"Ferhat Tunç'la Dayanışma İnisiyatifi" adıyla bir araya gelen bin 363 aydın, sanatçı, akademisyen, kurum ve kuruluş temsilcisi, kampanyaya attıkları imzayla, sanatçı Ferhat Tunç'un "PKK örgüt propagandası" iddiaıyla açılan davanın düşürülmesini talep ettiler.
Siirt'in Eruh Belediyesince 15 Ağustos 2009'da düzenlenen 1. Eruh-Çirav Doğa ve Kültür Sanat Festivali'ndeki konuşması nedeniyle Tunç, Ceza Yasası'nın (TCK) 220/6 maddesi ve Terörle Mücadele Yasası (TMY) 7/2 maddesi gereğince "Örgüt üyesi olmamakla örgüt adına suç işlemek" ve terör örgütünün propagandasını yapmak" ile yargılanıyor.
Tunç'un, "25 yıl aradan sonra barış ve kardeşliğe Eruh'tan yeni bir pencere açıyorsunuz. Canınız ve kanınız pahasına başlattığınız bu özgürlük yürüyüşünün barışa evrilmesini sizler kadar ben de çoşkuyla karşılıyorum" dediği için hapsi isteniyor.
30 Eylül'de Diyarbakır'da ikinci duruşması görülecek olan davanın düşürülmesi talebiyle hazırlanan metnin imzacıları, Tunç'un yargılanmasını "hukuksuzluk" olarak değerlendirerek, "Biz de aynı 'suça' ortağız, bizi de yargılayın" dediler.
Galatasaray Meydanı'nda basına açıklama yapan imzacılar, Tunç hakkında açılan davanın "Bir halkın türkülerini yapanlar, yasalarını yapanlardan güçlüdür" pankartı açtı.
Açıklamaya, Cezmi Ersöz, Erdoğan Aydın, Nevzat Karakuş, Nurettin Güleç, Hasan Sağlam'ın da bulunduğu yazar ve müzisyenlerin yanı sıra İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticisi Meral Çıldır, Özgür Radyo Editörü Songül Özbakır, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İl Yöneticisi Ersin Sedefoğlu, Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP) sözcüsü Necati Abay ve BEKSAV yöneticileri de katıldı.
İmzacılar arasında ise Yaşar Kemal, Mithat Sancar, Perihan Mağden, İsmail Beşikçi, Halil Berktay, İrfan Açıkgöz, Ragıp Zarakolu, Şebnem Korur Fincancı, Haluk Gerger ve Şanar Yurdatapan da bulunuyor.
Ersöz: "Beni de yargılayın"
Basın açıklamasını okuyan Özbakır, Tunç'un yargılanmasının "Başbakanın ileri demokrasi olarak tanımladığı koşullarının ne kadar anti demokratik olduğunun bir göstergesi" olduğunu söyledi.
Özbakır, "Bir yandan Kürt sorunu ile 'çözüm' arayışları içinde gibi görünüp, diğer yandan İsmail Beşikçi ve Ferhat Tunç gibi aydınları yargılamak Türk devlet geleneğinin bir klasiğidir" dedi. Ersöz de, "Ferhat Tunç'un sözlerinin altına imzamı atıyorum, bizi de, beni de yargılasınlar" diye konuştu.
Aydın: "Tunç'a fiili linç uygulanıyor"
Tunç'un yargılanmasını "fiili linç" olduğunu söyleyen Aydın ise şöyle konuştu:
"Ülkede demokratikleşmeden söz edildiği, 12 Eylül Anayasa'sının ve darbesinin aşılmasından söz edildiği bir ortamda Ferhat Tunç'a dair yürütülen linç kampanyası aslında hiçbir şeyin değişmediğini gösteren önemli bir belge. Anayasayı kendi çıkarları doğrultusunda değiştirmek isteyen AKP, söz konusu Ferhat Tunç olduğunda ya da bir başka aydın söz konusu olduğunda parmağını bile kıpırdatmıyor." (BT/EÖ)