DİYARBAKIR İNSAN HAKLARI HAFTASI
“İnsan hakları ihlalleri cezasızlık koruması altında”
Diyarbakır İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında bugün hapishaneler ve hak ihlallerine ilişkin Diyarbakır Kampüs Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi önünde basın açıklaması yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Tabip Odası, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Rosa Kadın Derneği, Diyarbakır Barosu, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) ile Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu adına açıklamayı ÖHD Diyarbakır Şube üyesi Avukat Cennet Zuğurli okudu.
Avukat Zuğurli, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin 75. yıldönümünde (10 Aralık) siyasal, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla ağır bir tabloyla karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti.
10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ
TİHV ve İHD: Türkiye'de insan hakları ağır bir kriz içinde
“İnsan haklarını savunmak asli görevimiz”
“Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın toplum olarak ülkenin her yerinde özgürlük, adalet, eşitlik ve insan hakları talebimizi yineliyoruz” diyen Avukat Zuğurli, yaşanan ağır krize rağmen insan haklarını savunmanın asli görevleri olduğuna vurgu yaptı.
Hapishanelerin insan hakları ihlallerinin en ağır yaşandığı yerler olduğuna dikkat çeken Zuğurli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye hapishaneleri, hak ihlallerinin en yoğun yaşandığı mekânlardandır. Türkiye hapishaneleri, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere birçok insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin gerçekleştirildiği birer ‘insan hakları ihlal merkezlerine’ dönüştürülmüştür.”
“İnsan hakları ihlalleri cezasızlık koruması altında”
Hak ihlallerinin, "Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler ve kendi iç hukukunda yer alan amir hükümlere rağmen cezasızlık politikasının koruması altında hız kesmeden ve çeşitlenerek devam ettiğini" belirten Zuğurli, şunları kaydetti:
“Türkiye Hapishanelerinde; mahpuslar hastalık ve diğer nedenlerle yaşamını yitirmeye devam etmekte, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolasyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, keyfi disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır.”
10 ARALIK İNSAN HAKLARI GÜNÜ
“Mahpuslarda depresyon, algı ve duyguda küntleşme, düşünce bozulması gelişebilir”
Tecrit ve açlık grevleri
“Türkiye hapishanelerinde uygulanan hak ihlallerinin temel sebebi haline gelen tecrit ve izolasyon başta İmralı yüksek güvenlikli kapalı cezaevinde yaklaşık 33 aydır aile ve avukat görüşü yaptırılmama hali, mutlak iletişimsizlikle tecritin diğer cezaevlerinde de olduğu gibi yaşandığını göstermektedir” diyen Zuğurli, Abdullah Öcalan'a yönelik tecride son verilmesi talebiyle 27 Kasım’da başlayan açlık grevlerinin 15. gününe girdiğine dikkati çekti.
Mahpuslar “Öcalan’a özgürlük” talebiyle açlık grevine başladı
651’i ağır 1517 hasta mahpus var
İHD verilerine göre, Türkiye hapishanelerinde halen 651’inin durumu ağır olmak üzere toplam 1517 hasta mahpus bulunduğunu hatırlatan Zuğurli, “Hapishanelerde yaşlı mahpuslar, ağır kalp ve kanser hastaları, çoklu kronik rahatsızlıkları bulunanlar, ağır psikolojik rahatsızlıkları olanlar ve yaşamını tek başına devam ettiremeyen yüzlerce ağır hasta mahpusun sağlığa erişim hakları ihlal edilmekte, tedavileri engellenmekte ve infaz erteleme talepleri reddedilmektedir” dedi.
Avukat Zuğurli, hapishanede yaşamını tek başına idame ettiremeyecek derecede ağır hasta olan mahpuslar hakkında Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 'taraflı ve bilimsel gerçeklikten uzak' raporlar nedeniyle hasta mahpusların hastalıklarının ilerlediğini belirterek “Hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki 'toplum güvenliği bakımından tehlike' kriteri kanundan çıkarılmalıdır” çağrısı yaptı.
İHD hapishaneler raporundan: “Yeterli ve sağlıklı beslenmek temel insan hakkı”
"Keyfi ve hukuk dışı uygulamalardan vazgeçilmeli”
Zuğurli, “Hapishanelerde mahpuslara yönelik temel hakları sınırlayıcı ve ihlal edici keyfi ve hukuk dışı uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Bizler aşağıda isimleri belirtilen kurumlar olarak bu ihlallerin takipçisi olacağımızı belirtiyor, yaşanan hak ihlallerin bir an evvel sonlandırılması için herkesi sorumlu olmaya davet ediyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı. (BA)
