Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Barış İçin Akademisyenler’in öncülüğünde Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan bildiriye Türkiye’den 89 üniversiteden 1128 akademisyen ve araştırmacının imzasıyla yayınlandı.
“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiri 11 Ocak’ta açıklandı. Erdoğan “Aydın müsveddeleri” dedi, YÖK “gereği yapılacaktır” açıklaması yaptı.
Birçok üniversite, resmi sitelerinde bildiriye tepki gösteren açıklamalar yayınladı. Açıklamalarda devletin operasyonlarını desteklediklerine dair vurgu ve bildiriyi “teröre destek” olarak tanımlama öne çıktı.
İmzacı akademisyenler hakkında soruşturmalar açıldı.
Üniversitelerdeki tepki açıklamaları ve soruşturmalar ile bildirinin üniversitelerdeki yankıları şöyle:
AİBÜ: Üç İmzacıya Soruşturma
TIKLAYIN: AİBÜ'DE BİLDİRİYİ İMZALAYAN 3 AKADEMİSYENE SORUŞTURMA
Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ), Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan bildiriyi imzalayan üç akademisyen hakkında soruşturma açtı.
Üç akademisyenin 15 Ocak'ta evlerinde arama yapıldı. Akademisyenler aramanın ardından götürüldükleri savcılıkta ifadelerinin a rdından serbest bırakıldı.
Akdeniz Üniversitesi: Akademisyenlerle İlgili Yasal Süreci Başlatacağız
TIKLAYIN: AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ: AKADEMİSYENLERLE İLGİLİ YASAL SÜRECİ BAŞLATACAĞIZ
Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü, barış bildirisini imzalayan akademisyenler hakkında YÖK talimatı gereğince yasal süreci başlatacaklarını söyledi.
Bahçeşehir Üniversitesi: Devlet, Şiddetine Son Versin Talebi Kabul Edilemez
TIKLAYIN: BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ "DEVLET, ŞİDDETİNE SON VERSİN" TALEBİNİ KABUL EDİLEMEZ BULDU
Bahçeşehir Üniversitesi Senatosu imzasıyla yayınlanan açıklamada “Devletin vatandaşlara karşı uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor…’ şeklinde dile getirilen ifadeleri kabul etmemiz asla mümkün değildir” ifadeleri yer aldı.
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi: 6 imzacıya soruşturma
TIKLAYIN: 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ, 6 BARIŞ BİLDİRİSİ İMZACISINA SORUŞTURMA AÇTI
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisinde imzası bulunan 6 öğretim üyesi hakkında soruşturma başlattı.
Abdullah Gül Üniversitesi: İmzacı profesörün istifasını istedi
TIKLAYIN: ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ, BİLDİRGEYE İMZA VEREN PROFESÖRÜN İSTİFASINI İSTEDİ
Abdullah Gül Üniversitesi Rektörlüğü “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza verdiği gerekçesiyle Prof. Dr. Bülent Tanju’nun istifasını istedi, hakkında işlem yapılacağını söyledi.
Kayseri Cumhuriyet Savcılığı da Prof. Dr. Bülent Tanju hakkında "halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek, devletin kurumlarını alenen aşağılamak" suçlarından TCK'nın 216 ve 301 maddeleri uyarınca soruşturma başlatılmasını istedi.
Bartın Üniversitesi: İmzacıyı bölüm başkanlığı görevinden aldı
TIKLAYIN: BARIŞ BİLDİRİSİ İMZACISI AKADEMİSYENE SORUŞTURMA
Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı, imzacılardan Bartın Üniversitesi Antropoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hülya Doğan hakkında “Türk milletini, cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni alenen aşağılama, terör örgütü propagandası yapmak” gerekçesiyle soruşturma başlattı.
Evrensel’de yer alan habere göre üniversite rektörlüğü Doğan'a gönderdiği “14.maddeyle görevlendirilen bölüm başkanlığınız görülen lüzum üzerine” içerikli yazı ile bölüm başkanlığı görevinden aldı.
