Haberin Kürtçesi için tıklayın
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın Galatasaray Meydanı’ndaki 700. hafta buluşmasına düzenlenen polis müdahalesi hakkında konuştu.
TIKLAYIN - Polis Cumartesi Anneleri'ne Plastik Mermiyle Saldırdı
Eğitim Daire Başkanlığı Durmuş Yalçın Konferans Salonu'nda düzenlenen 104. Dönem Kaymakamlık Kursu Açılış Programı’nda konuşan Soylu, “700. gösterilerini yapmak istediler, izin vermedik çünkü bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?" dedi.
Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Örgütlere meşruiyet alanı açmaya çalışıyorlar”
"Doğrudan doğruya terör örgütünün sözcülüğünü yapıyorlar, savunuyorlar, hiçbir şey yapamıyorsa eylemlerine sessiz ve tepkisiz kalıyorlar. Örgütlere bir 'poker yüzü' temin etmeye ve aslında bir meşruiyet alanı açmaya çalışıyorlar.
“Terör örgütleri Türkiye'de her zaman bir istismar içinde olmuştur. Kadın istismarı yaptılar, çocuk istismarı yaptılar, etkin köken istismarı yaptılar, mezhep istismarı yaptılar.
“Bugün terör örgütleri, bu odaklar eliyle bir başka istismar alanı peşinde koşuyorlar: Anne istismarı. Yapılmak istenen çok açıktır. Annelik kavramı üzerinden bir mağduriyet oluşturup, hem teröre bir mağduriyet maskesi giydirmeye çalışıyorlar, hem de toplumu ayrıştırmaya çalışıyorlar.
“Gözaltı falan yok, örgüt içi infaz”
"Galatasaray Lisesi önünde toplanıyorlar. Peki, bu işin aslı nedir? 1995 yılında, resmi raporlarla ve örgüt içi itiraflarla belgelenmiş, aşırı sol TKP/ML örgütü tarafından gerçekleştirilmiş bir örgüt içi infazın suçunu devlete yıkmaya çalışan bir eylem.
“Kayıp falan değil, gözaltına alınmış değil, örgüt infaz etmiş, bir kenara bırakmış. Bu olay üzerinden bir mağduriyet hikayesi üretildi ve yıllardır annelik üzerinden bir istismar ortaya konuluyor.
TIKLAYIN - Hasan Ocak'ın Gözaltında Öldürülmesine Zamanaşımdan Takipsizlik
TIKLAYIN - Hasan Ocak Dosyasında Takipsizlik Kararına İtiraz
TIKLAYIN - Hasan Ocak Dosyasında Takipsizlik Kararı Kaldırıldı
TIKLAYIN - "Hasan Ocak Dosyasındaki 22 Yıllık Hukuksuzluk Son Bulsun"
“Bölge sorumlularını etkisiz hale getirince bu tepkiyle karşılaşıyoruz”
“Bugün de terör örgütü ve bölge sorumlusunun bahane edildiği bir anlayış söz konusudur.
“Dikkat edin, son günlerde renkli listelerde aradığımız teröristleri, bölge sorumlularını etkisiz hale getirdikçe bu tepkiyle karşılaşıyoruz. Bu bir tesadüf değildir. Bunu kabul etmek de mümkün değildir.
“Eminönü’nde gezerken mi kayboldular?”
“Hasan Ocak, Galatasaray Meydanı'ndaki eylemlerin başlama sebeplerinden sadece birisidir. Servis ediliyor.
“Çok affedersiniz, bu kişiler, Eminönü Meydanı'nda gezerken mi kayboldu? Neden her şeyi açık açık konuşmuyorlar?
“Hasan Ocak, TKP/ML Terör Örgütü üyesi değil miydi? Örgüt tarafından infaz edilmedi mi?
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bu konuda dava açılmadı mı? Bu davada komisyona ifade veren bir başka örgüt üyesi, bu işin örgüt içinde bir infaz olduğunu anlatmadı mı?
“Muhatapları bu dediklerimin detaylarını çok iyi bilirler. Bu ve bundan sonra bu eylemlere konu edilmiş kişiler, yasa dışı örgüt üyesi değiller miydi?"
