Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2017 bütçesinin sadece zorunlu harcamaları dikkate alan bir içerikte hazırlandığını belirtti.
15 Kasım Salı günü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak olan bütçeyi değerlendiren Eğitim Sen 2017 bütçesinde eğitimin en temel ihtiyaçlarını görmezden geldiğini ifade etti.
“Yıllardır kamu hizmetlerine özellikle de eğitime ayrılan kaynaklar sadece rakamsal olarak artmakta, eğitime yönelik yatırımlar açısından bakıldığında hazırlanan bütçelerde gerçek anlamda bir artış yaşanmadığı görülmektedir.”
2016 yılında 76 milyar 354 milyon TL olan MEB bütçesi, 2017 yılı için 85 milyar 49 milyon TL olarak öngörüldü.
Eğitime pay
Yapılan açıklamada, eğitime ayrılan payın hükümetin eğitim hedeflerini gerçekleştirmek bir yana, mevcut durumu bile kurtaracak nitelikte olmadığına dikkat çekildi.
Eğitim Sen’in değerlendirmesinde öne çıkan diğer noktalar şöyle...
TIKLAYIN - EĞİTİM SEN: MEB BÜTÇESİNİN BÜYÜK KISMI ZORUNLU HARCAMALARA
Zorunlu harcamalar
Değerlendirmede, MEB bütçesinin rakamsal büyüklüğünün temel nedeninin hükümetin eğitime verdiği önemden kaynaklanmadığını, nedenin büyük ölçüde personel harcamaları olduğu vurgulandı.
MEB’in sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını temel alıp eğitimde güvencesizliği yaygınlaştırdığı söylendi.
“MEB bütçesinin büyük bölümü personel giderleri (%69) ve sosyal güvenlik devlet primi giderlerine (%11) gitmektedir. Başka bir ifadeyle, eğitime bütçeden en çok payı ayırdıklarını iddia edenler, bu payın yüzde 80’inin zorunlu olarak personel harcamalarına ayrıldığını özellikle gizlemeye çalışmaktadır. 2017 MEB bütçesi içinde mal ve hizmet alım giderlerinin payı yüzde 9,5, cari transferler yüzde 2,5, diğer giderler ise yüzde 8’dir.”
Bütçenin milli gelire oranı
*“Geçtiğimiz 15 yıl içinde MEB bütçesinin milli gelire oranı kısmen artmış olmasına rağmen, belirlenen rakamlar ihtiyacın çok altında kalmış ve eğitim harcamalarının esas yükü, eğitimde yaşanan yoğun ticarileştirme uygulamalarının da etkisiyle halkın sırtına yıkılmıştır.”
*“Eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden AKP hükümeti döneminde eğitim bütçesinin milli gelire oranı OECD ortalaması olan yüzde 6’nın çok altındadır. Son dört yılda yaşanan göreceli artışın 2017 itibari ile azalmasının temel nedeni ise, eğitimde 4+4+4 dayatması nedeniyle derinleşen sorunların içinden çıkılamaz hale gelmesi, derslik ve öğretmen açıklarının artması, özellikle okulların altyapı ve donanım eksikliklerinin yarattığı sorunlardır.”
Eğitim Yatırımları
Eğitim Sen’in verdiği bilgilere göre, MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan payın seyri şöyle:
“2002 yılında yüzde 17,18 iken, eğitim hizmetlerinin sunumu açısından çok önemli olan bu rakam 2009’da yüzde 4,57’ye kadar düşürülmüştür. 4+4+4 sonrası zorunlu olarak artışa geçen oran 2014 sonrasında yeniden azalmaya başlamıştır.”
Eğitimin ticarileşmesi
“2016 yılı itibariyle MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılması düşünülen pay, hükümetin tam gün eğitim ve okul öncesi eğitimin zorunlu olacağı yönündeki iddialarına rağmen sadece binde 3’lük bir artışla yüzde 8,5 olmuştur.
“Bunun tek anlamı, eğitimde yaşanan yoğun ticarileşme sürecinin artarak devam edeceği, velilerin 2017’de cebinden yapacağı eğitim harcamalarının istikrarlı bir şekilde artacağıdır.”
TIKLAYIN - UNICEF'TEN EĞİTİM HARCAMALARININ ARTTIRILMASI ÇAĞRISI
Talepler
Eğitim Sen’in değerlendirmesinde mevcut bütçe anlayışının değişmesi gerektiğinin vurgulandı ve talepler şöyle dile getirildi.
*"MEB bütçesinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına çıkarılmalıdır.
*"Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
*"MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen, özel sektörle yapılan ya da yapılacak olan ortak projeler iptal edilmelidir.
*"Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete dahil edilmeli ve emekliliğe yansıtılmalıdır.
Sosyal yardımlar
*"2017 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.
*”Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir.
*"Eğitim emekçilerinin 3600 ek gösterge talepleri doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır.
*"Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalıdır.
*"Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır." (YY)