İstanbul Tuzla’da Kuzey Star Tersanesi’nde işten çıkartılan 14 işçi, ödenmeyen ücretleri ve hakları için dokuz gündür direniyor.
İşten çıkartılan dört işçi bugün sabah saatlerinde Kuzey Star Tersanesi’nde yer alan kule vince çıktı. Haklarını almadan kule vinçten inmeyeceklerini söyleyen işçiler bianet’e konuştu.

Kuzey Star Tersanesi işçileri hakları için direnişte
“İnsan çocuklarının yanına boynu bükük gidiyorsa ölse daha iyi”
“Bırakın cebimizde paramızın olmasını, borçlarımız birikmiş durumda” diyen işçi İsa Balıkçı, “Bir insan evine, çoluk çocuğunun yanına boynu bükük gitmek zorunda kalıyorsa, çocuğunun yüzüne bakamıyorsa, bence ölse daha iyi. Biz artık o noktaya geldik” dedi.
Dokuz gündür hakları için direnen Balıkçı şöyle konuştu:
“Bir insan evine, çoluk çocuğunun yanına boynu bükük gitmek zorunda kalıyorsa, çocuğunun yüzüne bakamıyorsa, bence ölse daha iyi. Biz artık o noktaya geldik.
“Ramazan ayındayız, önümüz bayram. Cebimizde para bir yana, borçlarımız bile birikmiş durumda. Kime güveneceğiz, kime gideceğiz, kimden isteyeceğiz? Aylardır bizi bu şekilde süründürdüler. Çalışmadığımız dönemler oldu, elimiz kolumuz bağlı kaldı. Şimdi ise bizi bu duruma onlar getirdi.
“Biz buraya kadar gelmek istemezdik ama başka çaremiz kalmadı. Türkiye’de hangi babaya sorarsanız sorun, çoluk çocuğu için her şeyi yapar. Biz de mecbur bırakıldık. Dokuzuncu gündeyiz. Kapıya gidiyorduk ama muhatap bulamıyorduk. Bize bir kez söz verdiler, ‘Halledeceğiz, özür dileriz’ dediler. Ama baktık ki palavra. Bizi kandırmışlar.
“Artık kanmak istemiyoruz. Buraya çıktıysak, hakkımızı almadan inmeyeceğiz. Çocuklarımızın yanına sessiz sedasız dönemeyiz. Ramazan ayında boş sofraya oturmak istemiyoruz.”
“Eve bir parça ekmek götürecek paramız yok”
Hakları için kule vince çıkan bir diğer işçi Serkan Aksakal ise son çare olarak bu eylemi yaptıklarını belirtti. Aksakal, şunları söyledi:
“İşten çıkarıldık ve şu an eve bir parça ekmek götürecek paramız bile yok. Sadece biz değil, tüm arkadaşlarımız aynı durumda. Üstelik çalıştığımız süre boyunca kazandığımız haklarımız da gasp edildi. Kıdem tazminatımız, yıllık izin haklarımız, maaşlarımız verilmedi. Biz de çareyi sendikamıza başvurmakta bulduk.
“Burada dört arkadaşız. Aşağıda 12 arkadaşımız daha var. Bize destek için gelenler de var. Buradayız ve kesinlikle kararlıyız. Vinci terk etmeyeceğiz. Ne zaman ki haklarımız ödenir, o zaman ineriz. Onun dışında bizi buradan hiçbir güç indiremez. Bizi tamamen görmezden geldiler, adeta yok saydılar.
“Bu bir gün mü sürer, üç gün mü sürer, bir saat mi sürer bilmiyoruz. Ama ne olursa olsun kesinlikle kararlıyız, aşağı inmeyeceğiz.”
(AD)