Şeyhmus Diken - Bianet

Şeyhmus Diken

Sayfa 34

Tüm Dünyanın Mağazaları Birleşin!miş!

Karl Marx 157 yıl önce, Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyleri yoktur. Kazanacakları koca bir dünya var. Bütün ülkelerin işçileri, birleşiniz! diyordu. Şimdiyse, birileri de TVde bayramlarda da tüm mağazaların açılmasını istiyor!

Diyarbakırda AB ve Kürt Sorunu Tartışıldı

Diyarbakır Barosunun AB Müzakere Süreci ve Kürt Sorunu panelinde konuşan Prof. Dr. Gürsoy, Bu atmosferin tedaviye ihtiyacı var; Prof. Dr. Altan, Milliyetçilik olmazsa böyle büyük kavgalar olmaz; Celal Doğan, Baraj sistemi kaldırılmalı dedi.

Narın ve İncirin Hüznü

Bu hafta sonu pazardaydım. Bir dolu mevsim meyve ve sebzeleri, en çok da iri iri narlar kıskandırırcasına bana bakıyorlardı. Sordum pazarcıya; Nerenin bunlar! Yanıtladı; Zivzik narı abe, Antepin! deyiverdi. Belki Antepi görmüştü de gariban...

Kitaplı Günler Nihayet Başladı!

Diyarbakır Kitap-Kültür-Sanat Günlerinin açılışı nihayet gerçekleşti. 30 Ekime kadar sürecek olan şenliğe, Ulucami ve Mesudiye Medresesi cemaati, camide ticaret yapılamaz gerekçesiyle izin vermemişti.

Camide Kitaplı Günlere Cemaat Engeli!

Diyarbakırda Ulucami ve Mesudiye Medresesinde 14-30 Ekim tarihleri arasında düzenleneceği ifade edilen Diyarbakır Kitap Kültür ve Sanat Günlerine valiliğin araya girmesine karşın, cemaat camide ticaret yapılamaz gerekçesiyle izin vermedi.

Bienal ve İstanbul Guide

Benim gibi kentine sevdalı aynı zamanda amatör bir rehber ve yerel tarihçi için elbette rehber kitap boyutu içinde İstanbullu olmayan ve İstanbul merkezli sanat komiserlerine de ciddi göndermeler yapan böyle bir çalışma gerçekten isabetli ve anlamlı...

Diyarbakırda Kitaplı Günler Başladı

Diyarbakır Valiliğince, şehrin tarihi iki mekânı olan Ulucami ve Mesudiye Medresesinde 14-30 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Diyarbakır Kitap Kültür ve Sanat Günleri başladı.

Avrupa Birliği ve İngiliz Sicimi

Bugünden yarına bir şeylerin değişeceği kesin. Karanlık güç odakları, hesaplarını politikalarını müzakerelerin başlamayacağı üzerine bina edenler Türkiye politikasında daha az etkili olacaklar. Hatta giderek politikada sesleri daha az duyuluyor olacak.

Hingalla ve Mahlepli Çörek!

Fethiye Çetinin Anneannem kitabı bir çokları açısından geçmişlerini, soy kütüklerini yeniden ezberlerinin bozulması pahasına araştırmalarının, bir uzun yürüyüşün, Ermenice bir şarkının Hingallanın izini sürmenin kitabıdır.

Mahallenin Çöplüğünden Lebenîye!

Lebene Diyarbakır Evinde hem tarih hem de Lebeni çorbası, kağıt inceliğinde açılmış Diyarbakır usulü içli köfte, bumbar, bıçak kıyması ile yapılmış sumak ekşili dolma, 28 çeşit karışımın ürünü pilav, kaburga dolması ve mevsim sebzeleri var; buyrun!

Allianoi, Hasankeyf ya da Hazar!

Santrali alan şirket, elektrik enerjisi üretmek üzere gölden su çekiyor. Ve Hazar gölü sürekli su kaybediyor. Kültürel değerlere, yıkıma ve insan eliyle yaratılmaya çalışılan vandallığa hayır demek aşkına Allianoi de Hasankeyfte sular altında kalmamalı.

