Tahir Canan'ın Ailesi de Müdahillik Talebinde Bulundu

12 Eylül döneminde cezaevine giren ve 1991-1993 arasındaki iki yıl dışında cezaevinde kalan ve hala Bandırma Cezaevi'nde bulunan Tahir Canan'ın ailesi ve avukatı da Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada müdahillik talebinde bulundu.

30 yıl dokuz ay cezaevinde kalan Tahir Canan'ın avukatı Yıldız Koluaçık, bianet'e yaptığı açıklamada, müdahillik taleplerini Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden gönderdiklerini söyledi.

Koluaçık, 12 Eylül askeri cuntasının mevcut yasal düzeni değiştirerek tamamen keyfi ve hukuk dışı bir döneme neden olduğunu ifade ederek, askeri mahkemelerin tarafsız, adil yargılama ilkelerini ortadan kaldırdığını, bu nedenle Tahir Canan'ın 31 yıl cezaevinde kaldığını belirtti ve bu durumun hem Tahir Canan'ı hem de ailesini mağdur ettiğini söyledi.

"Kanıt yok ama Canan 31 yıl cezaevinde kaldı"

Koluaçık, Tahir Canan hakkında bir tanesi tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış olan iki dosya olduğunu, ancak iki dosyada da ortada kanıt olmadığını belirtti.

"İsnat edilen suçlara dair ortada kanıt yok. Sadece çelişkili tanık ifadeleri var. Canan, ortada kanıt olmamasına, doğru düzgün tanık olmamasına rağmen son 33 yılın 31 yılını cezaevinde geçirdi ve hala cezaevinde."

"Bu süreçte hem hukuk çiğnenerek yargılandı hem ağır işkencelere maruz kaldı. Bize göre adil yargılama yapılmaması, kamu görevlilerinin işkence yapması ve bir insanın bu kadar uzun süre cezaevinde kalmasından darbeciler sorumludur."

"Biz aile olamadık"

Tahir Canan'ın oğlu İlhan Canan ise generaller ve darbecilerin yargılanmadığı bir ülkede babasının 31 yıl özgürlüğüne kavuşamadığını söyledi.

Bu durum nedeniyle yıllardır bir aile olamadıklarının altını çizen İlhan Canan, kendilerinin de darbeden doğrudan etkilendiklerini, bu nedenle müdahillik talebinde bulunduklarını söyledi.

"Eğer bir ülkede geçmişle hesaplaşma mevzu bahis olacaksa bunun samimiyetini görmek adına da müdahil olmak istiyoruz."

"İki yaşlı generalin yargılanmasıyla elbette darbeyle hesaplaşma olmaz ama bunu hesaplaşma sürecinin bir parçası olarak değerlendiriyoruz." (EKN)