Hacettepe Üniversitesi: Yasal işlem başlatılacak
TIKLAYIN: HACETTEPE REKTÖRÜ'NDEN YÖK'E: BİLDİRİDEKİ AKADEMİSYENLER HAKKINDA İŞLEM BAŞLATILDI
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Murat Tuncer, YÖK’e gönderdiği yazıda “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzalayan akademisyenler hakkında idari işlem başladığını söyledi
Fırat Üniversitesi akademisyenlerinden suç duyurusu
Elazığ Fırat Üniversitesi'nde görevli yedi akademisyen, “Barış için Akademisyenler İnisiyatifi” bildirisinde imzası bulunanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
TIKLAYIN: AKADEMİSYENLERDEN AKADEMİSYENLERE SUÇ DUYURUSU
Hakkari'de bir akademisyen gözaltına alındı
Hakkari Üniversitesi yabancı diller yüksek okulunda görev yapan Ümran Roda Suvağcı, Barış için Akademisyenler inisiyatifi tarafından yayınlanan bildiriye imza attığı gerekçesiyle, savcılığın hakkında açmış olduğu soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Suvağcı, savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Pamukkale Üniversitesi: Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet çizgisindeler
Pamukkale Üniversitesi Senatosu, üniversitenin resmi sitesinde yayınladıkları duyuruda “teröre karşı yürütülen mücadeleyi destekliyor, ‘akademisyen ve araştırmacı’ sıfatıyla terörün ve bölücü unsurların yanında yer alarak açıkça ‘gaflet, dalalet ve hatta hıyanet’ çizgisinde olduğunu belli eden birtakım kişilerin bildirisini nefretle kınıyoruz” ifadeleri öne çıktı.
Çanakkale Üniversitesi: Düşünce özgürlüğü şiddeti teşviki içermez
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Yücel Acer’in üniversite sitesinde yayınlanan mesajı şöyle:
“Düşünce özgürlüğü; iftira, hakaret suçu ve yasadışı şiddeti teşvik etmeyi içermez. Düşünce özgürlüğü adı altında yasadışı şiddet uygulayan, terörü ve terör örgütünü teşvik edici bir şekilde devletin meşru savunma faaliyetlerini eleştiren bildiriyi tümden reddediyoruz. Bu bildirinin “akademisyenler” başlığı altında yapılmış olması bizleri ziyadesiyle rencide etmiştir. Bu tür tutum ve açıklamaları reddettiğimizi saygıdeğer kamuoyunun bilgisine arz ederiz.”
Cumhuriyet Üniversitesi’nde akademisyen istifa etti
Milliyet’te yer alan habere göre Cumhuriyet Üniversitesi sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ali Çeliköz istifa etti.
Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Faruk Kocacık, durumu Yüksek Öğretim Kurumu ile görüşmek üzere Ankara’ya gittiği öğrenildi. Öte yandan rektörlük hukuk müşavirliği tarafından bildiriyi imzalaması nedeniyle Çeliköz hakkında soruşturma başlattı.
Bülent Ecevit Üniversitesi'nde ÜKB açıklaması
Bülent Ecevit Üniversitesi resmi sitesinde üniversite Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer'in başkanlığını yaptığı Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın bildiriye karşı açıklaması yayınlandı.
Zonguldak'ta Bülent Ecevit Üniversitesi'nden imzacı akademisyen Yrd. Doç. Dr. Öznur Öncü, 15 Ocak'ta gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
TIKLAYIN: ÜNİVERSİTELERARASI KURUL BAŞKANLIĞI: BİLDİRİ, SADECE İMZALAYANLARIN KANAATİNİ İFADE EDER
Erciyes Üniversitesi: İhanet belgesi
Erciyes Üniversitesi Senatosu, üniversite sitesindeki açıklamada bildiriyi “ihanet belgesi” olarak tanımlayarak reddettiğini belirtti.
Açıklamada “haksız yere devletimizi suçlayan, ülkemize uluslararası gözlemci davet eden ve terör örgütüyle müzakere isteyen bu zihniyete karşı olduğumuzu ifade etmek isteriz” dendi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi: Kara propaganda
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Senatosu bildiriyi “kara propaganda” olarak tanımladı. “Devlet politikalarının halkın can ve mal güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirler olduğu ve emniyet güçlerinin meseleye hassasiyetle yaklaştığı” vurgulandı.
“Bir grup akademisyenin de bu propagandaya alet olması, milletimizin huzur ve güveni adına, gerçekten kaygı vericidir.
