* Fotoğraf: freemaxzirngast / twitter
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Avusturyalı gazeteci Max Zirngast ile Toplumsal Özgürlük Partisi Kurucu Meclis üyeleri Mithatcan Türetken, Hatice Göz, 10 günlük gözaltında sonra çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Zirngast, Türetken ve Göz 11 Eylül sabah saatlerinde "silahlı terör örgütüne üye olma suçlaması"yla terörle mücadele ekipleri tarafından Ankara'daki evlerinde ayrı ayrı gözaltına alındı. Gözaltı süresi dört gün. İlk iki günün ardından gözaltı süreleri iki kez dörder gün daha uzatıldı.
Üç isim, dün (20 Eylül) savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarıldı. Suçlamaların doğru olmadığını belirttiler.
Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği, üç kişi hakkında “Atılı suçun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin olduğunu gösteren somut deliller olduğu, atılı suçun katalog suçlardan olduğu, soruşturmanın tamamlanmadığı, delillerin tamamının toplanmadığı, kaçma ihtimali olduğu” gerekçeleriyle tutuklama kararı verdi.
Avusturyalı gazeteci Max Zirngast'ın görev yaptığı 're:volt' dergisi, Max Zirngast için açılan dayanışma sayfasının tutuklama kararına dair "Dayanışma kampanyamız artık daha önemli hale geliyor" paylaşımını yayınladı.
“Evimde 300'e yakın kitap var”
Tutanaklarda yer alan bilgilere göre, Max Zirngast savcılık sorgusunda, evinde 300’e yakın yayın olduğunu anlattı. Sol görüşlü yayınların yanı sıra sağ ideolojiye ait yayınlar da olduğunu belirtti.
“Edebiyat, sanat yayınları da vardır, ben araştırmacı bir bilim insanıyım. Ancak polisler sadece sol ideolojisinde olan kitapları almışlardı.”
Toplumsal Özgürlük Gazetesi’nde gündeme dair yazılar yazdığını belirten Zirngast “Herhangi bir terör örgütüyle bağlantım yoktur. Herhangi bir illegal faaliyette bulunmadım” dedi.
“Ben düşüncem doğrultusunda bana yakın olan oluşumları desteklerim. Burada da Avusturya’da da bunu yaparım. Türkiye’nin siyasal tarihi ilgimi çekti. Bu yüzden buraya yerleştim” diye konuştu.
Üç dilde çeşitli yazılar yazdığını, savcının kendisine yönelik bir örgüt sormadığını belirtti. Savcının sorduğu Mor Dayanışma ve Kampüs Cadıları ile ilgisi olmadığını, buraların kadın oluşumları olduğunu anlattı, "TKP Kıvılcım örgütü Ankara sorumlusu" olduğu iddiasının doğru olmadığını söyledi.
Hatice Göz, Kampüs Cadıları, Serüven Kütlür, Her Yer Çocuk, Toplumsal Özgürlük isimli sosyal medya hesaplarında editörlük yaptığını anlattı. Örgüt üyeliği suçlamalarını reddetti.
Mithatcan Türetken de, üniversiteli gençlerden oluşan Özgürlükçü Gençlik’in dernekler müdürlüğüne kayıtlı bir dernek olduğunu anlattı. Örgüt üyeliği ve örgüt propagandası suçlamalarını kabul etmediğini söyledi.
“Sosyalist bir insanım”
Max Zirngast, Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorgusundaki ifadeleri sorgu tutanağında“Sosyalist bir insanım. Evrensel değerleri savunuyorum” şeklinde yer aldı.
Üç senedir Türkiye’de yaşadığını, gizli faaliyette bulunmadığını, hayatını kurmak için bir ev aldığını anlattı.
Herhangi bir illegal örgüt adına faaliyet yürütmediğini tekrarladı. Almanca, İngilizce ve Türkçe dilleri arasında çeviriler yapıp, yazılar yazdığınıbelirtti.
Yüksek lisans yaptığı ODTÜ’de Türkiye’de Siyasi İdeolojiler isimli derste sunum yaptığını, evinde Hikmet Kıvılcımlı kitaplarının bulunma sebebinin bu olduğunu anlattı.
Avukatı Murat Yılmaz, Adana Ağır Ceza Mahkemesi’nin ve Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “TKP Kıvılcım diye bir örgüt olmadığı” kararlarını hatırlattı.
Mithatcan Türetken örgütle bağlantı iddialarının doğru olmadığını söyledi. Hatice Göz, kadın cinayetleri, çocuk istismarı ile ilgili çalışmalar yaptığını belirterek suçlamaları reddetti. (BK)