Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) 12 milletvekilinin İstanbul Yoğurtçu Parkı’nda sürdürdüğü Vicdan ve Adalet Nöbeti üçüncü gününe girdi.
25 Temmuz’da Diyarbakır, Ekin Ceren Parkı’nda başlayan ve bir hafta süren nöbet 10 gündür devam ediyor.
Sabah sporuyla güne başladılar
Milletvekilleri üçüncü güne çevre temizliği ve sabah sporu yaparak başladı.
Gün boyu sürecek olan ziyaretler için, Vicdan ve Adalet nöbeti tutan vekiller ve partililer güne sabah sporu çevre temizliği yaparak başladı pic.twitter.com/o6368psnjE
— HDP İstanbul (@HDPistanbul) 3 Ağustos 2017
Gelişmelere dair bugünkü basın toplantısını nöbetçi vekillerden Sırrı Süreyya Önder yaptı. Önder, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit koşullarının kaldırılması ve çözüm sürecine dönülmesi çağrısında bulundu.
“Muktedir güruhu savaş çığlıkları geliştiriyor”
Parkta bulunan Yunus Emre anıtını gösteren Önder, konuşmasına Yunus Emre’nin dizeleriyle başladı.
“'İşitin ey yarenler/ Aşk bir güneşe benzer/ Aşık olmayan kişi misali taşa benzer/ Taş gönülde ne biter /Dilinde ahu tüter/ Nice yumuşak söylese/ Sözü savaşa benzer'
“Bugün insan sevgisinden, vicdandan uzak, merhamet nedir bilmeyen, adaletle uzak yakın hiçbir bağlılık saymayan zihniyet Yunus'un sözlerini haklı çıkarırcasına; aşktan, sevdadan, insan sevgisinden bihaber olan bu muktedir güruhu insanlara savaş çığlıkları, savaş pratikleri geliştirip duruyor.
“Öcalan müzakere sürecinde, Ortadoğu'daki tekçi anlayışların ve ulus devlet yaklaşımının ülkeyi büyük bir felakete götüreceğini sıklıkla tekrarlardı. Bunun büyük felaketleri getireceğini, büyük felaketlerin de barışı, ortak yaşamı ve geleceği, demokrasiyi bir hayli uzaklaştıracağını ısrarla belirtirdi.
“Biz her ne kadar çaba göstermiş olursak olalım, gelinen durum gösteriyor ki biz de üzerimize düşeni yeterince yapamamışız. İktidar bu durumu bir parça kendi ortak iradesiyle geliştiği için herkesten daha iyi görüyor ve biliyordu.
“7 Haziran’dan sonra telaş yaptılar”
“7 Haziran sonuçları Türkiye halklarının barış iradesine çok büyük kıymet biçtiğini ve oy versin vermesin, bu iradenin Türkiye'nin siyasi süreçlerinde ağırlıklı yer almasının istediğini gösterdi. Kendini hep savaşla var eden, bir düşman yaratmadan herhangi bir nizam kurabilme, ülke yönetebilme becerisine sahip olmayan iktidarı büyük bir telaşa sevk etti.
“Öncelikle barış iradesinin cezalandırılması gerekiyordu, bunun iki ayağı vardı. Birisi Öcalan üzerinde tekrar İmralı tecrit sisteminin daha da ağırlaştırılarak güncelleştirilmesi, ikincisi halkın teveccüh ettiği sivil siyaset alanının süratle kriminalize edilmesi ve siyasal alandan uzaklaştırılmasıydı.
“İmralı tecridini gerçekleştirdiler. Ardından sivil siyaset alanına dönük siyasi imha operasyonunu belki de tarihin gördüğü en pervasız yöntemlerle başlattılar. Güya geldikleri liman kanun devleti ama kendi kanununu bile hiçe sayarak başta yerel seçilmişlerimiz, eş genel başkanlarımız, vekillerimiz, devamında da bütün il ve ilçe yöneticilerimiz siyasi imha operasyonunun hedefi haline getirildiler.
“Gelinen durumda, siz bu ülkenin parklarını, meydanlarını, iş yerlerini, toplanma alanlarını açık hava hapishanesine dönüştürürseniz buna isyan ve itiraz hiç beklemediğiniz büyüklüklerde gelir.
“Parka 61. kişinin girmesi yasak”
“12 Eylül'ün ilk yayınladığı kararnamelerde beş kişiden fazla insanın bir araya gelmesi gözaltı gerekçesi sayılıyordu. Bugünkü iktidarla 12 Eylül arasında 55 kişilik bir fark var, bütün kerametleri bu kadar. Bugün de bu parka 61. insanı sokmuyorlar. 'Eğer 61. kişi sizi ziyaret edecekse bir kişi içeriden dışarı çıkacak' diyorlar.
“Bilmedikleri gerçeklik şudur: Doğru söz zamanı gelmiş bir düşünceyi bir tek kişi bırakın yüksek sesle söylemeyi, kalbinden geçirse büyük bir dalgayı tetikler.
“Karınca kanat takınca zevali yakın olurmuş. Bunlar siyaseten çoktan kanatlandılar, uçmaya da başladılar. Nasıl konacaklar, nereye konacaklar Allah bilir.
“Fakat bizim bildiğimiz; biz, Türkiye halklarının barışı, eşit kardeşliği için bir tek kişi kalana değin mücadelemize devam edeceğiz. Gelinen nokta bunların hamiyetini değil direnişin büyüklüğünü gösteriyor.”
Gün içinde ziyaretler
Halkın girişine izin verilmeyen nöbet alanını bugün ilk olarak Barış Anneleri ziyaret etti.
Gün içinde hemşeri dernekleri, Alevi Bektaşi Dernekleri Federasyonu, Hacı Bektaşi Veli Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, KESK Yönetim Kurulu Yoğurtçu Parkı’ndaki nöbete ziyaretlerde bulunacak.
Bir hafta nöbet tutacak vekillerEşbaşkan Serpil Kemalbay, vekiller Nadir Yıldırım (Van), Filiz Kerestecioğlu (İstanbul), Sırrı Süreyya Önder (İstanbul), Mithat Sancar (Mardin), Hişyar Özsoy (Bingöl), Ayşe Acar Başaran (Batman), İbrahim Ayhan (Urfa), Leyla Birlik (Şırnak), Berdan Öztürk (Ağrı), Erol Dora (Mardin), Erdal Ataş (İstanbul) ve Sibel Yiğitalp (Diyarbakır). |
Vicdan ve Adalet NöbetiHDP 25 Temmuz'da Diyarbakır, Ekin Ceren Parkı'nda Vicdan ve Adalet Nöbeti'ne başladı. Milletvekilleri bir hafta boyunca etrafı polis bariyerleriyle çevrili parkta nöbet tuttu. Nöbet alanına halkın girişine izin verilmedi. Altıncı günde açıklama yapan Osman Baydemir nöbeti Türkiye'nin her yerine taşıyacaklarını duyurdu. Vekiller sekizinci günde İstanbul Yoğurtçu Parkı'nda nöbete devam etti. Kadıköy'deki parkın etrafı da polis bariyerleriyle çevrildi, cadde trafiğe kapatıldı ve halkın alana girişi engellendi. |
(TP/EKN)