“Barış” adına yapılan ancak kara propagandadan öteye geçmeyen söz konusu açıklamayı kabul etmiyor; bildiriye imza atan öğretim elemanlarını aziz milletimizin irfanı ve sağduyusu etrafında aydınlanmaya davet ediyoruz!
15 Ocak'ta Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğretim görevlileri Yrd. Doç. Dr. Sharo İbrahim Garip, Şahabaettin Şen, Doç. Dr. Eylem Kılıç ve Ar. Gör. Turan Keskin hakkında soruşturma açıldı. Garip ve Şen gözaltına alındı. Şehir dışında olan Turan, kendisi gelerek ifade verdi. Üç akademisyen 17 Ocak'ta tutuklama istemiyle çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Şehir dışında olan Eylem Kılıç Van'a gelerek ifade verecek.
Düzce Üniversitesi: İmzacı akademisyene uzaklaştırma
Düzce Üniversitesi Rektörlüğü, yayınladığı açıklamada bildiriye imza veren öğretim üyesi hakkında soruşturma başlatıldığını ve soruşturma süresince uzaklaştırma tedbiri uygulanacağını belirtti.
“Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 26.Maddesine dayalı olarak soruşturma süresince görevinin başında kalmasında sakınca görüldüğünden, ilgili hakkında görevden uzaklaştırma tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
“Düzce Üniversitesi olarak, Vatanımızın birlik ve beraberliğini, bölünmez bütünlüğünü hedef alan her türlü terör faaliyetlerini ve girişimlerini şiddetle kınıyor, bu tür faaliyetlere destek verenlere karşı asla müsamaha gösterilmeyeceğini defaten vurguluyoruz.”
Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre Yrd. Doç. Dr. Latife Akyüz hakkında soruşturma açarak yakalama kararı çıkardı.
15 Ocak'ta Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifade veren Akyüz, ifadesinin ardından yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi: Teröre destek
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Senatosu, “ister akademisyen, isterse de yazar veya gazeteci olsun, çeşitli çıkar hesaplarıyla terör propagandası yapanları, özgürlük bahanesiyle terör ve şiddet söylemlerine alet olanları ve ülkemizin birlik ve bütünlüğüne yönelik hain saldırıları nefretle kınıyoruz” dedi.
“Toplumun teröre karşı dayanışmasını zedelemeye dönük, şiddeti öven, demokrasi kültürünü zedeleyen, ayrılıkçı ve ayrımcı eylem ve söylemleri teröre destek olarak niteliyoruz.”
Atatürk Üniversitesi: Devletin birlik bütünlüğünü hedef aldı
Erzurum Atatürk Üniversitesi Senatosu, bildirgeyi “Devletimizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan bölücü hainlere örtülü bir destek şeklinde” değerlendirdiğini söyledi.
“Güvenlik güçlerimizin yürüttüğü kararlı mücadeleden rahatsız olanların, bugün barış ve insanlık gibi bir takım büyülü kavramları dillerine doladıkları ve bunları kendilerine paravan yaparak, devletimize ve milletimize karşı haince ve alçakça emeller peşinde koştukları herkes tarafından bilinmektedir. Sadece bir takım karanlık odaklara ve emperyal mihraklara hizmet etmekten başka bir amaç taşımayan sözde bu aydın güruhunu akıldan, ahlaktan, vicdan ve insaftan yoksun gafiller olarak nitelemekte, ayrıca hain terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleye ve ona öncülük eden siyasi irade ile güvenlik güçlerine minnettarlığımızı beyan etmekteyiz
“Terör olaylarının ve hain terör örgütüne karşı gizli ve açıktan yapılan her türlü desteğin millet olarak birlik ve beraberliğimizi, dayanışma ve kardeşliğimizi bozamayacağını herkese bir kez daha ilan eder, ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmaya yeltenen iç ve dış mihrakların hiçbir zaman kirli emellerine ulaşamayacaklarına dönük inanç ve kararlılığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
Akademisyenin odası basıldı
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde üniversite senatosunun yayınladığı kınama mesajının ardından, bir grup, bildiriyi imzalayan öğretim üyesi Ramazan Kurt’un odasını bastı. DİHA’ya göre, 14 Ocak'ta Kurt’un çalıştığı Edebiyat Fakültesi’ne giren grubun tehditkar ve ırkçı sloganlar attı. Telefonla ölüm tehditleri aldığını söyleyen Kurt, İHD Erzurum Şubesi’ne başvurdu.
