Fotoğraf: AA/Arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır HDP İl binasının önündeki aileleri ziyaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya "Ne diye gidip oraya oturuyorsun? Senin görevin sorunu çözmek" diyerek tepki gösterdi.
CHP Parti Meclisi toplantısında konuşan CHP Lideri konuşmasının başında Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası'nda 50 metre sırt üstü finalini ikinci tamamlayarak gümüş madalya kazanan Sümeyye Boyacı'yı tebrik etti.
Çocuklarının PKK tarafından kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemi yapan aileler ile ilgili özetle şunları söyledi:
"Anneler arasında ayrım yapılıyor"
"Toplumun gündeminde anneler var. Anneler arasında da bir ayrım yapılıyor. Cumartesi Anneleri, Diyarbakır Anneleri. Nasıl bir ayrım? İkisi de çocuklarını istiyor. Bir anne Diyarbakır'da diyor ki, 'Benim evladım geri gelmeyecek, sizinki inşallah gelir.' Bu tabloya baktığımızda annelerin hukukunu savunmak gerekmiyor mu? Cumartesi Anneleri 702 haftadır evlatlarının fotoğrafını taşıyarak kimseye bir söz söylemeden oturuyor. Evlatlarının mezarını istiyor. Diyarbakır Anneleri. Onların da evlatları var? Bu annenin acısı yok mu? O da ister evladının gelmesini, üretmesini, alın terini dökmesini, evlat sahibi olmasını. Oğlunu askere vatan savunması için göndermiş. Ama terör örgütü kaçırmış. Bakanlarla görüştüler. Ben aktardım yetkililere. Bu çocukların kurtarılması lazım diye. Biz yetkili değiliz, elimizde güç yok. Yetki sahibi olanlar güç sahibi olanlar gitmiş annelerle oturuyor.
Ailelerin yanına giden bakanlara da tepki gösteren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
"Sen bakansın. Çözeceksin sorunu. Acıyı çözmek. Yetki, imkan, güç, ordu, vali general sende. Diyarbakır Annesi'nin elinde sadece bir feryat var. Şimdi anneleri de bölüyorlar. Yazık olan da bu. Anne annedir. İnsanlığın sürdürülebilirliğini sağlayan en önemli bir aktör. Acısını paylaşmak ortak görevimiz."
"Yetki sahibi olanlar güçsüzlüklerini adeta göstermek için gitmiş oturuyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Ne diye gidip oraya oturuyorsun? Sen acıyı, sorunu çözeceksin. Senin görevin sorunu çözmek" diye konuştu.
Bu hafta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, HDP önündeki aileleri destek için ziyaret etmişti.
"Kavala, yazarlar ve askeri öğrenciler hapiste"
Osman Kavala, yazarlar ve askeri öğrencilerin hapiste olduğunu belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, doları olanların ise dışarıda olduğunu vurgulayarak, 'FETÖ borsası' oluşturulduğunu söyledi.
Yeni bir siyaset anlayışını Türkiye'ye getirmek istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, bunun kavgadan uzak bir siyaset anlayışı olduğunu ifade etti.
"Herkesi kucaklayan siyaset anlayışı"
"Herkesi kucaklayan, her insana saygı duyduğumuz bir siyaset anlayışı. Eleştiri yapacağız, bilgiye dayalı bir eleştiri anlayışı. CHP eleştiriyorsa bir şey olduğunu vatandaş bunu bilmeli. Kimin çıkarı için, bu ülkede yaşayanların çıkarı için. Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Aynı vatanda yaşıyorsak niçin bir başkasını ötekileştirelim? Yeni siyaset felsefemizin özünde yatan budur. İktidar sahipleri bazen belirgin bir şekilde bu ayrımı yapıyorlar."
"Haksız şekilde içeride yatmalarının hesabını kim verecek?"
"Adalete duyulan güven yerlerde sürüklenirse bundan en büyük zararı vatandaş görür. Adalete güvenin yüzde 30'lara düştüğü görülüyor. İktidar sahiplerinin oturup düşünmesi lazım. Adalete sadece bizim ihtiyacımız yok. Bütün canlıların adalete ihtiyacı var. Bu kadar yüce bir kavramın içini hangi iktidar boşaltabilir. Boşalttılar. Son 5 yılda uluslararası araştırmalarda Türkiye hukukun üstünlüğü konusunda 50 basamak geriye düştü. Adaletsizlik konusunda dünya rekoru. Bütün dünya Türkiye'de adaletsizlik olduğunu söylüyor.
"Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına bakalım. Haksız hukuk yere yattıklarını herkes biliyor. İçeriden çıkamıyorlar. En sonunda çıktılar. Haksız bir şekilde içeride yatmalarının hesabını kim verecek?
"Eren Erdem. PM üyemiz. Aylardır hapiste. Hiçbir delil yok. Sanıyorlar Eren Erdem fikirlerinden, yazdıklarından vazgeçecek. Eren Erdem'i idam da etseniz inandıklarından vazgeçmez. Siz FETÖ ile kol kola gezerken o kitaplar yazıyordu." (AÖ)