Başarının Gizemi

Ailece Kürt olmayan, ama hayatlarının bir evresinde Kürtlerle dost, arkadaş, yaren olmuş insanlarla önyargıları ve önyargıları kırma çabalarını konuştuk. Bugünlerin boğazlaşmalarına inat. Nefes almaya ihtiyacımız var, nefes! O kadar daraldık ki...

Kürtler Para Kazanacaklarsa, Gitmeyelim!

Maçkalıların da Beşirililerin de elbette kendine has hassasiyetleri vardır. Kabul edilebilir hassasiyetlerdir bunlar. Bunların kamuoyuna yansıtılışı yeni kırılma noktalarına sebebiyet verecekse işte asıl bunlardan kaçınmak da medyanın görevi değil midir?

Ben Nerde Yanlış Yaptım?

80 yılda devri Türkiye demek de gerekebilirdi, gerçekten de sadece 80 küsur yıllık Cumhuriyet döneminin muhasebesi çok şey ifade eder. Bu yüzden, Başbakanın, geçmişle yüzleşmek ve devlet olarak hataları kabul etmek sözlerini çok anlamlı buluyorum.

27 Ağustos 2005

Kan Divanı!

Diyarbakır, siyasiler açısından gelecekteki siyasal kariyerleri için çok önemli bir onay merkezi. Siyaset yapan bir dolu beni adem Diyarbakırın siyasal onayını almak zorunda. Buna bir yönüyle AB sürecinde yabancı siyasetçiler de müdahil oldular.

20 Ağustos 2005

İnsan Hakları Herkese Lazım!

ABDye gidişi olay olmayan Başbakan Erdoğanın, Diyarbakır seyahatinin konuşuluyor olmasının kökeninde Kürt Sorununun çözülememiş olması gerçeği, yatıyor. Böylesine hassas dönemde İHDnin sorun olmaktan çıkarılıp, bu gerçek tartışılmalıdır.

12 Ağustos 2005

Cundadan Daraya

Antalyanın kandırılmış yabancı turistleri gibi bu yıl doğudan batıya, Doğubeyazıttan Ayvalıka uzanmış biri olarak hurdaya çıkmış yollardan, yön isim ve mesafe tabelasız yollardan, kimliksizleştirilmiş eski yapılardan yana ben de şikayetçiyim.

6 Ağustos 2005

Dipnottan Çarçıraya

Toplum, Onur-Sol, Ümit Fırat, Zafer Çarşısı, Çarçıra, dipnot... Kendimle hesaplaştım ve geçmişi düşündüm. Öğrenciliğimizde kısıtlı bütçelerimizin baş köşesini kitaba ayrılan bölüm işgal ederdi. Şimdiki gençliği yeniden kitapla dost kılmanın yolu nedir?

Rojbaş Bilim

Neurosurgy dergisinin Yüzyılın Adamı dediği, Milli Egemenlik ve Onur Ödülü, Devlet Üstün Hizmet Madalyası verilen, hocaların hocası, profesör doktor Gazi Yaşargilin nereli olduğunu hiçbir gazete haberlerinde vermedi.

Dımdım Kalesinin Destansı Hikâyesi

Evrensel Yayınlarının Kürt Tarihi ve Kültürü dizisinin son kitabı Kürtçeden Türkçeye çeviri olarak çıkan Dımdım Kalesi, 17. yüzyılda kale halkı olan Kürtlerin, Osmanlı ve İran ordularına karşı kendilerini koruma amaçlı savaşının tarihini anlatıyor.

Boğanın Ahı!

Elbette canlıların hakları hele hele yaşama hakları açısından boğaların bu şekilde katledilmelerine karşı durmak gerek. Doğru...Peki bizdeki adeta her yıl bir tören edası ile düzenlenen Kurban Bayramları kurbanlık katliamına ne demeli!