Tutuklama talebi
Ramazan Kurt'un evi 15 Ocak'ta polislerce basıldı. DİHA'nın haberine göre baskında bulunmayan Kurt, avukatı eşliğine emniyete gitti. Kurt, Erzurum Terörle Mücadele Şubesi'nde "örgüt propagandası" iddiasıyla sorguya alınan Kurt susma hakkını kullandı. Kurt, savcılık ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Kurt, yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.
Gaziantep Üniversitesi: Gereği yapılacak
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, "Kendi devletine 'katliam yapıyor' şeklindeki sloganik ve ucuz söylemler, bilimsellikle ve akademik özgürlükle bağdaşır değil" dedi.
Coşkun, üniversiteden bildiriyi imzalayanlar hakkında hukuk çerçevesinde gereğinin yapılacağını söyledi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi: Soruşturmalar başlatıldı
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, üniversite sitesinde yayınlanan açıklamasında imzacı dört akademisyen hakkında disiplin ve ceza soruşturmalarının başladığını belirtti.
Adnan Menderes Üniversitesi: Üzerimize düşeni yapacağız
Adnan Menderes Üniversitesi resmi sitesinde Yükseköğretim Kurulu ve Üniversitelerarası Kurul’un konuyla ilgili yayınlanarak bunlara aynen katıldıklarını belirtti.
“Adnan Menderes Üniversitesi olarak üzerimize düşeni yapacağımızı, devletimizin ve milletimizin yanında olduğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Yalova Üniversitesi: ÜKB açıklamasına destek
Yalova Üniversitesi sitesinde rektörün Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nın açıklamasını desteklediğini belirten açıklaması yayınlandı.
Rektör, Yalova üniversitesinden üç araştırma görevlisinin olduğu bildirinin akademik camiayı asla temsil etmediği belirtti.
Rektör Prof.Dr. Niyazi Eruslu konuyla ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, 'Üniversitemizde görevli 3 araştırma görevlisi ile ilgili olarak biz de inceleme başlattık. Bu 3 isimle ilgili olarak savcılık soruşturma başlatır ve suç duyurusunda bulunursa akabinde biz de kendi bünyemizde soruşturma açacağız. Ama şu an için olay sadece inceleme boyutunda" dedi.
Hitit Üniversitesi: İstikrarı bozmaya dönük her açıklamayı kınıyoruz
Hitit Üniversitesi Rektörlüğü, 12 Ocak’ta yaptığı ve bildiriyi anmadığı açıklamada “Ülkemizdeki huzur, istikrar ve kardeşlik ortamını bozmaya yönelik yapılan her türlü saldırıyı ve açıklamayı Hitit Üniversitesi olarak kınıyoruz” dedi.
“Yüzyıllardır tüm dünyanın örnek aldığı huzur, mutluluk ve barış ortamında bir arada yaşayan vatandaşlarımızı ayrıştırmaya yönlendirme çabaları ve kardeşlik ortamını bozmaya yönelik oyunlar asla amaçlarına ulaşamayacaktır.”
Muş Alparslan Üniversitesi: ÜKB açıklaması sitede
Muş Alparslan Üniversitesi, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı'nın "akademik özgürlük, bir ülkenin varlığını, güvenliğini ve bekasını tehdit etmenin aracı olarak istismar edilemez" dediği açıklamayı sitelerinde paylaştı.
Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat da basın mensuplarının sorusu üzerine "Akademik özgürlük, Türkiye'de iğdiş edilmiş kavramlardan biridir. Akademik özgürlük, bilimin nesnel ölçütleri ışığında ortaya koyduğunuz müdellel sonuçları hiçbir baskıya boyun eğmeden ifade edebilme özgürlüğüdür. Akademik özgürlük söylemi, bir siyasi muhalefet mekanizmasına dönüşmüş ise o zaman akademisyenler sadece inanırlığını yitirmekle kalmaz aynı zamanda ülkenin mevcut sorunlarını içinden çıkılmaz hale getirmiş, kutuplaşmaları teşvik etmiş olurlar" dedi.
