Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) HDP’li vekillere yönelik operasyona karşı Genel Merkez binasında yapmak istediği basın açıklaması Ankara Valiliği’nin kararıyla polisin binaya girişleri durdurması nedeniyle bina önünde yapıldı.
Basın mensuplarının da sokağa alınmaması nedeniyle HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, açıklamayı bina önünde periscope üzerinden yaptı. Açıklama HDP’nin resmi Twitter hesabından paylaşıldı.
Bilgen, “İfadeye çağrılan arkadaşlarımız ve bugüne dek gözaltına alınan, tutuklanan tüm yöneticilerimize yönelik tutumu tasfiye girişimi siyasi linç, kuşatma ve baskı, faşizan rejimin ayak sesleri olarak görüyoruz” dedi. Dayanışma çağrısı yaptı.
“7 Haziran’dan sonra darbe sürecine girildi”
Basın emekçileri engellendiği için sadece Periscope yapılabilen genel merkezimizin önündeki açıklama #HDPOnurumuzdur https://t.co/a7qjn52QwV
— HDP (@HDPgenelmerkezi) 4 Kasım 2016
Bilgen’in açıklaması şöyle:
“Türkiye’nin ileri demokrasisinde parti genel merkezimizde basın toplantısı düzenleyemediğimiz, basın mensupları sokaktan içeriye bile alınmadığı için ne yazık ki binamızın önünde sosyal medya ile sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
“Biz Türkiye’nin 7 Haziran’da sonra darbe sürecine girdiğini söyledik şimdiye dek. 15 Temmuz ile başlamadı 15 Temmuz öncesinde parlamentoda çıkartılan kararlar, milletvekillerinin yargılanması başta olmak üzere bu darbe sürecinin önemli bir parçasıydı.
“15 Temmuz sonrasında olanlar da gösteriyor ki 15 Temmuz’u Allah’ın lütfu olarak gören zihniyetin hedeflediği tam buymuş.
“Arkadaşlarımızın kaçma derdi yok"
“Dün gözaltına alınan arkadaşlarımızın yargıdan kaçma diye bir derdi yok. Biz bu ülkede darbe koşullarının herkes tarafından görülmesini, bütün dünya tarafından bilinmesini istediğimiz için ifade vermeye gitmedik. Dolayısıyla bir kaçma yaklaşımıyla olayı değerlendiren havuz medyası sadece kirli propagandasına, karalama kampanyasına devam ediyor.
“Darbe koşullarını bu ülke eninde sonunda açacak. Geçmişte de darbeler yaşandı, siyasetin önünü kesen engellemeler, müdahaleler yapıldı. O günler nasıl geçtiyse bu günler de geçecek. Fakat Türkiye’nin tarihine, siyaset tarihine bir kara leke olarak geçecek.
“İfadeye çağrılan arkadaşlarımız ve bugüne dek gözaltına alınan, tutuklanan tüm yöneticilerimize yönelik tutumu tasfiye girişimi siyasi linç, kuşatma ve baskı, faşizan rejimin ayak sesleri olarak görüyoruz.
“Demokratik çevrelerin sesini yükseltmesiyle süreç şekillenecek”
“Bundan sonrasında bu sürecin geleceğini belirleyecek olan demokratik çevrelerin, sivil toplumun, uluslararası kamuoyunun, Türkiye’de demokrasiden barıştan yana olanların sesini yükseltmesiyle ancak bu süreç şekillenecektir.
“Buna boyun eğmeyeceğimizi, bize oy veren herkesin bizim duruşumuzu, tavrımızı önemseyen herkesin sergileyeceği tavırla bu faşizan baskıyı püskürtmesini istiyoruz. Herkesi dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.
“Genel merkezimize ziyaretler engelleniyor. Basınını gelmesi bile engelleniyor. Ama her şeye rağmen sesimizi duyuracağız. Halkımızı da sesini yükseltmeye, tavrını koymaya ve bu faşizan tutumu ortadan kaldıracak kararlılıkla dirayetle tavır koymaya davet ediyoruz" (BK)