KESK’e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) merkez yürütme kurulu üyeleri hakkında “suç işlemeye alenen tahrik etmek” suçundan resen soruşturma başlatıldı.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Eğitim Sen'in sosyal medya hesabından, “ülkede yaşanan toplumsal olayları kışkırtmaya yönelik kanuni grev şartları gerçekleşmeksizin çağrıda bulunulduğunu” öne sürdü.
Başsavcılık, Eğitim-Sen merkez yürütme kurulu üyeleri ile sosyal medya hesabı kullanıcıları hakkında “suç işlemeye alenen tahrik etmek” suçundan resen soruşturma başlattı.
Üniversitelerde ‘İmamoğlu’ boykotu
“Savcılığın kullandığı dil oldukça zorlayıcı”
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, soruşturmayı medyadan öğrendiklerini ve konuyla ilgili henüz kendilerine tebligat ulaşmadığını belirtti.
bianet’in telefonla ulaştığı Irmak, “Ortada bir genel grev kararı yok. Bu, sadece öğretim elemanlarına yönelik, kampüslerde daha güvenli bir eğitim-öğretim sürecinin yürütülmesi amacıyla alınmış bir günlük bir karardır. Bütün üniversite çalışanlarını kapsayan bir karar da değildir. Bu nedenle, savcılığın kullandığı dilin oldukça zorlayıcı olduğunu düşünüyoruz,” ifadelerini kullandı.
“Kaldı ki, 'grev şartlarının oluşması' gibi bir koşul söz konusu olamaz. İş bırakma eylemleri yalnızca ekonomik taleplerle sınırlı değildir,” diyen Irmak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Toplumsal olaylara dikkat çekmek, ülkenin içinde bulunduğu kaotik duruma karşı iktidarı ve yöneticileri uyarmak amacıyla da yapılabilir. Bugüne kadar bizim pratiklerimiz de bu şekilde olmuştur.
“Çağrımız öğretim elemanlarıyla sınırlı”
“Antidemokratik uygulamalara ve baskı ortamlarına karşı da çağrılar yapılabilir. Bizim çağrımız da yalnızca öğretim elemanlarıyla sınırlıdır. Protesto eylemlerine katılsın ya da katılmasın, tüm öğrencilerin daha güvenli bir eğitim-öğretim ortamında bulunmalarını ve daha güvenli kampüs koşullarında bu süreci yaşamalarını hedeflemektedir.
“Şu anda sınav haftasındayız ve bu sınav haftasında öğrenciler mağdur edilmektedir. Öğretim elemanları ise ne yapacaklarını bilemez hâle gelmiştir. Öğrencilerin yaşadığı bu mağduriyet karşısında, ülkenin içinde bulunduğu duruma akademi üzerinden en azından bir uyarıda bulunmak amacıyla yapılmış bir çağrıdır bu. Başka bir amacı yoktur.”
Gençlik sokakta: Ne hissediyorlar, motivasyonları ne?
Bir günlük iş bırakma çağrısı
Eğitim Sen, dün (24 Mart) sosyal medya hesaplarından “Üniversite öğrencilerinin haklı mücadelesine destek veriyoruz! Eğitim Sen üyesi öğretim elemanları 25 Mart Salı günü iş bırakıyor!” başlıklı bir açıklama paylaşmıştı:
Üniversite öğrencileri, ülkede giderek derinleşen antidemokratik uygulamalara, ifade özgürlüğünün baskı altına alınmasına, kayyım rektör atamalarına, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırılara karşı ayağa kalktı. Öğrencileri yürüttükleri Demokratik bir Türkiye, Özgür, Özerk Üniversite mücadelesinde asla yalnız bırakmayacağız!
Uzun süredir devam eden antidemokratik uygulamalara, baskılara hukuksuzluğa karşı öğrencilerin yanındayız!
Eğitim Sen üyesi öğretim elemanları olarak “İnsan Toplum Doğa yararına bir Üniversite!” talebiyle 25 Mart 2025 Salı günü hizmet üretmiyoruz!
(VC)