'Projektör Aysel'den 'Dron Aysel'e bir kontrol öyküsü

Ebeveynler çoğu zaman çocuklara iyilik yaptığını sanarak tek taraflı aldıkları kararların birer kötülüğe dönüştüğünü düşünemeyebiliyor. Çocukların birer birey olduklarını unutup, her şeyleri hakkında karar vermeleri, telafisi zor hatalara yol açabiliyor. Çocuğun iyiliği adına gereğinden fazla baskı, kontrol, yönlendirme, rol ve misyon yükleme yanlış seçimleri beraberinde getiriyor. Kimi zaman da bilerek veya bilmeyerek çocuğu zor durumda bırakan, rencide eden, arkadaşlarına karşı mahcup duruma düşüren ebeveyneler, çocukların duygusu, hissi, aklı olduğunu unutuyor. Tam da bu konuları sade bir dil ve günümüz dünyasının içinde bulunduğu gerçekliklerle işleyen bir kitap önereceğim.

Doğru bilinen yanlışlara odaklanıyor

Nalan Yılmaz'ın "Dron Aysel" kitabı disiplin adı altında çocuk üzerinde gereğinden fazla kontrol ve sürekli ders çalışma baskısının yanlış sonuçlarına odaklanıyor. Kısa dört öyküden oluşan kitap aynı zamanda arkadaşlık, hayvan sevgisi ve çocuk- ebeveyn ilişkisini günlük ilişkiler üzerinden işliyor.

Emre'nin annesini sürekli uyarmasına rağmen...

Emre'nin her hareketini takip eden adeta ve onu kontrol altında tutmaya çalışan annesi Aysel'in akıl almaz takip yöntemleri tüm mahalleli tarafından biliniyor. O yüzden de Emre'nin annesi çevrede "Projektör Aysel" olarak biliniyor. Emre'yi doktor yapmak için odasına hapseden ve dakikada bir kapısına dayanıp izleyen, olmadı penceresinden takip etmeye çalışan Projektör Aysel'in ifşa olan yöntemlerinden vazgeçmemesi insanın sinirlerini geriyor. Emre'nin annesini sürekli uyarmasına rağmen aynı kapıya çıkan yol ve yöntemlerini sürdüren Projektör Aysel kuşkusuz yalnız değil. Bana sorarsanız asıl Baba Semih'in bu işte büyük "günahı" var. Projektör Aysel'i, mahallede "Dron Aysel" olmasını sağlayan baba rolünü de sorgulamak gerekiyor.

"Gördüklerinin fotoğrafını şıp diye çekiverirdi"

Sizi anne Aysel'in projektörlükten drona geçişine götürecek tadımlık bir bölüm bırakıyorum:

"(...) Arkadaşları ve mahalleli bu ismi boşuna takmamıştı. Yeşil gözlerini iri iri açar, çevreyi tarar, gördüklerinin fotoğrafını şıp diye çekiverirdi. Tüm çabası, bir tanecik yavrusunun yakında gireceği sınavı kazanması içindi. Sınav öncesinde onun dikkatini dağıtacak herhangi bir şeye asla izin vermezdi. Aysel Hanım oğlunu, doktor önlüğü giymiş olarak hayal etti..."

Ve en önemli soru, Emre tüm yaşananlara karşı ne yapıyor?

Dört öykü bolca soru

Kitap aynı zamanda bolca soruyla çocukları düşündüren, yer yer güldüren, eğlendiren, heyecanlandıran ve sorgulatan bir yola sevk ediyor. Aysel Hanım eşinin aldığı dronla ne yapacak?, Emre neden dayısının evine gitti? sorularının yanı sıra diğer üç öyküde geçen, Güney'in Selin'e getirdiği kurbağa 'Ver patiyi,' deyince gerçekten de patisini uzatıyor mu?, Acaba Hasan ailesini, kediyle birlikte yaşamaya razı edebilecek mi? Bayramda annesi, babası tatile giden Burak, tazı gibi koşan anneannesinin durdurabilecek mi? soruların cevapları da sizi bekliyor.

BİA ÇOCUK KİTAPLIĞI İÇİN TIKLAYIN

(SYZ/AÖ)