Haberin Kürtçesi için tıklayın
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Medya Özgürlüğü Temsilciliği’nin Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlediği ve 200’ü aşkın gazeteci, hak savunucusu ve diplomatın katıldığı “Yakıcı Şartlarda Medya Özgürlüğü” konulu konferans, AGİT üyesi devletlerin taahhütlerinin sorgulanmasına neden oldu.
57 ülkenin üyesi olduğu AGİT’in konferansında, güvenlik ve özgürlük dengesine dair endişeler, Rusya kontrolündeki “propaganda medyası”, medyanın otoriter güçlerce manipüle edilmesi gündemdeydi. Konferans açılışı Rusya ile Ukrayna ve diğer Batı Avrupa ülkeleri arasında gelişen tartışmalara sahne oldu.
Hofburg Konferans Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, savaş muhabiri Ashwin Raman, Article 19 örgütünden Barbora Bukovska, Snopes.com sitesi kurucusu David Mikkelson, RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Ukrayna Savunma Bakanlığı medya departmanı başkanı Oksana Gavrilyuk, Moskova Üniversitesi Medya Dalı profesörü Elena Sherstoboeva da konuşmacılar arasında yer aldı.
Konferansa Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, gazeteciler Banu Güven ve Gülsin Harman ile Adalet Bakanlığı yetkilileri de katıldı.
Kaye: AGİT içinde medyaya meydan okunuyor
Konferansta ifade özgürlüğü ihlallerine işaret eden Birleşmiş Milletler (BM) İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye, “Geçiciliği, sadece Ukrayna-Rusya, Türkiye’nin Güneydoğu’yla ilgili çatışmalı durumları değil, merkezi yönetimler ve yolsuzluk gibi kalıcı sorunlar olarak da anlamalıyız” dedi.
Uluslararası düzeyde birçok güçlü hukuki güvence bulunmasına karşın hakaretin hapisle cezalandırılması, terörle mücadeleye dair birçok düzenlemeyle bunun birçok ülkede zayıflatıldığına işaret eden Kaye, “AGİT düzeyinde politik liderler medyanın rolüne meydan okuduklarına da tanık oluyoruz” diye konuştu.
Adie’den Türkiye delegasyonuna tepki
BBC muhabirlerinden Katie Adie, açılış oturumunda gazetecilerin sorumluluğuna işaret ederek “dengeli yayın”dan söz eden AGİT Türkiye delegasyonu sözcüsüne, “Dengeli yayından söz ederken iki kez düşünmenizi tavsiye ederim. Dengeli yayından söz ettiğiniz bu sabah Türkiye’de herkesin tanıdığı onlarca gazeteci hapishanede!” sözleriyle tepki gösterdi.
Yıllar önce katıldığı uluslararası kongre ve konferanslarda dünya diktatörlüklerine medyaya saygı göstermeleri için yol gösterildiğini anımsatan Adie, “Bugün Avrupa’da demokrasilerin aşınması ve teste tabi tutulmasını konuşuyoruz. Bağımsız haberciliğin tartışılabilir bir değer olduğunu görmek üzüntü veriyor. Spor karşılaşmalarının sonuçlarıyla, gizli açık reklamlarla boğuluyoruz. Trump’un kendisi ‘basın bizim düşmanımız’ diyor. Bilimden anlamayan, kültürsüz siyasetçiler ve etkili şahsiyetler medyanın meşru temellerini sarsmaya kalkışıyorlar. Güçlülere karşı konuşma gücümüz açısından hala bir demokrasiyiz. Başka yol yok, tüm cephemizi savunmak zorundayız” diye konuştu.
Önderoğlu: Onlarca tutuklu gazeteci tahliye bekliyor
RSF Türkiye temsilcisi ve bianet Medya Gözlem raportörü Erol Önderoğlu, Türkiye’de Hrant Dink gibi gazeteci cinayetlerine ilişkin davaların da politik olduğunu, bu suçlarda cezasızlıkla mücadelenin ancak daimi ve tarafsız bir politikayla etkili sonuç verebileceğini söyledi.
Hükümetin darbe girişimine karşı mücadeleyi medya söz konusu olduğunda oldukça yanlış bir temele oturttuğunu savunan Önderoğlu, “Türkiye’de onlarca tutuklu gazeteci aylardır tahliye edilmeyi bekliyor. Tahliye kararı verdikleri için mahkeme üyelerinin yetkileri ellerinden alındığına göre hiçbir mahkemeden bu yönden bir karar beklemek kolay değil. Kurulduğu ifade edilen OHAL Komisyonu tek bir dosyayı görüşmüş değil. Türkiye, yeniden uluslararası taahhütlerine sahip çıkmalı” dedi.
Bakanlık: Mücadelemizi anlayın, işbirliği içindeyiz
Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler genel Müdürlüğü İnsan Hakları Daire Başkanı Dr. Hacı Ali Açıkgül, Fethullah Terör Örgütü’nün diğer örgütlerden farklı olarak birçok kuruma sızdığını, Türkiye’nin mücadelesinin anlaşılması gerektiğini, OHAL Komisyonu’nun kurulduğunu, AGİT düzeyinde işbirliği olanaklarını geliştirmek istediklerini ve 200 kadar yargıcın AGİT işbirliğiyle eğitilmesinin de gündemde olduğunu ifade etti.
Bunun üzerine gazeteci Banu Güven de, çalıştığı İMC TV’nin KHK ile kapatıldığını, kurulduğu ifade edilen OHAL Komisyonu’nun kanalın durumunu aylardır görüşmediğini söyledi. (EÖ/NV)