Haberin Kürtçesi için tıklayın
Bitlis Valiliği merkeze bağlı Yukarıölek Köyü sınırları içerisinde bulunan mezarların mahkeme kararıyla açılmasıyla ilgili açıklama yaptı.
Valiliğin resmi internet sitesindeki açıklamada, Bitlis Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla 279 mezarın açıldığı, 11 mezarın boş olduğu ve 268 mezardan çıkan kemiklerin de DNA testi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği ifade edildi.
Valiliğin açıklaması şöyle:
“Bitlis ili Merkez ilçesi Yukarıölek köyü mülki sınırları içerisinde bölücü terör örgütü sempatizanlarınca Ağustos 2013 tarihinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 4342 sayılı Mera Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanunu, 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ile 19 Ocak 2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Mezarlık Yerlerinin İnşası İle Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkındaki Yönetmeliğin ilgili maddelerine aykırı olarak mera kapsamında olup mezarlık olarak kullanılamayacak bir bölgede yaptırılan sözde Ölek Mezarlığı'na gömülen (279) adet BTÖ mensubunun mezarlarına Bitlis Sulh Ceza Hakimliği’nin 04/12/2017 tarih ve 2017/4469 D. iş sayılı kararı ile Fethi Kabir işlemi yapılmıştır.
“Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan basın açıklamasında da belirtildiği üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'nca yapılmakta olan incelemenin sona ermesine müteakip kimlik tespiti yapılan cenazelerin mevzuata uygun şekilde, 'mezarlık olarak tahsis edilmiş' yerlere defnedilmek üzere ailelerine tesliminin sağlanacağı hususu, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Savcılık “kimlik tespiti” demişti
Bircan Değirmenci bianet’te yer alan haberinde Yukarıölek köyündeki mezarlıkta kızı Dilan Bingöl’ün mezarını ziyaret etmek isteyen Lezgin Bingöl’ün yaşadıklarını yazmıştı.
TIKLAYIN - Kızının Mezardan Çıkartılan Cenazesini Arıyor
Lezgin Bingöl, mezarlığın yıkıldığını görünce savcılığa gittiğini, savcının kendisine durumu bildiklerini, mezarlıkta kimliği belli olmayan bazı mezarların olduğunu, kimlik tespiti için bu kararı aldıklarını söylediğini anlattı.
“Ben, kızımın kimliğinin belli olduğunu, Urfa Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) aldığım nakil ve defin ruhsatıyla gömdüğümüzü, hakkımızda açılan davanın beraatla sonuçlandığını anlattım, benim durumumun farklı olduğunu söyledi, cenazelerin mezardan çıkartılmasındaki amacın, kimlik tespiti olduğunu yineledi.” (TP)