Bugün halen Kurban Bayramının arife gününde dileklerini yazdıkları kağıtları köprünün orta gözünden Dicle nehrine atan şehirlilerin gözünde Tanrıya ulaşmada bir yoldur Dicle nehri ve On Gözlü Köprü.

Ortadoğudan, Avrupanın İtalya, İspanya, Fransa, İngiltere gibi bir dolu ülkesinden ve tabi İstanbul, Ankara gibi büyük metropollerden gelen barışı dillendirme taraftarı aydınlar en çok da Diyarbakırın bu barış talebinin gerekliliğine parmak bastılar.

Eğer siz Diyarbakırın, zaman zaman da belirleyici olarak yer aldığı siyasal temsiliyet hakkını hem de bir takım yetkili ağızlarca daha uzun bir süre devre dışı bırakmakta ısrarcı davranırsanız bu ülkedeki devresel kopukluk da süre durur.

Bu türden festivallerimizin bir amacı da on yıllardır uzağa düşmüş, uzaktaki hemşehrileri buluşturmak gayreti! Ve bir de yeniden umutları, bu günlerde çokça ihtiyaç duyulan barışın kültürünü sanatını kurgularken paydaşlaştırmak çabası.

Diyarbakırda bir dolu sivil toplum aktivisti; göçlerle allak-bullak olmuş hayatların pençesindeki insanların sorunlarını anlamaya, dinlemeye çözümler üretmeye çalışıyorlar.

Uğur Kaymaza adanan 5. Sur Belediyesi Çocuk Şenliğinde çocuklar hep bir ağızdan, davullar eşliğinde Amed onurdur, onuruna sahip çık diyorlardı. Yetmiyordu; 13 kurşun yetmez öldürmeye diye de ekliyorlardı.

İşçi sınıfının zincirlerinden başka kaybedecekleri mi epeyce çoğaldı, yoksa bizler mi çözümü başka alanlarda aramaya başladık! Belki de en doğru tesbiti Tol oyununun son sözü koymuştu: Şimdi Diyarbakıra gitmek zamanıdır.

Milliyetçilikler iki ucu keski bıçak! Tutanın, mutlaka bir yerlerini bereliyor. Belki yaralayıp berelemekle kalmıyor, fark ettirmeden kan kaybından ölümlere de neden olabiliyor. Milliyetçilikler sınır, mekân, akıl, mantık tanımıyor.

Benim, Azad Ziya Erenin affına sığınarak Azadın pitosu dediğim Diyarbakırdan yükselen edebi nağme Pitoresk, Diyarbakırın sesi olmaya şimdiden layık. Kutlu olsun!

Ülkede ve çevremizde neler olup bitiyor. Onlara bir yol kulak kabartalım. Yalanla besliyorlar cümlemizi. Bayrağa filan bir şey olduğu yok. Yerli yerinde duruyor. Yavuz hırsız misali adam kandıracaksanız başka yöntemler deneyin.

Bu sene 1 Nisanda Süryaniler, binlerce yıl öncesinden kalan bahar bayramlarının ardına düştü; yüzlerce insan Midyatta, kadınlı erkekli oyuna durdu. Bu kadim kavmin temsilcileri hangi nedenle bugün kendi topraklarında yabancı gibi duruyorlardı?

Büyükşehir Belediyesi ile Ticaret Sanayi Odasının AB Destekli üç projesiyle Suriçinin çehresinin değişecek, rantı artık halk paylaşacak. Esnafın da eğitileceği projelerde kadınlar telkari, sedef kakmacılığ, puşi gibi otantik el sanatlarını öğrenecek.

Köyleri yakılmış, hayatın dehşetini iliklerine kadar hissetmişler küçük yüreklerinde. Newrozu bir kurtuluş olarak görüyorlardı belli, eğlenmeye falan gitmemişlerdi. Dönüp çocukları evlerine bıraktık. Küçük olanı yolda uyudu tatlı tatlı.

Son birkaç yıldır böylesine güzel sürprizlerle ve yüzbinlerle kutlanan Newroz, beni 150 yıl önce yaşamış ve şimdi ismi bir ilkokula verilmiş olan Diyarbekirli kadın şairimiz Sırrî Hanımın yazdıklarına götürdü.

Mardinkapıdaki Cumhuriyet İlkokulundan siyaset insaları, din büyükleri yetişti ama şimdi çocuklar yoksullukla boğuşuyor. Hem okuyup hem çalışan çocukların istediğiyse yardım değil, babalarına iş ve düzgün eğitim olanakları.

Diyarbakırdan bir Valilik ilanı: Yıllardır Olağanüstü Hal Valiliği konutu olarak bilinen ev satışa çıkarılmış. 200 milyar dolar harcamasıyla, 40 bin insanın ölümüyle, 3400 köyün boşaltılmasıyla, 3 milyon insanın köylerinden göçüyle, bir dönem kapanıyor.

Diyarbekirli Cemilpaşazadeler ve Kürt Milliyetçiliği, Malmisanıjın yeni kitabı. Kürt siyasal hareketlenmelerinin son 200 yılı irdelendiğinde, bazı Kürt ailelerinin yeri hemen ortaya çıkar. İşte bu ailelerden biri Diyarbekirli Cemilpaşazadeler...

AKP İl Başkanlığı Diyarbakırlı yatırımcıları yatırıma davet ediyor, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri, teftiş öncesi son hazırlıklarını yapıyordu. Kentin yazarları, başbakana sunulmak üzere bir aydınlar bildirgesi hazırlıyordu...

Bir yanınız bahar, bostan; öbür yanınız yangın yerine dönmüş ve acil müdahale gerektiriyorsa! Ve siz de ben dünyanın birinci ligine çıkmak istiyorum diyor iseniz! Elbette insanlar ve kurumlar sizin bahar bostanınıza değil de afet bölgenize bakarlar.

Şahdamarım, Ahmed Arifçe tek kişilik bir oyun. Son on yıldır tiyatronun ruh ve şekil verdiği bir dolu sağlam çalışmada gördüğüm Onur Cebe, Şahdamarımı yazmakla yetinmemiş. Oynayarak da izleyicisiyle buluşturmuş.