Eğitim Sen 2016 eğitim bütçesinin büyük ölçüde zorunlu harcamalara gittiğini açıkladı, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmasını talep etti.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesinin eğitim sisteminin ve yükseköğretimin en temel ihtiyaçlarını görmezden gelen, sadece zorunlu harcamaların dikkate alındığı bir içerikte hazırlandığını belirtti.
“Yıllardır kamu hizmetlerine ayrılan kaynaklar, özellikle eğitim ve sağlık alanında sadece rakamsal olarak artmakta, eğitime yönelik kamu yatırımları açısından bakıldığında belirgin bir azalma yaşandığı görülmektedir.
“2014’te 62 milyar TL olan MEB bütçesi artan okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve acil çözüm bekleyen altyapı sorunlarına rağmen 2016 için 76 milyar 354 milyon TL olarak öngörülmüştür.”
Bütçenin milli gelire oranı değişmiyor
Eğitim Sen konuyla ilgili yaptığı analizde, 2016 MEB bütçesini “eğitim harcamalarının halkın sırtına yıkıldığının kanıtı” olarak değerlendirdi ve şu noktalara dikkat çekti.
* Yıllar itibariyle bakıldığında MEB bütçesinde sayısal olarak bir artış görülüyor ancak aslolan eğitim bütçesinin milli gelir içinde ne kadar yer aldığıdır. Geçtiğimiz 13 yıl içinde MEB bütçesinin milli gelire oranı belirgin bir değişiklik göstermedi. Sadece yüzde 1 arttı.
* AKP hükümeti döneminde eğitim bütçesinin milli gelire oranı OECD ortalaması olan yüzde 6’nın ancak yarısı kadar.
* Son dört yılda yaşanan göreceli artışın temel nedeni şunlar: eğitimde 4+4+4 dayatması nedeniyle derinleşen sorunların içinden çıkılamaz hale gelmesi, okulların dönüşümünün yanısıra derslik ve öğretmen açıklarının artması, okulların altyapı ve donanım eksikliklerinin yarattığı sorunlar.
Personel harcamaları
* MEB bütçesinin rakamsal büyüklüğünün temel nedeni hükümetin eğitime verdiği önem değil, büyük ölçüde personel harcamalarından kaynaklanıyor.
* Bütçenin büyük bölümü personel giderleri (%69) ve sosyal güvenlik devlet primi giderlerine (%11) gidiyor.
“Başka bir ifadeyle, eğitime bütçeden en çok payı ayırdıklarını iddia edenler, bu payın yüzde 80’inin personel harcamalarına gittiğini gizlemeye çalışmaktadır. 2016 MEB bütçesi içinde mal ve hizmet alım giderlerinin payı % 9, cari transferler % 3, diğer giderler ise % 8’dir.”
Yatırımlar azalıyor
* Eğitim yatırımları belirgin bir şekilde azalıyor.
“MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 2002 yılında yüzde 17,18 iken, eğitim hizmetlerinin sunumu açısından çok önemli olan bu rakam 2009’da yüzde 4,57’ye kadar düşürülmüştür.
“4+4+4 sonrası zorunlu olarak artışa geçen oran 2014 sonrasında yeniden azalmaya başlamıştır. 2016 yılı itibariyle MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılması düşünülen pay, 2015’e göre daha da azalarak yüzde 8,23 olarak belirlenmiştir.
“Bunun tek anlamı, eğitimde yaşanan yoğun ticarileşme sürecinin artarak devam edeceği, velilerin 2016’da cebinden yapacağı eğitim harcamalarının kaçınılmaz artacak olmasıdır.”
* 2016 için hazırlanan eğitim bütçesi ile eğitim sisteminde yapısal hale gelen fiziki altyapı, öğretmen, idari ve akademik personel açıkları, araç gereç gereksinimi ve benzeri sorunların ve ihtiyaçların karşılanabilmesi mümkün değil.
TIKLAYIN - 2015 EĞİTİM BÜTÇESİ TEMEL İHTİYAÇLARI KARŞILAMAKTAN UZAK
Özel okullara destek
Eğitim Sen özel okullara destek politikasının kamusal eğitimi çökerttiğini de belirtti.
“Türkiye’de yıllardır devlet okulları sorunları ile baş başa bırakılırken, her fırsatta özel okullara yönelik teşvik politikaları uygulanmıştır.
“Halktan toplanan vergilerin özel okullara her fırsatta ‘öğrenim desteği' ya da ‘teşvik’ adı altında aktarılması, her şeyden önce herkese eşit ve parasız eğitim hakkının ihlali anlamına geliyor.”
Talepler
* MEB bütçesinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına çıkarılmalıdır.
* Kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
Yatırım payı artmalı
* MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen, özel sektörle yapılan ya da yapılacak olan ortak projeler iptal edilmelidir.
* Artan oranlı vergi dilimi uygulamasına son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalıdır.
* 2016'da aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.
Hazırlık ödeneği
* Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir.
* Eğitim emekçilerinin 3600 ek gösterge talepleri doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır.
Atamalar
* Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalı, en az 300 bin öğretmen, 80 bin yardımcı hizmetli ataması acilen yapılmalıdır.
* Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır. (YY)