Tunceli Üniversitesi: 7 akademisyene soruşturma
Cihan Haber Ajansı'nın haberine göre Tunceli Üniversitesi, bildiriye imza veren yedi akademisyen hakkında soruşturma başlattı.
Kocaeli Üniversitesi: İdari soruşturma süreci başlatıldı
Kocaeli Üniversitesi Senatosu 14 Ocak'taki basın açıklamasında "bildirinin üniversitede infial yarattığını" söyledi.
"Terörün her türlüsünün karşısında yılmadan duran Kocaeli Üniversitesi, bazı akademisyenlerin bu yaklaşımını teröre destek olarak görmekte ve yayımlanan bildiriyi şiddetle kınamaktadır. Bu bağlamda kurumumuzdaki ilgili kişiler hakkında Rektörlüğümüzce idari soruşturma süreci başlatılmış olup, kamuoyuna saygıyla duyurulur."
21 akademisyen 15 Ocak'ta Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttüğü soruşturma kapsamında, "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak" ile "terör örgütü propagandası yapmak" gerekçesiyle gözaltına alındı. Akademisyenler savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.
Kırıkkale Üniversitesi: İşlem başlatıldı
Kırıkkkale Üniversitesi resmi sitesindeki duyuruda bildiriye imza veren akademisyenler hakkında “devletimizin güvenlik güçlernini katliam yapmakla suçlama cüretini göstermişlerdir” ifadesi kullanıldı.
Bildiriye imza veren öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Fuat Özdinç hakkında yasal işlem başlatıldığını duyurdu.
Yrd. Doç. Dr. Fuat Özdinç’in fakültedeki odasına “PKK’ya destek veren Fuat Özdinç’i üniversitemizde istemiyoruz” yazılı afişler asıldı.
Arel'den 9 akademisyene uzaklaştırma
TIKLAYIN - AREL ÜNİVERSİTESİ 5 AKADEMİSYENİ UZAKLAŞTIRDI
“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları gerekçesiyle İstanbul Arel Üniversitesi’nden dokuz akademisyen uzaklaştırıldı.
Giresun Üniversitesi: İmzacı akademisyen görevden uzaklaştırıldı
Giresun Üniversitesi, bildiriye dair “Terörü ve destekçilerini kınıyoruz” başlıklı açıklamasında “Bu suça ortak olmayacağız” başlığı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kasteden PKK terör örgütüne karşı yapılan operasyonları “katliam” olarak kabul ve takdim eden bir bildiri yayınlanması, vicdan körlüğüne ve hayâsızlığa delalet etmiştir” dedi
Ardından bildiride imzası olan öğretim üyesi ile ilgili Üniversitemiz tarafından ivedilikle soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Soruşturma sonucunda ise akademisyenin görevden uzaklaştırıldığını belirtti.
“PKK terör örgütüne karşı yürütülen operasyonları “katliam” olarak nitelendiren ve teröre destek amaçlı yayınlanan bildiri kapsamında üniversitemizce ivedilikle soruşturma başlatılmış ve Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 26. Maddesi uyarınca görevden uzaklaştırılma kararı alınmıştır.”
15 Ocak'ta Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Dilek Özhan Koçak hakkında başlatılan soruşturma sonucu gözaltına alındı. Savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Nişantaşı Üniversitesi: İstifaya davet ediyorum
Nişantaşı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Levent Uysal, bildiride imzası bulunan Nişantaşı Üniversitesi akademisyenlerini istifaya davet etti.
"Bu bildiriye imza veren akademisyenler meseleyi çarpıtıyor ve doğru yerden bakamıyor. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü hiçe sayan ve önemsemeyen bu bildiriye imza atan akademisyenlerin öğrencilerimize de faydası dokunacağına inanmıyorum. Bu nedenle sözkonusu bildiride ismi geçen akademisyenleri istifaya davet ediyorum. Bu konuda Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından verilecek talimatlar doğrultusunda hareket edeceğiz. Biz, ülkemizin 2023 hedeflerine katkı sağlayacak şekilde bilim ve teknoloji üretimine katkı yapmaya devam edeceğiz. Çalışmalarımızın tek ekseni de bu olacaktır.”
