Yersiz bir kişiyim. Almanya’da ve başka ülkelerde doğup büyüyen binlerce kişi gibi iki arada bir derede kalan bir yersiz. Ne Türk, ne de Almanım. Her yerde yabancı.

Valiliğin “yasağın bitirildiği” ilanının akabinde Sur’a tekrar gittim. Hoş birkaç gün önce yasaklı olmayan mahallelere yine birkaç saatliğine gitmiştim ya! Bu kez farklıydı.

“Şanzelize’miz olacak” diye hayal ederken payımıza Halep’i, Humus’u andıran viraneye dönen sokaklar düştü.

Eco bizleri bomba bir generalle karşılıyor. Generale bomba dememe bakmayın siz, kendisinin bomba olmak gibi bir niteliği yok. Pek seviyor bombaları üniforması yıldız dolu, kötü yürekli general.

"Bekâret saplantısından kurtulabilmek mümkün olursa yaşanan tüm bu çılgınlık da sona erer."

Son derece basit kodlama alt yapılarına sahip olan uygulamaların milyonlarca dolara el değiştirdiğini ve fakat kullanıcılar açısındansa bunları kullanmanın hep ücretsiz olduğunu görüyoruz. Peki öyleyse bunlar nasıl oluyor da bu kadar değerli olabiliyor?

Türkiye Kürdistanı’nda yaşananlar, nasıl ki egemen sınıfların nasıl bir dünya öngördüklerinin ifadesi ise; Berkin’e, Ethem’e, Ali İsmail’e… yapılanlar da bunun ön habercisiydi.

Sırasıyla gidiyor, harap ediliyor, yok ediliyor top atışlarıyla şehrin tescilli, kimlikli yapıları. Üstelik yakın zamanda UNESCO tarihi-kültürel miras listesine de dahil edilmişken! UNESCO suskun, Tarihi Kentler Birliği suskun.

bianet stajımızı Cumartesi Anneleri mücadelesi, Erdem Gül ve Can Dündar ile bitirmek Volkan ve benim için çok özeldi. Yan yana oturup bu anın haberini yetiştirmeye çalışmak unutamayacağım bir anı olarak kalacak.

Mesela dünyanın ilk bilgisayar programcısı bir kadın, Ada Lovelace... Wi-fi teknolojisinin mucidi de Holywood yıldızı bir kadın, Hedy Lamarr. Bilişim tarihinde önemli rol oynayan sadece bu iki kadın değil. İşte o kadınlar ve sırada bekleyenler...

Tuba Demirci, "Kahraman Doktor İhtiyar Acuzeye Karşı: Geç Osmanlı Doğum Politikaları kitabının yazarı Gülhan Erkaya Balsoy ile Osmanlı tarihçiliğinde kadın çalışmalarını konuştu.

Debra Umberson'un "Ebeveynin Ölümü: Yeni bir yetişkin kimliğine geçiş"" adlı çalışması ebeveyn kaybı yaşayanlar, aile-çocuk-yaşlılık-ölüm alanında çalışan uzmanlar için başvuru niteliğinde çok kıymetli bir kitap.

Mutsuz bir evlilik mi yaşıyorsunuz? Çocuklarınızı yetiştirmekte sorun mu yaşıyorsunuz? Çok kazanmak mı istiyorsunuz? Acilen sizin desteğe ihtiyacınız var demektir! Bunun için yapacağınız tek şey, bir yaşam koçu bulmanız.

Faşizm sadece otoriteler tarafından kitlelere mi uygulanır? Bireyler arasındaki mikro faşizmin yıkıcılığını ve katmanlaşarak topluma olan etkisi için ne yapacağız?

Günümüzde en çok gereksinim duyduğumuz kavramlardan biri uzlaşmak; bazen zorbanın,zorbalığın ortaya çıkmasını engellemek için, bazen de zorbaya ve zorbalığa karşı dimdik ayakta durabilmek için.

Emre Senan ile “Yazılmamış Bir Ansiklopedi İçin Resimler-1" sergisinin yer aldığı Galeri Apel'de söyleştik.

“Trabzon Cazıları” daralan yaşam alanlarını genişletmek, kadınlar olarak birbirlerine ve içinde yaşadıkları topluma seslerini duyurmak amacıyla “Kadın Gibi Yaşa” sloganıyla, 1. Trabzon Kadın Dayanışma Festivali’ni düzenliyor.

Dubai Uluslararası Film Festivalinde yarışan Gölgenin Ağırlığı adlı belgesel mütevazı olduğu kadar etkileyici. Bağımsız sinemacı ve akademisyen Belabbes, Gölgenin Ağırlığı ile ülkesinin kasvetli mazisini bir kez daha hatırlamamızı sağlıyor.

Melih Cevdet Anday’ın "Yarın Başka Koruda" adlı oyunu, olanın geçmiş zamanını yadsıyışını ve yine doğada olanın doğayı dışlayışını sunuyor izleyicisine. Ve insanın zamanının mekanı ile kopmaz ilişkisinin altını çiziyor.

Modern Türkiye tarihi, ağaçlara ve çocuklara hor davranan kibirli bir aklın kalemiyle yazılageldi. Hem ağaçlar hem çocuklar, göze alınabilir kayıplar devlet için, devletler için. O yüzden bu coğrafyada yalnız bir ağaç ile bir çocuk arasında değil, bir dozer ile bir TOMA arasında da acı koşutluklar kurmak imkanı mevcuttur.