Barışla İmtihanımız!

Ülkeye eşit ve adil demokrasi istiyorsak silahlar sussun, barışın sesi egemen olsun demeliyiz. Barışı tesis etmek zordur. Ancak zevklidir. Bu zevki savaş rantiyecilerine rağmen tatmak ve yaşamak en çok barış yanlılarının saflarını sıklaştırmasıyla mümkün.

25 Haziran 2005

Diyarbakırspor ya da Tutunmak!

Acıdır ve sorudur, orta yerde duran! Şu anda ilk onbirinde bir tek Diyarbakırlının top koşturmadığı ve altyapısında şehirliye dair ciddi bir çalışmanın boy vermediği bir Diyarbakırspor hakkında şaibelerle yüklü açıklamalar olacak; olmaya da devam edecek.

18 Haziran 2005

Diyarbakırın Markalaşması

Bugün halen Kurban Bayramının arife gününde dileklerini yazdıkları kağıtları köprünün orta gözünden Dicle nehrine atan şehirlilerin gözünde Tanrıya ulaşmada bir yoldur Dicle nehri ve On Gözlü Köprü.

11 Haziran 2005

Demokrasi ve Barışı Kodlamak!

Ortadoğudan, Avrupanın İtalya, İspanya, Fransa, İngiltere gibi bir dolu ülkesinden ve tabi İstanbul, Ankara gibi büyük metropollerden gelen barışı dillendirme taraftarı aydınlar en çok da Diyarbakırın bu barış talebinin gerekliliğine parmak bastılar.

Derdi Olmayanların Temsiliyeti!

Eğer siz Diyarbakırın, zaman zaman da belirleyici olarak yer aldığı siyasal temsiliyet hakkını hem de bir takım yetkili ağızlarca daha uzun bir süre devre dışı bırakmakta ısrarcı davranırsanız bu ülkedeki devresel kopukluk da süre durur.

Festivaller Şehri ya da Şehrin Festivali.

Bu türden festivallerimizin bir amacı da on yıllardır uzağa düşmüş, uzaktaki hemşehrileri buluşturmak gayreti! Ve bir de yeniden umutları, bu günlerde çokça ihtiyaç duyulan barışın kültürünü sanatını kurgularken paydaşlaştırmak çabası.

Şehri Anlamak!

Diyarbakırda bir dolu sivil toplum aktivisti; göçlerle allak-bullak olmuş hayatların pençesindeki insanların sorunlarını anlamaya, dinlemeye çözümler üretmeye çalışıyorlar.

Em Şer Naxwazin!*

Uğur Kaymaza adanan 5. Sur Belediyesi Çocuk Şenliğinde çocuklar hep bir ağızdan, davullar eşliğinde Amed onurdur, onuruna sahip çık diyorlardı. Yetmiyordu; 13 kurşun yetmez öldürmeye diye de ekliyorlardı.

Bijî Yek Gûlan!*

İşçi sınıfının zincirlerinden başka kaybedecekleri mi epeyce çoğaldı, yoksa bizler mi çözümü başka alanlarda aramaya başladık! Belki de en doğru tesbiti Tol oyununun son sözü koymuştu: Şimdi Diyarbakıra gitmek zamanıdır.

Sokağın Dili! Ne Mutlu İnsanım!

Milliyetçilikler iki ucu keski bıçak! Tutanın, mutlaka bir yerlerini bereliyor. Belki yaralayıp berelemekle kalmıyor, fark ettirmeden kan kaybından ölümlere de neden olabiliyor. Milliyetçilikler sınır, mekân, akıl, mantık tanımıyor.

Azadın Pitosu!

Benim, Azad Ziya Erenin affına sığınarak Azadın pitosu dediğim Diyarbakırdan yükselen edebi nağme Pitoresk, Diyarbakırın sesi olmaya şimdiden layık. Kutlu olsun!

1
...
32
33
34
35
36
...
39