bianet'ten Gazeteciliğe 'Gerçek' Giriş 101

Yeni mezun gençlerin en büyük dertleri sektörü bilmemek, tecrübesiz olduğu için iş bulamayacağı korkusuna düşmek, tecrübesiz eleman almayanlara pişmek için önce kazana düşmesi gerektiğini anlatamamak gibi şeyler.

Son yıllarda giderek evrim geçiren medyada ise bianet sudan çıkmış balıklara bir bardak su mahiyetinde yeni mezunlar için bir seminer düzenliyor: Okuldan Haber Odasına.

Bu yıl beşincisi düzenlendi hatta. Adından da anlayacağınız üzere Türkiye çapından ve Kuzey Kıbrıs'tan yeni mezunlara ya da mezun olayazanara yönelik, gazeteci adaylarının müstakbel sektörlerini tanımaları amaçlanıyor.

Uluslararası Hrant Dink Vakfı

Yedi gün süren bu maratonda hem çeşitli konuşmalar düzenleniyor, hem de gazete, televizyon ve sivil toplum örgütlerine ziyaretler gerçekleştiriliyor. Şimdi neden sivil toplum örgütleri diyebilirsiniz, bunun cevabı da Bianet'in sahip olduğu bakış açısında ve duruşunda gizli.

Hak odaklı habercilik anlayışı Türkiye'de hem varolamayan hem de bianet'in var ettiği bir kavram.

bianet ana akım medyadan da besleniyor ama asıl alternatif kaynakları değerlendiriyor. Kadın, çocuk ve insan hakları konularında yoğunlaşan ekip herhangi bir ajansa da üye değil. IPS İletişim Vakfı Başkanı ve Bianet'in Proje Danışmanı Nadire Mater hak odaklı haberciliği şu şekilde tanımladı: "Hak haberciliği sadece mağduriyetler değil aynı zamanda mücadelelerin de sesi."

Pınar Öğünç ve yeni mezunlar beyin fırtınasında

Bu yedi gün boyunca da 22 yeni mezun, beş gözlemci ve üç muhabire "başka bir iletişimin mümkün" olduğu, hak odaklı haberciliğin nasıl yapılacağı anlatıldı.

Kadın odaklı habercilik anlayışında kadını hayatın içinden haberin içine koymak gerektiği aktarıldı. Nefret söyleminin medyadaki halleri konuşuldu.

Radikal Gazetesi'nden Yıldırım Türker, BBC World'den Zeynep Erdim, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan Ümit  Ünivar,  NTV'den Mirgün Cabas ve daha nice isimler habercilik, hak örgütleri, medya ve haber etiği konusunda yeni mezunların akıllarındaki soru işaretlerini silmeye çalıştı.

Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Hrant Dink Vakfı ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı da hak örgütleri kapsamında ziyaret edilen sivil toplum örgütlerindendi.

Son bir buçuk gün ise haber atölyesine ayrılmıştı. Üç gruba ayrılan öğrenciler basılı medyayı tarayarak gazeteci ve akademisyenlerle beraber kendi gazetelerinin birinci sayfalarını oluşturdu.

Ardından da Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Esra Arsan, Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doç.Dr.İncilay Cangöz, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Prof. Dr. Özden Cankaya, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Füsun Özbilgen, Gazeteci-yazar Ahmet Tulgar, Sabah Gazetesi'nden Murat Çelikkan ve Radikal Gazetesi'nden Pınar Öğünç yapılan gazeteleri değerlendirdi.

Ben bu güzel oluşumun sadece son iki gününe katılabildim. Bütün sürecin heyecanına dair bilgi edinmek isterseniz Ersoy Tan'ı takip edin. Kendisi yakın bir zamanda maraton anılarını anlatacak.

Bir kısmı umutsuz, bir kısmı aşırı heyecanlı hatta "deli" kanlı gençler gördüm. Ama genel olarak yeni mezun müstakbel gazetecilerin bazılarının içindeki şevk ve haber aşkı yine de bu sektörde de güzel şeyler olabileceğine dair insana umut veriyor.

Hamiş, hanimiş: Nadire Mater'e, Çiğdem Öztürk'e ve Pınar Öğünç'e ayrıca teşekkür ve selam ederim. (Pİ/BA)

* Pınar İlkiz'in yazisi Futuristika Enteresan Mevzular Dergisi'nde yayımlandı.