Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Barosu yöneticileri hakkında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a yönelik açıklama nedeniyle soruşturma başlattı.
Baro, Erbaş'ın nefret söyemine tepki göstermişti
Başsavcılık, baronun "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Nefret Söylemi Hakkındaki Basın Açıklaması" başlığıyla açıklaması nedeniyle baro yöneticileri hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 216/3 maddesi kapsamında, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan soruşturma başlattı.
TCK'nin 216'ncı maddesinin 3'üncü fıkrasında "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmü bulunuyor.
Ne olmuştu? Geçen Cuma günü (24 Nisan 2020) Diyanet İşleri Başkanlığı hutbesinde Ali Erbaş, LGBTİ+'ları ve HIV'le yaşayanları hedef göstermiş, nefret söylemi yaymıştı. Erbaş'ın nefret söylemi sonrası hak örgütleri ve muhalif partilerin politikacıları Erbaş'a tepki göstermişti. İHD Ankara Şubesi ve Ankara Barosu Erbaş'ın nefret söylemi yaydığını belirterek suç duyurusu yapmıştı. Diyarbakır Barosu açıklamasında şöyle demişti: "Diyanet İşleri Başkanının taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde ve açıkça Anayasanın 10. Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı söylemlerde bulunamayacağını; hiç kimsenin cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği ve hastalık durumu sebebiyle ayrımcılığa uğrayamayacağını ve bunun bütün kamu kurumları tarafından da bağlayıcı olduğunu vurguluyoruz." "Kendisini ayrımcı ve nefret söylemi içeren ifadelerinden dolayı kınıyor, nefrete inat yaşamı savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz." Nefret söyleminin ardından önce Ankara Barosu hakkında soruşturma başlatılmıştı. Diyanet, Ankara Barosu hakkında suç duyurusu yapmıştı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan da Erbaş'a destek olmuştu, özetle şöyle demişti: "Bu zihniyetle iş bitmiyor. Bir başkasını da Diyanet İşleri Başkanı'mıza gösterilen tepkilerde görmek mümkün. Başkanımız bir açıklama yaptı. Bu açıklamasıyla sadece inancını, ilminin ve yürüttüğü görevin gereğini yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur. "(...) Bu Ankara Barosu'nun yetkisinde olan bir konu değildir. Ankara Barosu'nun açıklaması başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanı'mıza karşı kullanılan üslup İslam'a karşı kasıtlı bir saldırı halini almıştır. Saldırı, devletimize yapılan bir saldırıdır." |
(EMK)