Toplumsal bir özneye dönüştürülen insan yavrusu, "sosyolojik" anlam kategorilerinden herhangi birine sıkıştığı ölçüde parçalı olmayan bir 'dünya' içinde yaşayabilir; bunun yolu da "ahlakçılık"tan geçer; sonu "kölelik"te biter.

Mungan bu gürültü ve patırtının ortasında yazdığı romanla bir kez daha okurun ezberlerini bozuyor.

Bütün Avrupalı seyyahların ballandıra ballandıra anlattığı, İstanbullu Müslümanların sokak hayvanlarına örnek davranışı ne zaman eskidi de kedilerin diri diri yakıldığı, köpeklerin katledildiği bir toplum haline dönüştük?

Sosyal medyada dolaşan İstanbul Kedileri videolarıyla gurur duyarız. Biz hayvanları severiz. Biz en güzelinden hayvan sevenlerizdir. Sonra birileri duruma el koyar, köpekleri “uyutma” yasası meclise gelir.

Ötekileştirmekten, ayrıştırmaktan, önyargılardan kurtulduğumuzda herkes bu hakkı doğal olarak kullanmış olacak ve farkına bile varmayacak. Şu an hayal gibi ama neden olmasın?

Tek kurtarıcı, hakikatin ta kendisidir. Hakikat; yemeğine un, su ve yağdan başka katabilecek hiçbir şeyi olmayan milyonların varlığıdır. La Cuccia yani “Açlık Tatlısı”nın orijinal tarifinde olduğu gibi; çikolatasız, portakalsız ve fıstıksız.

40gece’nin vokalisti Ayhan Asar, “Temel güdülerimizi bastırdıkça psikolojik sorunlar yaşamaya başlarız. Bunu sanatla, mizahla, bir şekilde dışa vurmalıyız. Ben de PersonaX projesini bu fikirlerle yarattım” diyor.

İstanbul adalarına denizden ulaşım mütemadiyen artacağına adalar ana karaya ve birbirlerine köprülerle bağlansa işler muhakkak ki kolaylaşır…

Uzmanlar, doomscrolling'i insanların size sürekli bağırdığı bir odada bulunmaya benzetiyor ve medyanın haberleri yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söylüyor.

Demokrasi olmadan eğitimde kalite ve adalet arayışı, eksik bir pusulayla yol almak gibidir; hedefe ulaşmak mümkün olsa da zorluklar ve haksızlıklarla dolu bir yolculuk olur.

İşgale karşı gösterdikleri direnişin yanı sıra beni Filistin halkı üzerine düşündüren kişisel bir konu daha var: Tutukluluğumuzun İsrail’in idari tutukluluk uygulamasına benzemesi.

ABD’li yazar Donald Ray Pollock’un çocukluğunu geçirdiği Ohio, Knockemstiff kasabasındaki büyüme deneyimlerine dayanan ilk öykü kitabı “Knockemstiff”, Avi Pardo çevirisiyle İthaki Yayınları’ndan okuyucuyla buluştu.

Bir erkeğin başka bir erkeğe samimi ve açık bir şekilde, duygularını ortaya koyarak sevgisini göstermesi, sadece aşkta değil tüm ilişki biçimlerinde toplumsal bir tabu oluşturuyor.

Yaşam hakkını güçlü bir şekilde savunamadığımız ve bazı engelli oluşumları tıpkı yukarıdaki gibi vicdanlara ve tribünlere oynadığı için “sorun çözüldü.”

Kısacık yaşamına karşın adını Japon edebiyatının tepesine yazdıran Osamu Dazai’nin romanı “İnsanlığımı Yitirirken”, ‘Maske’nin altına gizlenen ‘Gölge’nin attığı tiz bir çığlık gibi. Dazai, intihar etmeden hemen önce yayımlanan bu romanıyla (ve elbette hayatıyla) Jung’un Persona (Maske) ve Shadow (Gölge) teorisinin adeta ispatı.

Kayyım rejiminin Kürt illerindeki kadın haklarına yönelik bu sistematik saldırıları, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine büyük zarar veriyor. İstanbul'dan Van, Hakkari ve Yüksekova'ya giden bir grup feministin hazırladığı rapor, hakikati hatırlatıyor.

Tutuklama kararı üzerine kendi ayağıyla gidip savcıya teslim olmuş. Bu alışıldık değil tabii ki! Umarız halkın seçilmiş iradesine çökmek ve sonrasında da bütçesine tecavüz en detaylı şekilde cezai karşılığını bulur.

Mortar Research araştırması, hibrit çalışma modelinin çalışanların sağlığı ve refahı üzerinde önemli faydalar sağladığını gösteriyor. Çalışanlar, işe gidip gelmek için harcadıkları zamanı daha kaliteli bir yaşam ve iş/yaşam dengesi için kullanıyorlar.

Bugünlerde Muharrem ayındayız. Kazanlar, tencereler en güzel dileklerle kaynatılıyor. Dilerim her bir tas aşure, tıpkı yapılış amacında olduğu gibi “sevgi ve dostluk” niyetiyle karşılık bulur.

P4C adı verilen metodolojik anlayışla gerçekleştirilen atölye çalışmaları, geleneksel öğrenme ekosistemi paradigmasını reddeder.