Jason Reitman, son dönem Amerikan bağımsız sinemasının ana akıma en yakın örneklerini mi üretiyor, yoksa ana akım sinema ile bağımsız sinema arasında konuşlanacak şahsına münhasır bir dil yaratma peşinde mi, anlayabilmek zor. "Aklı Havada", "Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler" (Thank You for Smoking) ve 2007'de dört dalda Oscar'a aday olan "Juno"dan sonra yönetmenin sinema dilindeki dönüşümün iyice ayyuka çıktığı bir yapıt. Yönetmen Akademi'nin beğenisini kazanmak için olsa gerek, ekonomik krizin portresini "Juno"dakine benzer bir iyimserlikle ve olabildiğince bağımsız kimliğinden uzak durmaya çalışarak çizmiş.
Filmin eksen karakterini de filmin ölçeğine ve hedeflerine uygun bir isim canlandırıyor doğal olarak. George Clooney, çalışanlara işlerine son verildiğini bildirmek üzere görevlendirilen Ryan Bingham'ı canlandırıyor. Adına çalıştığı şirket, büyük sermaye gruplarının işten çıkarmalarını düzenleyen bir nevi taşeron. (Jason Reitman'ın ilk filmi "Sigara İçtiğiniz İçin Teşekkürler"deki ana karakteri de Ryan Bingham'a benzer bir işte çalışıyordu. Bir sigara firmasının avukatı olan bu karakter şirkete karşı açılan davalarda zehir tüccarı işverenini savunuyordu.) Sürekli seyahat halinde şehir şehir dolaşan Ryan Bingham'ın düzenli bir hayatı yok, ailesi yok ama halinden memnun gözüküyor başta. Fakat film ilerledikçe karakterimiz, orta yaş buhranından mıdır bilinmez, son flörtü Alex'e (Vera Farmiga) abayı yakar...
Yan tema olarak ekonomik kriz
İşten çıkarılan insanların tepkilerini belgeselvari parçalarla aktararak başlayan "Aklı Havada" gayet ciddi bir giriş yapıyor. Sanıyorsunuz ki, hikaye kapitalizm karşıtı bir yörüngeye oturacak, mamafih birden yatağı değişiyor hikayenin. Ryan Bingham ile birlikte rüya gibi bir yolculuğa çıkıyoruz. Amerika'nın uğramadığımız şehri kalmıyor neredeyse. Ryan görevine devam ediyor tabii, insanları işlerinden etmeye... Bizi Ryan'la empati kurmaya zorlayan gidişat, belgeselvari kesitlerin bir yanılsama olarak algılanmasına sebebiyet veriyor ister istemez. Özetle "ekonomik krizin portresini çizmek" filmin beslendiği en önemli yan tema fakat bu yan temayı etkisizleştirmek için kullanılan minvali göz önünde bulundurursak karşımızda kapitalizm karşıtı bir film olmadığı ortada. Krizi alenen olumlamıyor ama krizin geçici bir durum olduğu -ekonomik kriz kapitalizmin doğasında vardır ve aralıklarla sürekli tekrarlanır- dolayısıyla telaşlanmaya da gerek olmadığı düşüncesini empoze etmeye çalışıyor "Aklı Havada".
Alex üzerinden Amerikan aile yapısı hakkında bir eleştiri geliştirmeye çalışan "Aklı Havada" bunu da başaramıyor maalesef. Sürekli seyahat halinde olan çoluk çocuk sahibi Alex, -ihtiyaçlarını karşılayamadığı için galiba?- tek gecelik ilişkiler yaşıyor bunlardan biri de bizim Ryan. Ryan, Alex'e kapılınca kadının kapısına dayanıyor; Alex'in evli olduğu ortaya çıkınca da Ryan arkasını dönüp gidiyor. Sonra Alex, Ryan'ı arayarak gerçek hayat ve kaçamaklar üzerine beylik birkaç laf sıralıyor vs. Bütün çatışmalara teğet geçen hikâye burada da önemli bir çatışmayı es geçmiş kanaatimce. Sonuçta elimizde kalan tek veri Amerikan kadınının ara sıra kaçamak yapabileceği olduğuna göre usturuplu bir eleştiri yapılabildiğini söylemek zor. Üstelik dramatik yapı içinde bu sahnelerin işlevsel olmadığı bile iddia edilebilir. Alex'in başka bir sebeple de Ryan'ı yüz üstü bıraktığını düşünün ve bu sahneleri ayıklayın hiçbir şey değişmez.
Benim güzel Amerika'm...
"Aklı Havada"nın üzerinde durduğu en önemli nokta ise "vatan sevgisi" kuşkusuz. Ekonomik krizi, Amerikan aile yapısı filan "vatan sevgisi"nin yanında satır arası. Yaşı kemale eren Ryan Bingam, bir dönem sonra köksüzlüğünden, aitsizliğinden muzdarip yukarıda bahsettiğimiz işlere kalkışıyor. Hikâyeye paralel olarak ilerleyen bir düğün hikâyeciği de bunu destekler nitelikte aslında. Ne var ki, kahramanımız muvaffak olamıyor ve filmin finalinde kendini yine bir havaalanının dijital göstergesi önünde buluyor. Başladığı yere dönen Ryan Bingham'ın kadere boyun eğmekten başka şansı yok! Seyrüseferimiz esnasında Amerika'yı karış karış dolaştırarak vatanperverliği işaret eden "Aklı Havada" finalde Ryan Bingham'ın ait olduğu yeri de açıklamış oluyor böylelikle. Onun evi Amerika! Asıl olan vatan, gerisi teferruat değil mi zaten? Bu varsayımlar ışığında "Aklı Havada"nın "Avatar"ı geçip Oscar'a uzanması da sürpriz olmaz.(BB)