahribat nedeniyle zor süreçlerden geçse de mücadeleye inançları tam.



Madencilik faaliyetleri nedeniyle çam balı, buğday gibi ürünleri üretemediklerini ifade eden İkizköylüler, güne kesif bir kömür kokusuyla başlıyor. İkizköylülerin yanında olduğumuz sınırlı sürede bizim de maruz kaldığımız kömür kokusunun çevreye ve o çevrede yaşayan canlıların sağlığına nasıl zarar verdiğini ölçmek zor değil. Bu zorluğu İkizköylüler de teyitliyor:

"Sabah uyandığımızda kömür kokusu yüzünden saatlerce öksürüyoruz. Artık kömür solumak istemiyoruz. Gerekirse karanlıkta otururuz. Ormanımızda böyle bir faaliyet istemiyoruz."

Nöbet çadırları

Tüm bu karamsar tabloya rağmen direnişlerinden bir gün olsun vazgeçmeyen İkizköylüler bizi şöyle karşılıyor:

"Akbelen için, İkizköy için, barış için, insanca yaşam için, vatanımız için adalet. Akbelen Ormanı'nı vermeyeceğiz."

Köylülerle birlikte alanı gezmek üzere kısa bir gezintiye çıkıyoruz. İlk gözümüze çarpan "Akbelen Ormanı Çadırlı Nöbet" bez-pankartı oluyor. Ormanda pek çok çadır var. Köylüler, iş makinelerine karşı Akbelen Ormanı'nda 24 saat nöbet tutuyor.

Akbelen Ormanı'nı vermemek için mücadele eden İkizköylüler'den Nejla Işık, direnişi şöyle anlatıyor:

"Akbelen Ormanı nöbetli çadırımızın olduğu yerdeyiz. Direnişimiz 2017 yılında termik santraller devlet elindeyken İkizköy'ün, eski ismiyle Işıkdere mevkiine geliyor ve orada bir kamulaştırma yapılıyor. Köylüler mağdur ediliyor. Sonrasında, geri kalan yeri almayacağız denilerek alınan Işıkderemiz'den taşınmak için zorlanıyoruz. 2019 yılında İkizköy'ün dört mevkisi Karadam, Akbelen, Ova mevkilerine de zeytinleri, ormanları, her şeyi almak için ihbarnameler gelmeye başladı bizlere.

Hiçbir şeyimizi vermeyeceğiz kömüre

"Hani almayacaktınız, dedik haklı olarak. Biz bu kömürü istemiyoruz. 1979'da kurulmuş, 40 sene olmuş çalışmaya başlayalı. Bizim bu kömür çalışmaları yüzünden yıllardır zehirlendiğimiz, topraksız-zeytinsiz kaldığımız, köyümüzden olduğumuz yeter dedik. Artık bu saatten sonra hiçbir şeyimizi vermeyeceğiz bu kömüre. Kapansın, kapatsınlar. Ne bir canımızı verelim, ne de toprağımızı."

"Bizim ormanımız yaşlı bir orman da değil. Buna karşı imza, dilekçe elimizden ne geliyorsa toplayıp Milas Orman İşletme Müdürlüğüne başvurduk. 2020 faaliyetinden çıkarıldı bu sayede. 2019 yılında yok edilmek istenen Akbelen Ormanı yaşıyorsa bizim direnişimiz sayesinde yaşıyor. İkizköy toprakları kaldıysa, zeytinlerimiz duruyor, kuşlarımız hâlâ burada ötüyorsa bu, İkizköy'ün mücadelesi sayesindedir. Buraya destek veren tüm yaşam savunucuları sayesindedir.

Mücadele alanını yurt edindik

İkizköylüler, yaşam alanlarında kömür faaliyetlerine devam edilmek istenmesini "katliam" olarak nitelendiriyor. Söz konusu katliamdan da "5'li Çete"yi sorumlu tutuyorlar. İkizköylüler tüm mücadelelerine rağmen 30 tane ağaçlarının kesildiğini söylüyor.