Uludağ Üniversitesi: Kabul etmiyor, kınıyoruz
Uludağ Üniversitesi Senatosu, bildiriyi oy birliği ile aldığı kararla kınadı. Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay başkanlığında 14 Ocak 2016 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda alınan karar şöyle:
“Ülkemizin birlik ve bütünlüğü, toplumumuzun huzur ve güveni için; din, dil ve ırk farkı gözetmeksizin, canlarını ortaya koyan ve hatta bu uğurda gazi ve şehit olan güvenlik kuvvetlerimizin, ülkemizin bazı bölgelerinde yapmış oldukları terör örgütünü etkisizleştirme harekatını, milletimizin fertlerine yapılan zulümmüş gibi göstermeye çalışan bazı akademisyenlerin yayınlamış olduğu bildiriyi akademik özgürlükle alakadar bulmadığımızı; dünyanın hiçbir yerinde vatanın herhangi bir bölgesini kurtarılmış bölge ilan etme ve kalkışma girişimini desteklemenin masum bir akademik özgürlük gibi görmenin ve özgür düşünceyle bağdaştırmanın mümkün olmayacağını bildirir, bu gibi girişimleri kabul etmediğimizi, kınadığımızı ve telin ettiğimizi kamuoyuna ilan ederiz.”
Bildiriye imza veren üç akademisyen 15 Ocak’ta üniversitelerindeki odalarından gözaltına alındı. Akademisyenler savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.
Mersin Üniversitesi: 20 imzacıya soruşturma
DHA, 15 Ocak’taki haberinde Mersin Üniversitesi Rektörlüğü imzacı 20 akademisyen hakkında soruşturma açıldığını belirtti. Ulaştığımız akademisyenler henüz kendilerine soruşturmanın tebliğ edilmediğini söyledi.
Batman Üniversitesi: 5 akademisyene inceleme
Hürriyet’in haberine göre Batman Üniversitesi Rektörlüğü, bildiride imzası bulunan 5 akademisyen hakkında inceleme başlattı.
Çukurova Üniversitesi: İki akademisyene soruşturma
Çukurova Üniversitesi yönetimi, 15 Ocak’ta imzacı akademisyenler Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taylan Koç ve İletişim Fakültesi İletişim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esengül Ayyıldız hakkında Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) talimatıyla soruşturma başlattı.
DHA’nın haberine göre Koç, soruşturmadan henüz haberdar olmadığını belirtti.
Konya Selçuk Üniversitesi: İmza çeken akademisyene soruşturma
Konya Selçuk Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nezir Akyeşilmen, bildiri yayınlandıktan sonra imzasını geri çekti:
“Bildirinin tek taraflı, barışa hizmet etmeyen bir anlayış içerisinde olduğunu sonradan fark ettim. Yayımlanan bildiri dilinin de tek taraflı, dışlayıcı ve ötekileştirici olduğu anlaşılmıştır. Böyle bir ifadenin barışa hizmet etmeyeceği ortadadır. Barışı tersine götürecek, kutuplaşmaya neden olan bu platformun ifadelerine katılmıyorum. Listede isminin çıkarılması için platforma gönderdiğim e-mail gece saat 23.57 itibarıyla sonuçlandı. Desteğimi resmen geri çekmiş bulunuyorum.
Hürriyet’in haberine göre Konya Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü, 15 Ocak’ta İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Nezir Akyeşilmen, hakkında soruşturma başlattı.
Aynı gün Akyeşilmen’in fakültedeki odasına “Selçuk Üniversitesi Ülkücüleri” imzalı “Şerefi şanı büyük Türk topraklarında senin gibi hainlere yer yok. Selçuk’u sana dar edeceğiz” yazılı afişler asıldı.
Trakya Üniversitesi’nde üç isme soruşturma
Trakya Üniversitesi Rektörlüğü, bildiriyi imzaladıkları gerekçesiyle 15 Ocak’ta 2 akademisyen ve 1 doktora öğrencisi hakkında disiplin soruşturma başlattı.
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yener Yörük, 15 Ocak'ta AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğretim görevlisi Firdevs Selvili'nin 14 Ocak'ta Rektörlüğe dilekçe göndererek imzasını geri çektiğini bildirdi.
