Erdoğan, Beştepe'deki Kabine Toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında bir haftadır süren, yaklaşık en az 50 kente yayılan, en az 1.100 kişinin gözaltına alınmasına neden olan, 21 Mart itibariyle TCMB'nin net döviz rezervinin piyasaya gerçekleştirilen satışlarla birlikte 11,2 milyar dolar azalmasına yol açan, BİST 100'ün bir haftada yüzde 13,9 düşmesiyle sonuçlanan toplumsal çalkantıyı "temelsiz ve suni" olarak niteledi.
"Vandallar"
Erdoğan "İstanbul merkezli bir yolsuzluk operasyonunun ardından ana muhalefet partisi genel başkanının yaptığı sokak çağrısı sonrası ortaya çıkan ve kısa sürede şiddet hareketine dönüşen olaylar" dediği protestolara katılanları "vandallar", protestoları dillendiren ana muhalefet partisi ve diğer politik partileri "çok büyük bir şuursuzluk örneği sergile[mekle]" suçladı.
Gösterilere katılan on binlerce üniversite öğrencisinin, kullanılması yasak gazlara, basınçlı suya, plastik mermilere ve cop ve dipçikle darpa maruz bırakıldıkları polis müdahalelerinde zarar görenlerden hiç söz etmedi. Yaralandığı iddia edilen 123 güvenlik görevlisine "geçmiş olsun dilekleri"ni iletti.
"Suçlu CHP"
Erdoğan CHP yöneticilerinin "Yolsuzluk, soygun, irtikâp, iltimas, rüşvet iddialarına cevap vermek yerine 5 gün boyunca siyasi tarihimizin en basiretsiz, seviyesiz, ahlak ve hukuk yoksunu açıklamalarına imza at[tıklarını]" iddia etti.
Suçlamayla karşılaşanların iddiaları reddetme haklarını kullanmalarını, suçluluk karinesi olarak değerlendirdiği anlatımında, Erdoğan "Vandalların saldırılarında yaralanan polislerimizin, camı çerçevesi kırılan esnafımızın, zarar verilen milyarlarca liralık kamu malının tek sorumlusu sokak çağrısı yapan ana muhalefet partisi lideri ve şürekâsıdır." dedi.
"Her şey CHP içi iktidar mücadelesi yüzünden"
Erdoğan gelişmeleri yorumlarken "Türkiye gibi büyük bir ülkenin basiret, vizyon ve kalite açısından çok küçük, çok iptidai, çok çapsız bir ana muhalefet partisi [olduğunu], bunlara bırakın devleti, bırakın yerel yönetimleri, bir belediye büfesi bile teslim edilmeyeceği[nin] tekrar ortaya çık[tığını]" iddia etti. Gelişmeleri, "Parti içi iktidar mücadeleleri"ne bağladı.
Erdoğan iddianamenin arkasında
Erdoğan, kendisinin sevk ve idare ettiği ileri sürülen Ekrem İmamoğlu'na yönelik "yargı kumpası" iddialarını ikrar edercesine, geçerli bir mahkeme kararına bağlanmış olmayan Savcılık iddialarını doğru kabul ederek CHP yöneticilerini "Cesaret[leri] varsa yolsuzlukların, hırsızlıkların, alınan rüşvetlerin, yapılan usulsüzlüklerin hesabını ver[meye]" davet etti.
15 milyon kişinin "kefaletini" yeterli görmedi
Erdoğan, hakkındaki iddialara dayanılarak önce gözaltına alınan ve arkasından tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yöneltilen suçlamaları kabul etmediklerini açıkça beyan ederek, 23 Mart Pazar günü düzenlenen önseçime katılan 1 milyon 757 bin CHP üyesinin 1 milyon 653 bin 887'sinin ve dayanışma sandıklarında oy kullananlarla birlikte toplam 15 milyon 497 bin 957 bin kişinin beyanını dikkate almadı. "Şayet yürütülen soruşturmadaki iddialara, tutuklanan kişilere her şeyiyle kefilseniz çıkıp bunu adam gibi açıkça söyleyin. Buna niyetiniz yoksa boşuna milleti germeyin." dedi.
Ancak Erdoğan, kendisine yönelik olarak CHP Genel Başkanı'nın ileri sürdüğü Cumhurbaşkanı adayı önseçimi öncesinde İmamoğlu'nun diplomasını iptal ettirmek ve tutuklatarak Cumhurbaşkanı adayı olmasını önlemek üzere "kumpas" kurmak ve "darbe" yapmak iddiasını yantılamaya girişmedi.

İmamoğlu’ndan ilk açıklama: Millet iradesine darbe vuruluyor
Erdoğan uluslararası toplumdan yönelen "demokratik değerlere saygı gösterme" çağrılarını da duymazdan geldi.

AB KOMİSYONU, ALMANYA VE FRANSA'DAN UYARILAR
AB, kitlesel gözaltı ve tutuklamaların ardından Türkiye'yi "demokratik değerleri savunmaya" çağırdı
"CHP'nin yolsuzluk operasyonuna verdiği hukuku hiçe sayan tepki" olarak tanımladığı toplumsal infialin iç ve uluslararası piyasalarda yol açtığı dalgalanmaları da temelsiz ve suni olarak niteleyen Erdoğan, "sergilenen illüzyon kısa bir süre sonra ortadan kalktığında yaşananların anlamsızlığının daha iyi anlaşılacağını" iddia etti.
(AEK)