500 günden fazla bir süredir devam eden direnişlerine dair konuştuğumuz İkizköylüler'den Melahat Çulha şöyle diyor:

"Mücadele alanını yurt edindik. Her gün Akbelen Ormanı'na gelip gidiyoruz ve vermemek için direniyoruz. Akbelen Ormanını verirsek hiçbir şeyimiz kalmayacak. Vermemek için direniyoruz. Suyumuz, yağımız, balımız, her şeyimiz buradan bizim. Burayı verirsek her şeyimizi kaybedeceğiz, kendimiz bile kaybolacağız. Hastalıktan, kömür kokusundan öleceğiz.

"Kapatsınlar, istemiyoruz. Biz lambanın önünde de dururuz."

Topraklarımızdan gitmeyeceğiz

İkizköylülerden Süleyman Çulha:

"Topraklarımızı vermemek istiyoruz. Çamlarımız, zeytinlerimiz, ağaçlarımız meyve vermez oldu. Ben üreticiyim, balcıyım. Üç beş seneden beri bal alamıyoruz. Arılarımız ölüyor. Zeytinlerimiz marazdan gitmeye başladı. Biz bu topraklarımızdan gitmek istemiyoruz. Gitmemek için de elimizden gelen mücadeleyi veriyoruz. Bundan sonra da vermeye devam edeceğizç Topraklarımızdan gitmeyeceğiz."

Ya hep beraber...

İkizköylüler'in ortak mesajı ise şu:

"Akbelen Ormanı sadece bize nefes olmuyor. Artık madenler için ormanlarımız katledilmesin. Zeytinlerimiz katledilmesin. Köylerimiz bitirilmesin. Bize nasıl miras kaldıysa bu ormanlar, biz de gelecek nesillere bunu aktarmak istiyoruz. Cennet Muğlamızı, cennet ülkemizi cehenneme çevirmekten vazgeçsinler artık. Direne direne kazanacağız. Yerlerimizi vermeyeceğiz. Toprağımızı vermeyeceğiz. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz."

Limak Holding hakkında

1976 yılında Nihat Özdemir ve Sezai Bacaksız tarafından, inşaat faaliyetleri için kurulmuş bir şirketler grubu.

Günümüzde inşaat sektörüne ek olarak turizm, çimento, enerji, altyapı, havacılık, elektrik ve mekanik taahhüt, teknoloji ve yiyecek-içecek sektörlerinde de faaliyetlerini yürütüyor.

Aralık 2020 verilerine göre, en fazla kamu ihalesi alan ilk 10 şirket arasında.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2021 yılı bütçe görüşmelerindeki konuşmasında, Limak Holding, Cengiz Holding, Kolin, Kalyon ve MNG Holding'i "5'li Çete" olarak adlandırdı ve haksız kazanç elde ettikleri iddiasında bulunduğu bu şirketlerin yatırımlarını iktidara geldiklerinde kamulaştıracaklarını açıkladı.

Yürüttüğü projelerden bazıları:

• Sabiha Gökçen Havalimanı, İstanbul (Tamamlandı)
• Priştina Uluslararası Adem Yaşari Havalimanı, Kosova (Tamamlandı)
• Tandoğan-Keçiören (M4) Metro Hattı, Ankara (Tamamlandı)
• İstanbul Havalimanı, İstanbul (Tamamlandı)
• 1915 Çanakkale Köprüsü (Tamamlandı)
• Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali

2022'de 10 Ekolojik Mücadele / Tuğçe Yılmaz

İliç'teki siyanür sızıntısı ve altın madenine karşı verilen mücadele / Cihan Berk
Sinop'ta yeni bir Çernobil yaşanmasın diye: Mücadeleye devam / Eren Dağıstanlı
İkizköylüler: Akbelen Ormanı yaşıyorsa direnişimiz sayesinde / Özlem Kara
Şırnak'taki ağaç kesimlerine karşı verilen mücadele / Roza Yiğit
Amasra'da termik santral inadına karşı verilen mücadele / Eren Dağıstanlı
"Sinpaş hiçbirimizden büyük değil" / Özlem Kara
Atık gemisi São Paulo'nun Türkiye'ye gelişinin durdurulması / Özlem Kara
Umudun bitmediği direniş: İkizdere / Eren Dağıstanlı
Kurutulan Marmara Gölü'nü kurtarmak için verilen mücadele / Özlem Kara
"Validebağ korudur, koru olarak kalacak" / Tuğçe Yılmaz

(ÖK/TY)