Hukuk Gündemi:Fikret İlkiz’den her hafta

Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirler alır. Kendisi, bu hakkı ihlal edemez, sansür yasaktır.

Siyasetçiler “Kürt sorunu”nun çözümünde hükümet politikalarını eleştirebilir mi? Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ın muhatap alınmamasının doğru olmadığını ileri sürerek hükümeti eleştirebilir mi?

“Savaş” karşısında ve belki de çatışmalı ortamlarda veya kriz zamanlarında gazetecileri beş ayrı kategoride değerlendirmek mümkündür...

Belki günümüze ışık tutan birkaç söz, Montesquieu’nün deyimiyle insanoğlu üzerinde etkili olabilir! Buyuranlarla, buyurulanlar etkilenebilir.

Hükümet yetkililerinin cinsiyetçi, kadına yönelik şiddeti mazur gösteren, toplumsal cinsiyete dayalı önyargılar içeren, kadınlar ile erkeklerin fiili eşitliğini yadsıyan açıklamalarda bulunmalarının önüne geçilmelidir.

Hukuk ve kanunlardan önce; adaletin satılık bir mal olmadığı ve geciktirilemeyeceği ve reddedilemeyeceği; bir çayırlık yerde 800 yıl önce kabul edilmiş ve imzalanmış…

Aktif olarak seçim çalışmalarına katılımından dolayı asıl seçimi kaybedenin 12. Cumhurbaşkanı olduğu ve “başkanlık sistemi” isteğine halkın “hayır” dediği tekrar tekrar söyleniyor, yazılıyor ve herkes tarafından vurgulanıyor.

Cumhuriyet gazetesi eğer haber verme görevini yapmamış olsaydı; Hükümet ve Cumhurbaşkanı tarafından sevilen, düzene uygun ve izin verilen sınırlar içinde kalan gazete olacaktı!

İletişimimizin dinlenmesi konusunda kimin karar vermeye yetkili olduğuna HSYK karar veriyor, verebiliyor. Muhaberatımız konusunda bile bu kadar etkin ve yetkili ve yetkili yargıcın kim olacağına karar verecek kadar etkili ve seçici bir kurul.

“İç Güvenlik Kanunu”, “hukuk devletinden kanun devletine” geçiştir. Önceden kanuni güvenceye kavuşturulmuş bazı temel hak ve özgürlüklerin geri alınması amacıyla çıkarılmıştır. Özgürlük değil güvenlik tercihidir.

Geçmişte, hukukun üstünlüğü kavramı yasaların şekline değil, içeriğine göre anlam kazanırdı. Artık yasaların içeriği siyasal gücün isteklerinden ibarettir, o halde hukuk devletinin bir anlamı kalmamıştır.

Gazetecilerin telefonlarının dinlenmesi haberleşme özgürlüğünün, basın özgürlüğünün ve gazetecilerin haber kaynaklarının gizliliği hakkının ihlaline neden olabilir mi?

AB Komisyonu uzmanlarınca Türk Yargısı Hakkında Hazırlanan 2003, 2004, 2005, 2008 yıllarına ait “İstişari Ziyaret Raporları” hazırlandı. Yararlanmadılar ve okumadılar bile!

Ondan bana kalan. Onun öğretisine saygı duymak ve yaşatmak isteğidir, benim tutkum. Gülümsemektir hayata…

Sakın ölümden sorumlu tutan bir anlayışla ve buyruklarla avukatlara saldırmayın. Saraylarınızın güvenliğini sağlayamadığınız için adliyedeki ölümlerin sorumlusu avukatlar değildir.

Anayasa'nın 26. maddesinde düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün kullanımında başvurulabilecek araçlar "söz, yazı, resim veya başka yollar" olarak ifade edilmiş ve "başka yollar" ifadesiyle her türlü ifade aracının anayasal koruma altında olduğu gösterilmiştir.

Sadece yayın yasağı nedeniyle ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği iddiasına dayalı olarak yapılmış bir bireysel başvuru var. Acaba bireysel başvuru anlaşılamadı mı yoksa anlatılamadı mı?

İstekleri çok açık. Tasarıyla ayırım gözetmeksizin tüm “arama” yetkilerinin polise verilmesini ve hakim kararı olmadan önleme araması dahil tüm aramaları yapmayı sağlamak istiyorlar.

İç Güvenlik Kanun Tasarısı ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. ve 66. maddesi değişiyor. Vali ve kaymakamlar geniş adli yetkilerle donatılıyor. Tıpkı, olağanüstü Hal Bölge Valilileri gibi…

Özellikle Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu’nda esaslı değişiklikler getiren bu yeni tasarı kanunlaşırsa polis devletinin temelleri sağlam biçimde atılmış olacaktır.