TIKLAYIN - Cumartesi Anneleri Başbakan'ın Yanından Eli Boş Döndü
TIKLAYIN - Devlet, Kırbayır'ın Gözaltında Öldürüldüğünü Kabul Etti
“Anneliğin teröre kılıf yapılmasına göz mü yumalım?”
"700. gösterilerine izin vermedik, doğrudur. Çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Bu ikiyüzlü kandırmacanın son bulmasını istedik.
“Ne yapsaydık yani, anneliğin, terör örgütü tarafından istismar edilmesine, anneliğin teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?
“Çocuklarımızı terör örgütü üyeliğine özendirip, 'İstanbul'un göbeğinde anılacaksınız' diye teşvik etmelerine, anneleri gözü yaşlı bir şekilde evlat yolu gözler halde bırakmalarına göz mü yumsaydık?
“Galatasaray’ı örgütlerin meşruiyet alanı haline getirilmesine izin vermeyiz”
"Ne yapalım yani terörle mücadeleyi rafa mı kaldıralım? DHKP-C kiralık katil tarzı eylemlerine devam etsin, diğer sol gruplar eylemlerine devam etsin, PKK Doğu ve Güneydoğu'da acı üstüne acı yaşatsın, FETÖ Türkiye'nin tamamını eline geçirmek için bir gece topla tüfekle saldırsın, biz sırtımızı mı dönelim, devleti, ülkeyi bunlara teslim mi edelim?
“Galatasaray Meydanı'nın, terör örgütlerinin sözde ortak meşruiyet alanı haline getirilmesine müsaade etmeyeceğiz.
“Anne, devlet, millet gibi kavramları, yıllarca bunların düşmanlığını yapmış terör örgütlerine ve onların çağrısıyla toplanan payandalarına istismar ettirmeyiz.
“Bu millet yüz yıl önce bunların ağababalarına bu ülkeyi teslim etmemişti, bugün onların paçozlarına da teslim etmez, bunu herkes böyle bilsin.
“Kimse Galatasaray’dakiler gibi devletini dünyaya şikayet etmedi”
"Hiç kimse Galatasaray Lisesi önündekiler gibi devletini dünyaya şikayet etmedi. Devletini terör örgütleriyle beraber hiçbir noktaya koymadı.
“Polisine bundan 20-25 yıl önce de 'saldırıyor' demedi, bugün de 'saldırıyor' demiyor ama onlar söylüyorlar.
“Kanunlar, kurallar, anlayışlar bütün bunların hepsine bu milletimiz üzerine gelinmesine rağmen birlik ve beraberlik içerisinde riayet etti. Bu devletin kodlarını bu millet yazmıştır.
Cumartesi Anneleri/İnsanları Erdoğan’la görüşmüştü
5 Şubat 2011’de dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe’de Cumartesi Anneleri/İnsanları’yla biraraya gelmişti.
Kayıp yakınları adına görüşmeye Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, Abdurrahman Coşkun'un annesi Hediye Coşkun, Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan, Hayrettin Eren'in annesi Elmas Eren, Cemil Kırbayır'ın annesi Berfo Kırbayır, Nurettin Yedigöl'ün annesi Beycan Yedigül, Hasan Ocak'ın ağabeyi Hüseyin Ocak, Rıdvan Karakoç'un ağabeyi Hasan Karakoç, İsmail Şahin'in eşi Kiraz Şahin ve Kasım Alpsoy'un eşi Erdoğan Alpsoy katıldı.
Görüşmede ayrıca dönemin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Abdülbaki Boğa ve Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon'dan Sebla Arcan da katıldı.
Erdoğan'ın yanında ise Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekilleri Ayşenur Bahçekapılı ve Güldal Akşit yer aldı.
Yaklaşık iki saat süren görüşmede Erdoğan, kayıp yakınlarının acılarını dindirmek için hükümet olarak ellerinden geleni yapacaklarını, ancak üzerinden 30 yıl geçmiş vakalarda sonuç almanın kolay olmadığını söylemiş, ancak bunun bir mazeret olamayacağını belirtmişti. (EKN)