“En azından su verin dedim, getirmediler”

Haberin İngilizcesi için tıklayın

ÇHD davasında 9 yıl hapse mahkum edilen avukat Aycan Çiçek, Düzce Cezaevinden nakledildiği Kocaeli Cezaevinde yaşadıklarını yazdı.

Çiçek, bianet’e gönderdiği mektubunda, “Size bu mektubu hücreden yazıyorum, Düzce’de hücre olmadığı için uygulanmayan hücre cezalarını burada uygulamaya başladılar. Yıllardır Düzce’de iki kişi tutup tecrit ettikleri yetmiyormuş gibi şimdi de burada tek kişilik hücreye koydular” dedi.

Hakimlik “Gözümüzden kaçmıştır” dedi

Hücre cezası ise Düzce Cezaevi’nde yaptıkları kapıya vurarak slogan atması sebebiyle, “korku ve paniğe neden oldukları” gerekçesiyle verilmişti.

Kendisi de avukat olan Çiçek, dilekçe vererek cezalara itiraz etti. Mektubunda, “İnfaz Hakimliği itiraz süremizi yanlış hesaplayarak süresi içinde itiraz etmediğimi iddia ederek itirazı reddetti. Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itirazda, süreleri tek tek belirterek itirazımı tekrarladım ancak itiraz burada da matbu şekilde reddedildi. İnfaz hakimliğine durumu anlattığımda ‘Gözümüzden kaçmıştır’ yanıtı aldım. Sizin gözünüzden kaçanlar bizim hayatımız üzerindeki kararlar” diye yazdı.

“Hücre 5 adım…”

29 Haziran’da, yanındaki mahpus ile birlikte hücrelere götürülen Çiçek, mektubunu hücredeki beşinci gününde yazdı ve daha 80 günlük hücre cezası olduğunu, tüm bu süre boyunca tekbaşına tutulacağını anlattı:

“Hücre demek, hiç kimseyle iletişim kurmadan, görüşe, telefona çıkarılmadan, günde sadece bir saatlik havalandırmaya çıkarılarak günlerini geçirmek demek. Hücre 5 adım…”

Hücrede kitap da yok

Çiçek, konulduğu hücrede temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmadığını ifade etti:

“Parası ödenerek alınmış olan televizyon, buzdolabı, semaver, şifonyer, kaşık, çatal, tabak, temizlik malzemeleri gibi eşyaların hiçbirini vermediler. Kantinden yiyecek almak istedim, saat 16.00’yı geçti diyerek bu talebim de reddedildi. En azından kaldığım odada su vardı, onu verin dedim. Onu da getirmediler. Bizi, ihtiyaçlarımızı karşılamayarak ‘ıslah’ etmeyi düşünüyorlar anlaşılan.

“Hücreye konulduktan 5 saat sonra su ve plastik kaşıkla tabldot yemek verildi. Çatal, bıçak istediğimde ‘Kaşıkla ye’ cevabını aldım. Sıcak bir çay ve soğuk su içmek için ertesi günü beklemek zorunda kaldım.”

Ayçan Çiçek, “Hücre cezasına kitap da getirmek yasak, kitapsız da kaldım” diye ekledi.

Hücrede 23 saat tekbaşına tutulan Çiçek, bir saatliğine havalandırmaya çıkarılıyor.

Halkın Hukuk Bürosu da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Kandıra 1 Nolu F tipi Hapishanesinde tutulan avukat Aycan Çiçek'e daha önceden verilen toplamda 85 günlük hücre cezası hiç ara verilmeden uygulanmak isteniyor; hücre cezası sırasında yanlarına kitap, gazete, elbise gibi hiçbir malzeme almalarına izin verilmiyor” dedi.

Ne olmuştu?

ÇHD davasında 20 Mart 2019’daki duruşmada kararını açıklayan mahkeme, avukatlara 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezalarına hükmetti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Ekim 2019’da itirazları reddederek dosyayı Yargıtay’a gönderdi.

TIKLAYIN - Hâkim Önce Karar Verdi Sonra Dosyaya Baktı

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davasında verilen 159 yıldan fazla cezanın, avukat Barkın Timtik’e verilen ceza hariç onanması yönünde görüş bildirdi.

Tebliğnamede sadece, TCK'nın 314/1 maddesi uyarınca "örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen avukat Barkın Timtik’in cezasının bozulması, onun da diğer avukatlar gibi “örgüt üyeliğinden” cezalandırılması gerektiği ifade edildi.

Savcılığın tebliğnamesi Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi.

Derneğin yöneticilerinden avukat Ebru Timtik ile ÇHD üyesi avukat Aytaç Ünsal adil yargılanma hakkı için ölüm orucuna başladı. 30 Temmuz 2020'de hastaneye sevk edildiler. Ebru Timtik ölüm orucunda hayatını kaybetti, Aytaç Ünsal ölüm orucunu sona erdirdi ve tahliye edildi, tedavisi devam ederken tekrar tutuklandı.

TIKLAYIN - “Sayın Başkan, Sevgili Olsanız Çekilmezsiniz”

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, avukatlar Barkın Timtik, Selçuk Kozağaçlı ve Ezgi Çakır hakkındaki hükümler hariç diğer cezaların onanmasına hükmetti.

Davadaki ihlaller Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. (AS)