* Fotoğraflar: Tuğçe Yılmaz, Video: Can Albayrak.
Validebağ Korusu direnişi, 1998 yılının ekim ayında yayımlanan bir gazete haberi üzerine başladı.
Haber, korunun bir bölümünün hastane yapılmak üzere Marmara Üniversitesi'ne tahsis edildiği yönündeydi.
Validebağ Gönüllüleri, direnişlerinin tarihini buraya sabitliyor ve 24 yıldır koruyu korumaya çalışıyor.
Validebağ Korusu'nun girişindeki nöbet çadırları ve nöbetlerinin sembollerinden biri haline gelen "Gül" ile Validebağ Gönüllüleri bizi karşılıyor.
Gönüllülerden Arif Belgin, Burcu Kiriş ve Tülin Özturan, Validebağ Korusu'nun Millet Bahçesi yapılmak istenmesine karşı verdikleri ve 500 günü geride bırakan direnişlerini anlatıyor.
Koruma Kurulu kararı
Arif Belgin, aynı zamanda hukukçu. 24 yıldır Validebağ'ı korumak için mücadele eden yüzlerce insandan biri.
Belgin, 24 yıllık Validebağ tanıklığını ve verdiği mücadeleyi şöyle anlatıyor:
"1998 yılında gazetede yayımlanan haberden sonra Koşuyolu'ndan Acıbadem'e yüzlerce mahalleli burada toplandık ve ne yapabileceğimizi konuştuk. Konuşmalarımızdan Koruma Kurulu'na başvurma kararı çıktı ve 16 Temmuz 1999'da Validebağ Korusu, 1. dereceden doğal ve tarihi SİT alanı olarak kabul edildi.
"2014 yılına gelindiğinde yerel seçim gündemi vardı ve şu anda belediye başkanı olan Hilmi Türkmen, o tarihte belediye başkan yardımcısıydı. Çılgın projeler açıkladı Hilmi Bey. Onlardan birisi Validebağ Korusu'na hyde park yapılmasıydı. Aradan zaman geçti, beyefendi 2014 yerel seçimlerinde belediye başkanı oldu ve 2018 yılında Millet Bahçesi projesini sundu.
Bizi yıldıramazlar
"Millet Bahçesi projesi fikrini Öğrenir öğrenmez davamızı açtık ve buna karşı yeni eylemler, etkinlikler düzenledik. Davamız devam ediyor. Bilirkişi raporu da tamamen lehimize ve yine rapor, buranın neden Millet Bahçesi yapılamayacağına dair ders verir nitelikte. Zaten ağırlıklı olarak 1. dereceden SİT alanı olması üzerineydi yazılanlar ve mahkeme de buna dayanarak yürütmeyi durdurma kararı verdi.
"30 Kasım 2022'de bir duruşmamız daha görüldü. Artık davanın sonuna gelindi ve kararın lehimize olacağını düşünüyorum. Vazgeçeceğiz, bırakacağız, 'Nasıl olsa biz güçlüyüz, onlar güçsüz,' diye bir düşünenler varsa şunu söyleyeyim: Bu tür baskılar bizi yıldıramaz. Direnişimizi sürdürmeye devam edeceğiz."
Kirpilerin de yuvası
60 yıldır Koşuyolu'nda oturan Tülin Özturan, Validebağ Korusu'nun İstanbul'un Anadolu Yakası için önemini şöyle anlatıyor:
"Korunun oksijen bakımından önemi tartışılmaz. Buradaki hayvanların da yaşam alanı elbette. Sadece kedi ve köpekleri değil; Koru'da yaşayan kaplumbağa, kirpi, kelebek, örümcek... Hepsini kast ediyorum. Onların yaşam alanı burası. 200 tane ağaç çeşidi var Koru'da, ayrıca leyleklerin göç alanı burası.
"Doğal bir yaşam alanı olduğu için de bizlere ait değil Validebağ. Koru, buradaki ağaçlara ve hayvanlara ait. Koru'yu hepimizin koruması lazım. Çocukluğumdan beri hem benim hassasiyet gösterdiğim, hem de annemin bana bu hassasiyeti öğrettiği bir alan.
Evinizin darmadağın olduğunu düşünün
"Üç tane Koruma Kurulu kararımız var. Hepsi lehimize sonuçlandı. Bu ay sonunda görülmesi muhtemel davamızdan da olması gerektiği gibi –olumlu– bir karar çıkacağını düşünüyoruz. Ancak Koru içinde bakım şart. Çöp toplama, budama, ilaçlama; bunların hepsi şart. Otlar üstten kesip inceltilebilir örneğin; ama burada yanlış budamalar yapılıyor. O budamalar esnasında bir kirpinin bacağı kopabilir.
"Yanlış budama çalışmaları esnasında kaplumbağa, kirpi, kertenkele nereye gideceğini bilemiyor. Düşünün o hali; duman çıkıyor, mazot kokusu yayılıyor. Evinizi darmadağın etmişler, yıkmışlar gibi bir durum. Bunu yapmaya hakkımız yok. Validebağ korudur, koru olarak kalacak. Buradayız."
Validebağ Korusu'nun sembolü olan ağaçlardan biri.
Koru, korudur
2018'den beri Validebağ Gönüllüsü olan Burcu Kiriş ise, Koru ile ilgili şunları söylüyor:
"Millet Bahçesi veya çeşitli projelerle Validebağ'a her zaman bir şeyler yapılmak istendi ama biz de ısrarla buranın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştık. Direnişimiz de bunun üzerinden ilerledi.
"Ne pahasına olursa olsun buraya Millet Bahçesi yaptırmamalı ve gelecek nesiller için burayı yeşil olarak bırakmalıyız. En son kasım ayında Millet Bahçesi ve KANİP davalarıyla ilgili bir duruşmamız gerçekleşti. O davadan olumlu sonuç bekliyoruz. Biz bu mücadeleyi davalar sonuçlansa bile sürdüreceğiz. Burayı korumaya devam edeceğiz. Koru, koru olarak kalacak."
Validebağ Korusu hakkında
|
2022'de 10 Ekolojik Mücadele / Tuğçe Yılmaz
İliç'teki siyanür sızıntısı ve altın madenine karşı verilen mücadele / Cihan Berk
Sinop'ta yeni bir Çernobil yaşanmasın diye: Mücadeleye devam / Eren Dağıstanlı
İkizköylüler: Akbelen Ormanı yaşıyorsa direnişimiz sayesinde / Özlem Kara
Şırnak'taki ağaç kesimlerine karşı verilen mücadele / Roza Yiğit
Amasra'da termik santral inadına karşı verilen mücadele / Eren Dağıstanlı
"Sinpaş hiçbirimizden büyük değil" / Özlem Kara
Atık gemisi São Paulo'nun Türkiye'ye gelişinin durdurulması / Özlem Kara
Umudun bitmediği direniş: İkizdere / Eren Dağıstanlı
Kurutulan Marmara Gölü'nü kurtarmak için verilen mücadele / Özlem Kara
"Validebağ korudur, koru olarak kalacak" / Tuğçe Yılmaz
(TY)