Erdal ve Veysel için İkinci Başvuru

12 Eylül darbesinin ardından idam edilen Erdal Eren ve Veysel Güney'in ailelerinin Avukatı Kazım Genç, reddedilen müdahillik taleplerini yineleyeceklerini açıkladı.

Genç, bianet'e yaptığı açıklamada, mahkemenin tüm müdahillik taleplerini aynı anda aldığından inceleme fırsatı bulamadığını, daha ayrıntılı bir başvuru yaptıklarında taleplerinin kabul edileceğine inandığını söyledi.

İlk duruşmanın yapıldığı 4 Nisan'dan önce müdahillik dilekçesi verenlerin taleplerinin reddedildiğini ifade eden Genç, mahkemenin ret kararına, "tekrar başvuru yapılırsa değerlendirmeye alınacaktır" ibaresi düştüğünü de ekledi.

İlk başvurularında 12 Eylül darbesi davasının görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne matbu bir dilekçe verdiklerini söyleyen Genç, bu kez daha ayrıntılı, kişiye özel bir dilekçe vereceklerini, belgeleri de ekleyeceklerini açıkladı.

Mahkeme, 500'den fazla bireysel başvurudan sadece gözaltında işkenceyl öldürüldüğü Meclis raporuyla da kanıtlanan Cemil Kırbayır ile işkencede öldürülen Süleyman Cihan'ın ailelerinin ve dönemin milletvekillerinin müdahillik başvurusunu kabul etmişti.

"Mahkeme iş yoğunluğu ve evrak çokluğu nedeniyle detaylı inceleme yapmamış görünüyor. İlk duruşmada "idam ve ölüm sabit olduğu için" belge sunmamıştık."

"Bu kez, idam hükmünü içeren mahkeme kararlarını, idamlarla ilgili olarak çıkarılan kanunun Resmi Gazete'de yayınlanmış halini, ölüm ve defin işlemlerine ilişkin belgeleri, müdahillerin nüfus kayıt örneklerini mahkemeye sunacağız."

13 Aralık 1980 tarihinde Ankara Merkez Kapalı Cezaevi ve Tutukevi'nde idam edilen Eren, idam edildiğinde 17 yaşındaydı. 10 Haziran 1981'de, 24 yaşındayken idam edilen Güney'in mezar yeri 31 yıldır ailesinden saklanıyor.

12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili, dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakkında açılan davanın görülmesine, 11 Mayıs'ta Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilecek.

Evren ve Şahinkaya'nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''Devlet Kuvvetleri Aleyhinde Cürümler''e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına'' çarptırılmaları isteniyor. (AS)