"Dün Firdevs Hanım imzasını geri çekti. Biz zaten soruşturma açmıştık. Fakat daha soruşturma kendisine gitmeden, soruşturmadan haberdar olmadan imzasını geri çekti. Diğer akademisyenle ilgili bize şu ana kadar ulaşmış bir şey yok. Soruşturma devam ediyor."
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi: Dört akademisyene soruşturma
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen, 15 Ocak’ta Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, "4 akademisyen hakkında 'kamu görevinden çıkartma' soruşturması başlattık. Bunların arasında yer alan Yrd. Doç. Dr. Burcu Toğral'ın ESOGÜ Uluslararası İlişkiler Koordinatörlüğü görevine de son verdik" dedi.
Anadolu Üniversitesi: 15 soruşturma
Eskişehir Anadolu gazetesinin haberine göre Anadolu Üniversitesi’nde bildiriye imza veren 15 akademisyen hakkında soruşturma başlatıldı.
Gazi Üniversitesi’nde imzacıların odası işaretlendi
Bildirinin imzacılarından Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Kemal İnal ve Doç. Dr. Betül Yarar'ın kapısına 15 Ocak’ta kırmızı çarpı işaretleri kondu.
“Gazi İletişim Ülkücüleri” imzasıyla “PKK'ya destek veren Betül Yarar'ı üniversitemizde istemiyoruz”, “PKK'ya destek veren Kemal İnal'ı üniversitemizde istemiyoruz” yazılar asıldı.
Doç. Dr. Kemal İnal, bildirideki imzasını geri çekti.
Anadolu Ajansı’ndaki habere göre İnal "Bildirideki imzamı çekiyorum. Bildiride bazı ifadeler sert olabilir ancak bizim amacımız sadece sivil hak ihlallerine dikkati çekmekti. Ne güvenlik güçleri ne asker ne de hiçbir sivilin ölmesini istemiyoruz. Barış, kardeşlik ve dostluktan yanayım. Örgütün şiddet eylemlerine, bombalama eylemlerine de karşıyım. Sadece kimsenin ölmesini istemiyoruz" dedi.
İnal, bildiriye imza attığı için öğrencilerinin tepkisiyle karşılaştığını, bu durumdan üzüntü duyduğunu ifade etti.
Marmara Üniversitesi: Güvenlik güçlerimize şükranlarımızı sunarız
Marmara Üniversite Rektörlüğü tarafından yapılan yazılı açıklamada "Bu suça ortak olmayacağız" diyen akademisyenlerin imzaladığı bildirinin "bilimsel gerçekliğe dayanmadığı", "yanlı ve sübjektif" olduğu ileri sürüldü.
Bildiri metninde yer alan ifadelerin gerçek dışı olduğunu belirten Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, bu gerçek dışılığın Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile de sabit olduğunu iddia etti.
Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı: Sonucu olacaktır
Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve Özel Üniversiteler Birliği Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu, bildirinin zamanlamasının çok yanlış olduğunu ve imza atan akademisyenlerin sonuçlarına katlanacaklarını söyledi.
13 Ocak'ta A Haber'e konuşan Sarıcaoğlu, akademik özgürlük kavramının tekrar masaya yatırılması ve çerçevesinin belirlenmesi gerektiğini belirtti.
“Bence metinde rahatsız eden en büyük olay devletin terör yaptığı algısı. Tabi bu, üniversitedeki öğrencileri de etkiliyor. Onların da görüşü bunun aksi yönünde. Şahıslar çıkıp ben böyle bir şeyin demecini veriyorum diyorsa bunun da bir sonucu olacaktır muhakkak. Bizim kendi kurullarımızın değerlendirmesinin de sonucu olacaktır.”
İstanbul Ticaret Üniversitesi'nden soruşturma süresince uzaklaştırma
İstanbul Ticaret Üniversitesi, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacılarından Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Yenigün hakkında disiplin soruşturması açtı ve soruşturma süresince görevinden uzaklaştırdı.
29 Mayıs Üniversitesi'nden sözleşme feshi
29 Mayıs Üniversitesi imzacı iki öğretim üyesinin sözleşmelerini feshetti.
(BK)