* Fotoğraf: Metin Aktaş - Ankara / AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği (TTB) COVID-19 Danışma ve İzleme Kurulu’nun, Türkiye’de ilk vakanın görüldüğünün açıklandığı 11 Mart 2020 tarihinden bugüne geçen 2 aylık süreçle ilgili “TTB COVID-19 Pandemisi İkinci Ay Raporu”nu bugün açıkladı.
145 sayfalık raporda, diğer ülkeler tarafından kullanılan bazı halk sağlığı yöntemleri, Türkiye’de benimsenen pandemi stratejisi, sağlık çalışanlarının sağlığı, olgu, ölüm bildirimi ve kayıtlar gibi başlıklarda tespitler yer alıyor.
“Strateji salgının baskılanması değil”
Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala rapora dair yaptığı açıklamada, Türkiye’de COVID-19 pandemisinin yönetiminin şeffaflıktan uzak olduğunu söyledi.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı, klinik ve epidemiyolojik olarak COVID-19 tanısı konulan, ancak laboratuvar testi ile kesinleştirilmemiş olası/kuşkulu olgular ve ölümlerin sayısını açıklamadığı için meslek örgütleri ve bağımsız bilim insanları tarafından pandeminin gerçek etkisinin değerlendirilemediğine dikkat çekti.
Sürecin toplum ve meslek örgütlerinin katılımına açık olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu belirten Pala, alınan önlemlerin etkili olup olmadığının da Sağlık Bakanlığı tarafından değerlendirilmediğini ifade etti.
Pala, Türkiye’de var olan pandemi stratejisinin salgının baskılanması değil, etkisinin azaltılması yönünde olduğunu belirterek, salgının doğru yönetilebilmesi için adımların epidemiyoloji biliminin gereklerine göre atılması gerektiğini kaydetti.
“Normalleşme değil yeniden açılma”
“Normalleştirme” denen sürecin aslında “yeniden açılma” olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kayıhan Pala, DSÖ’nün pandeminin kısa sürede sona ermeyeceği, aşı ve ilaç çalışmalarının halen sürdüğü yönündeki açıklamalarını da hatırlatarak, halen çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Pala, AVM’lerin açılması için erken olduğunu belirterek, “AVM’ler açılıyor ama parklar kapalı. Bu durum bize kararların sağlıkla ilgili veriler ışığında değil, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda alındığını düşündürüyor” diye konuştu.
Salgın yönetiminde kararları kim veriyor?
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman da COVID-19 ile mücadelenin ancak bilimsel yöntemler ve epidemiyolojik veriler kullanılarak ciddi bir işbirliği ve koordinasyonla yürütülmesinin zorunlu olduğunu söyledi.
Adıyaman, “Sağlık Bakanlığı’nın kendi “bilimsel danışma kurulunun” mu, “Bakanlık bürokrasisinin” mi ya da bir başka “yetkili kurulun” mu verdiğinin tam olarak bilemediğimiz ülkemizdeki 81 milyon yurttaşımızla birlikte sahada olan hekim ve sağlık çalışanlarını doğrudan etkileyen ve bazılarının sonuçlarından kaygı duyduğumuz kararlarla salgın yönetimine devam ediliyor” diye konuştu.
* TTB COVID-19 Pandemisi İkinci Ay Raporu’na buradan ulaşabilirsiniz.
(AS)