Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dersim özrü"nün ardından Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) konuya ilişkin farklı seslerin çıkmasını değerlendiren Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tanju Tosun, CHP tabanındaki farklılıklara dikkat çekerek CHP'nin bu konuda ne sağa ne sola kayabildiğini söyledi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın özrünü yetersiz bulup gizli belgeleri açıklamasını ve alınan toprakların geri verilmesini isterken, dün Dersim olayları nedeniyle özür dileyen CHP Diyarbakır İl Başkanı Muzaffer Değer, özür dilemesinin üstünden dört saat geçtikten sonra parti yönetimi tarafından görevden alındı.
bianet'e konuşan Değer, böyle bir kararı beklemediğini, ancak partisine karşı herhangi bir kırgınlığı veya kızgınlığı olmadığını söyledi.
Kendisinin sadece demokratik hakkını kullanarak gündemde olan bir konu hakkında görüşlerini belirttiğini söyleyen Değer, aslında kendisinin resmi olarak hala Diyarbakır İl Başkanı olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
* Görevden alma kararı CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından üçte iki oy çokluğu ile alınır. Ben onların kafasında neredeyim bilmiyorum ama şu an resmi olarak il başkanıyım.
* Beni bu açıklamadan önce görevden aldıklarını iddia ediyorlar ancak bu kesinlikle doğru değil. Eğer beni önceden görevden aldılarsa buyursunlar çıkartsınlar beni görevden aldıklarına dair belgeleri.
"CHP sağa da sola da kıpırdayamıyor"
İl Başkanı Değer Dersim olayları nedeniyle özür dilerken Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi Başbakan Erdoğan'ı bölücülükle, Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise herkesi birbirine düşman etmekle suçlamıştı.
Bugün açıklama yapan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ise özür dilemenin yeterli olmadığını, döneme ait gizli belgelerin açılması gerektiğini ve yerinden sürgün edilenlere topraklarının geri verilmesi gerektiğini söylemişti.
CHP içinden Dersim konusunda farklı sesler çıkmasını ve Değer'in İl Başkanlığı görevinden alınmasını değerlendiren Prof. Dr. Tosun, sorunun temelinde CHP'nin homojen bir yapıya sahip olmamasını gösterdi.
CHP genel merkezinin Muzaffer Değer'i görevden almasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Tosun, CHP'de azımsanmayacak oranda Alevi, Sünni ve "steril beyaz Türk" olduğunu ifade etti ve CHP'nin Dersim konusunda terazinin tam ortasında durduğunu ne sağa ne de sola kıpırdayabildiğini dile getirdi.
"Siyaset üstü bakmak lazım"
Başbakan Erdoğan'ın Dersim olayları nedeniyle devlet adına özür dilemesinin önemli olduğunu, bu refleksin devletin de gerekli koşullarda özür dileyebileceğini gösterdiğini söyleyen Tosun, ancak Türkiye tarihinin belli bir döneminde yaşanan acıların medya aracılığı ile siyasi tartışmaya dönmesinin olayı özünden biraz uzaklaştırdığı görüşünde.
Devletin kendisiyle ve ceberut yüzüyle yüzleşmesinin o devleti onore edeceğini ancak bunu yaparken siyaset üstü yaklaşmak gerektiğini söyleyen Tosun, Dersim meselesinin sadece siyasilere bırakılmaması ve akademik dünyanın da işin içine girmesi ve daha bilimsel şekilde konuya yaklaşılması gerektiğinin altını çizdi.
AKP'nin demokratikleşme sürecinde attığı pek çok adımı yok saymanın mümkün olmadığını ama Dersim meselesinde AKP'nin attığı adımda, devletin demokratikleşmesinden ziyade siyasi rakibini köşeye sıkıştırma refleksinin söz konusu olduğunu söyleyen Tosun, AKP'nin Dersim'in üstüne gittikçe CHP'nin potansiyel olarak köşeye sıkışma riski olduğuna dikkat çekti ve sözlerine şöyle devam etti:
"Bence Dersim meselesini siyasi tartışmalar içinde tüketmememiz gerekiyor. Bu AKP için de CHP için de geçerli. Siyaset üstü bakıp, özür dilemesi gerekenlerin, devletin iktidarıyla muhalefetiyle özür dilemesi gerekir." (EKN)