"Avcı ve Emniyetin Hesaplaşması"

Toplumsal Özgürlük Parti Girişimi (TÖPG) ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyeleri dahil olmak üzere, 12'si tutuklu 57 sanığın yargılandığı Devrimci Karargah davasının bugün İstanbul Beşiktaş 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması saat 13.00'de başladı.

Geçen celsede sanıkların, Hanefi Avcı'yla birlikte yargılanmak istemediklerini söylemesi ve Hanefi Avcı'nın da sözlü talebi üzerine Avcı'nın ifadesi diğer sanıklardan ayrı alındı.

Hanefi Avcı ile tutuksuz yargılanan karısı Şenay Avcı'nın ifadesinin uzun sürmesi ve mahkeme salonuna avukatlar ve milletvekilleri dışında kimsenin alınmamasına tepki gelince diğer izleyiciler içeri alındı.

Hanefi Avcı savunmasını verdi. Avukatı Refik Ali Uçarcı, Şenay Avcı'nın ruhsatsız silah bulundurduğuna dair suçlamaları reddedip, "evdeki silahların ruhsatı olduğunu ancak yenilenmediğini, Avcı ailesi birçok kere yer değiştirince silahların da bavul içinde onlarla yer değiştirdiğini ancak hiç kullanılmadığını" söyledi.

Şenay Avcı'nın durumdan duyduğu üzüntüyle depresif  bir psikolojide olduğu için diğer duruşmalardan muaf tutulması talep edildi.

Hanefi Avcı, açılmakta olan diğer Devrimci Karargah davası dosyasındaki Milli İstihbarat Teşkilâtı (MİT) raporlarından elde edilen e-posta, MSN ve telefon kayıtlarından belli yerler okudu. Avcı özellikle Okan Duman'ın MSN konuşmalarını okuduktan sonra, şunları söyledi:

"Bu örgütler farklı"

"Gerçek Devrimci Karargah ile Devrimci Karargah gibi gösterilmeye çalışılan diğer örgütler arasında ciddi bir fark vardır. Bunları sadece bu konuşmalara ve kayıtlara bakarak anlayabilirsiniz. Bunlar aynı örgüt değildir. Belli konularda dayanışma içinde olabilir, çeşitli eylemlere beraber katılmış olabilirler ama Devrimci Karargah illegal ve devrimci şiddeti temel alan yurtdışı merkezli bir örgüttür. Ama SDP ve TÖPG gibi legal yapılar bu örgütten değildir. Zaten birbirlerini birçok noktada beğenmiyorlar ve çeşitli konularda birbirlerini suçluyorlar."

"Bu örgütler arasında kayıtlı bir e-posta ya da telefon görüşmesi bile yoktur. Benim de bu örgüte ve illegal bir yapılanmaya yardım etmem söz konusu değildir. Bunları kimseyi suçlamak için değil, aradaki farkı göstermek için söylüyorum."

Hanefi Avcı savunmasının ardından beraatini talep etti.

Hanefi Avcı mahkemeden çıkarıldı, diğer sanıkların getirilmesi için saat 14.30'da duruşmaya ara verildi.

"Bu dava, Avcı'yla emniyetin iç hesaplaşması"

Aradan sonra tutuklu sanıklar  Fatih Aydın, Cemal Bozkurt, Tuncay Yılmaz, Ulaş Erdoğan,  İbrahim Turgut, Özgür Dinçer, Osman Baha Akar, Semih Aydın, Hakan Soytemiz, Necdet Kılıç, Necdet Öztürk'ün savunmaları alındı.

Duruşmada Osman Baha Akar'ın avukatı  M. Rahmi Kadıoğlu, "Bu dava, Hanefi Avcı'yla emniyetin bir bölümünün iç hesaplaşması. Avcı'yı yargılamak için polisin bir örgüte ihtiyacı vardı.  O örgüt yaratıldı. Buradaki çoğu sanık hakkında hiçbir delil yok. Emniyetin iç hesaplaşmasında mahkemeniz, biz ve sanıkların çoğu piyon görevi görüyor. Fakat bu piyonlar insan ve 18 aydır hapis tutuluyorlar" dedi.

Necdet Öztürk'ün avukatı Salim Şen ise, Öztürk de dahil olmak üzere tüm sanıkların savunmalarını diğer celselerde detaylıca verdiğini, söylenecek yeni bir şey olmadığını ancak iddianamedeki suçların kanıtsız olduğunu tekrarlamak durumunda olduğunu söyledi.

Şen, "Çok ciddi suçlamalar var ancak delil yok. İddia makamı, polis gözlemlerini kopyala yapıştır yöntemiyle iddianameye almış. İddialar, niyet ve amaç okuma üzerinden şekilleniyor. Ben müvekkilimin neden üç yıldır tutuklu olduğunu ona anlatamıyorum" dedi.

Bozkurt, savcıya tepki gösterdi

Sanıklar ve avukatları, sanıkların yasal faaliyetlerde bulunduklarını ve iddianamede delil olmadığını vurguladı. Tüm konuşmacılar, TÖPG ve SDP gibi yasal örgütlerle Devrimci Karargah örgütünün farklı olduğunu vurguladı. Uzun süre cezaevinde bulunduklarını belirten tutuklu sanıkların çoğu tahliyelerini talep etti.

Mahkeme Başkanı Nurettin Ak, Cumhuriyet Savcısı Salim Duran'ın fikrini sordu.

Duran'ın tahliye taleplerinin reddedilmesi yönünde görüş bildirmesinin ardından, Devrimci Karargah Örgütü yöneticisi olduğunu kabul eden Cemal Bozkurt savcıya  "Sizde hiç kafa yok mu, namus yok mu? Bu kadar insanı mağdur ediyorsunuz" diye tepki gösterdi.

Bozkurt aynı zamanda Hanefi Avcı'nın bu davadan beraatini istedi. Bozkurt, "Ben ve davada yargılanan diğerleri için, bir işkenceciyle yargılanmak hakarettir. Onun beraatini talep ediyorum" dedi.

Savcıya gösterdiği tepki ve duruşmanın düzenini bozduğu gerekçesiyle Bozkurt'un, karar duruşmasına kadar mahkemeye getirilmemesine karar verildi.

"Tutuklu sanıklar hakkındaki suçlamaların Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 100/3'teki katalog suçlardan olması ve kuvvetli suç şüphesinin varlığı nedeniyle" tüm tahliye istekleri reddedildi.

Sanıklar Mahir Sayın ve Akın Tanrıverdi hakkında çıkarılan yakalama emirlerinin infazının beklenmesine karar verildi.

Şenay Avcı'nın duruşmalardan muaf tutulma isteği kabul edildi.

Bir sonraki duruşma 30 Nisan 2012 saat: 13.00'te. (IC/ÇT)