Kırık tekerleği olan bir hamster düşünün. Onda bir yere gitme duygusu uyandıran şeyden mahrum bir hamster. İşte insanlık ailesi tam da bu noktadadır.

Cumhuriyet'in ayakta oluşunun nedeni olarak da Cumhuriyet’in TBMM tarafından kurulduğunu söylüyorlar. Yani Meclisin varlığı ve halkın meclisin varlığına sahip çıkması, Cumhuriyet'in teminatı oluyormuş.

Beyinde yaratıcılığın merkezi, müzisyenlerin tecrübeli olup olmamasına göre değişim gösteriyor.

Rengarenk iplerle iki battaniye bir bolero ördüm, sıra toruna yelek örmeye geldi. Çok rahatlatıyor beni ördüğüm ‘kutu kutu penseler’ nam-ı diğer kesme şekerlerim. “Şado, Korona günlerinde ördü” sergisi açarsın artık diyor arkadaşım.

Faşist güzellik standartlarına isyan eden belgeselin kahramanları patriyarkanın asırlardır empoze ettiklerine cephe alıyor

En erken zulmedilme kaygılarımız genelde memeyi yitirmek yani aç kalmaya dairdir.

Herkesin aklına benzer sorular düşüyor. "Bu yaz sahil kafelerinde oturup denize giremeyecek miyiz?" "Ya yolculukta kaparsak?"... Bilimin de aklında aynı sorular var, cevapsız soruları ve şimdiye kadarki verileri derledik.

Doktor Alp Sirman Doğan Kitap'tan çıkan "Sağlık Balonları" isimli yeni kitabında, bilim dışı kandırmacaları ve ticarileşen sağlık sektörünü sorgulayarak, "Bilim nedir?" diye soruyor.

Risk altındaki insanlar ise dışarıdan gelen her türlü bilgiyi sınırsızca tüketmeye başladılar. Ancak, özellikle sosyal medya ve genel olarak internet gibi mecralarda sunulan bilgilerin aslında bir endişe kaynağı haline geldiği kısa zamanda anlaşıldı.

Son tahlilde sol melankoli, pasifizmi teşvik eden bir karamsarlıktan öteye gitmez Benjamin'e göre; insanları umutsuzluğa ve yılgınlığa sürükleyerek politik eylemden soğutur.

Malum 2015'de "Diyarbakır Kalesi - Surları ve Hewsel Bahçeleri" de UNESCO'nun kültürel kalıcı miras listesine kaydedilmişti. Ama Hendek-Barikat ve Sokağa Çıkma Yasaklı haller nedeniyle bu süreç yerinde kaldı. Hâla şehrin bir bölümüne girilmiyor.

Demek istediğim, evin bir sığınak olduğuna ilişkin bunca söze rağmen, gerçek, çoğu kadın için ev kalınacak güvenli yer olmaktan her zamankinden daha uzak ve onların sığınma evi ve otel taleplerinin hiç olmadığı kadar acil olduğudur.

Emek gücü kitlesel yok oluşu içinde yaşamamakta bunun yerine yaşam destek fonksiyonlarını yerine getirecek koşulları sabit tutacak şekilde biçimlenmektedir.

İnsanlığın salgınla mücadelesinde yüzyıllar içinde birçok benzerlik bulunuyor. Demek ki salgın yalnızca bir sağlık meselesi değil. Tarihi iyi bilmek, önceki salgınlardan ders çıkarmak da sağlık önlemleri kadar gerekli.

Hani deniyor ya; korona salgını sonrası dünya aynı dünya olmayacak! Aynı dünya olmayacak mı, olmayacaksa, neden acaba? Evde kalmak, bize bu konular üzerinde düşünmeye zaman açısından daha çok imkânlar sunuyor.

COVID-19 ile mücadele edilirken de başkaca carî toplumsal-sınıfsal örüntüler kendilerini açığa vurmaktadır. Bu anlamda hemen her salgının ırksal, cinsî, cinsel ve sınıfsal eşitsizliklerle beslenen (ve tüm bunları geri-besleyen) kesişimsel bir "eşitsizlik salgını" olduğu söylenebilir.

"Serbest Kürsü" tam da adına yakışır bir şekilde, Zambra'nın konudan konuya atlayarak, okurla sohbet eder gibi ortaya çıkardığı metinlerden oluşuyor.

Toplum yararına değil de sermayenin çıkarlarına öncelik veren ülkelerin korona salgını karşısında bocalaması bir şeyler anlatıyor olmalı. Dost ve müttefiklerinden ciddi bir destek görmeyen İtalya'nın yardımına ilk koşanların Küba, Rusya, Çin olması ilginç değil mi?

Benim, şehre dair kodlamam öylesine fanatik bir kodlamaydı ki! Bir şekilde şehirden temelli ayrılanlara çok öfke duyan, gidenleri asla affetmeyeceğimi dillendiren bir üsluba sahiptim.

Hasta ruhlu olduğuna inanılan kadınların bir daha haber alınmamak üzere sürüldüğü ıssız adada yönetmen, empati kurduğu kahramanlarının izini sürüyor.