Biamag - Bianet

biamag

Sayfa 16

Ercan Jan Aktaş

Zimane me jiyana me ye, diller kardeştir

Zimane me jiyana me ye, diller kardeştir

Bizler bugün konuşmak istediğimiz Demokratik Cumhuriyet için o zaman diliminden itibaren bir çalışmanın içinde yer almış olurduk. Bir yerde yasaklanan bir dil var ise orada kimse için refah, adalet ve özgürlük olmaz. Geç ama imansız değil!

Militarizasyon nereye kadar?

Militarizasyon nereye kadar?

Askerliği özendirme ülküsü taşıyan propaganda, binlerce gencin hayatını savaş alanında yitirmesine neden oluyor

Anadilinden koparılmaya direnen bir ses: Ayşenur Kolivar

Anadilinden koparılmaya direnen bir ses: Ayşenur Kolivar

O, UNESCO’nun yok olmakta olan diller listesine aldığı Hemşinceyi müziğiyle yaşatmaya çalışıyor. “Belki şarkılarım bu dili kurtaramaz, ama en azından kaybolmadan önce son kez yankılanmasını sağlayabilirim” diyor.

Dil çeşitli, mücadele ortak

Dil çeşitli, mücadele ortak

Körler bankada tek başına bir işlem yapmak istediklerinde, Latin harfleriyle ve kendi el yazılarıyla "okudum anladım" yazmaları isteniyor. Belki hiç bilmediğimiz ama daha da önemlisi günlük yaşamımızda kullanmadığımız bu yazma biçimine zorlanıyoruz.

Metin V. Bayrak

Anadili: Barışa giden yol

Anadili: Barışa giden yol

Dili ve kavramları sınırlanan bir toplum, düşünsel çeşitliliğini kaybeder ve zamanla otoriterleşmeye de açık hale gelir; deyim yerindeyse anlam bağışıklığı kırılganlaşır.

Emet Değirmenci

Afetler çağında doğayı planlamak

Afetler çağında doğayı planlamak

Bu döneme de doğanın her şeyinin maddeleştirildiği kapitalist toplum diyoruz. Elbette bu anlayış kitlesel tüketimin arttığı dönemde daha da hız kazanıp bugünkü küresel iklim değişimini yarattı.

Nilgün Karataş

Veda Etmiyorum: Susulan acıların nesiller boyu süren travması

Veda Etmiyorum: Susulan acıların nesiller boyu süren travması

Veda Etmiyorum, Nobel ödüllü yazar Han Kang’ın 1948’de Jeju Adası’nda gerçekleşen katliamı merkezine aldığı romanı. Roman, üç kadının hikayesi üzerinden geçmişin anlatılamayan acılarının sadece kurbanlar ve hayatta kalanlarda değil, kolektif hafızadan her bir birey üzerine nasıl kalıcı izler bıraktığını gösteriyor.

Toplanın en etkili ritüeli anlatıyorum!

Toplanın en etkili ritüeli anlatıyorum!

Peki, neden insanlar daha rasyonel girişimlerde bulunmak yerine bu gibi ritüellere sığındı? Sığınmak dedim buna, çünkü patronu dövüp istifa etmek bir çözüm.

Başkalarının bilmediği bir dili öğrenmek üzere okula gitmek

Başkalarının bilmediği bir dili öğrenmek üzere okula gitmek

Sokakta oyun oynadığım Türk arkadaşlarım devlet okullarına giderken biz Ermeni okullarına dağıldık. O yaşta bunun bende bir tür mahcubiyet yarattığını hatırlıyorum. Sanki doğru olmayan bir şey yapıyormuşuz gibi hissediyordum.

Arslan Özdemir

Anadil, kimliktir: Kürtler için 21 Şubat’ın anlamı

Anadil, kimliktir: Kürtler için 21 Şubat’ın anlamı

Bugün Kürt toplumu, anadilini yaşatma mücadelesini kültürel ve akademik çalışmalardan dijital medyaya, edebiyattan siyasete kadar birçok alanda sürdürüyor.

Japonya’nın seçilmiş Kürt kurbanları

Japonya’nın seçilmiş Kürt kurbanları

1990’lardan itibaren, yayla yasakları ve devlet baskısı nedeniyle hem politik hem de ekonomik zorluklar yaşayıp Japonya’ya sığınan küçük bir Kürt nüfus, kitabın hikayesine konu olan.

Spinoza ve aşkın diyalektiği

Spinoza ve aşkın diyalektiği

İlk bakışta aşk diye algıladığımız şey, aslında sevgi değil bir meraktır --sonradan sevgiye dönüşebilir ama anlaşılabileceği gibi epeyce kırılgandır (ve bunu hissetmek için Proust okumanız gerekir).

Aşkın sağlamcı hâli

Aşkın sağlamcı hâli

Kişi körse onun hayatına giren kişi ya az gören olmalıymış ya da başka engeli olmalıymış. Kör ile kör yapamazmış. Gören zaten köre bakmazmış. Baksa da yürümezmiş o iş.

Mehmet Yeşiltepe

Aşkın yolu insanlığın yoludur

Aşkın yolu insanlığın yoludur

Varoluşsal boşluk, toplumun büyük bir kesimini teslim almış durumda. Bu da karamsarlığı büyütüyor. Yaşamın tadı, anlamı konusunda kafalar karışık. Çoğu kez günü kurtaran çabalarla yetiniliyor.

“Tüm polisler diyalog polisi olsa!”

“Tüm polisler diyalog polisi olsa!”

Demokratik İsveç’te hür ifade ve nümayiş hakkı adına kurulmuş diyalog polisi teşkilatı tüm dünya ülkelerine misal teşkil edebilir mi?

Bilinmeyen mi?

KURDÎ

Bilinmeyen mi?

Bu hafta 14 Şubat Sevgililer Günü'ne özel Kürtçe kelime kartları hazırladık: Roja Evîndaran, Evîn, Xoşewîst, Maçkirin, Kenîn, Bêrî.

Filistin direnişine silah taşıyan bir Başpiskopos: Hilarion Kapuçi

Filistin direnişine silah taşıyan bir Başpiskopos: Hilarion Kapuçi

Filistinli direnişçiler, uçak kaçırma gibi eylemlerinde Filistinli tutsakların özgürlüklerini talep ederken Kapuçi’yi de listelerine yazarlar.

Kadınlar, 14 Şubat’ta “kanlı elmas” değil, yaşamak istiyor

Kadınlar, 14 Şubat’ta “kanlı elmas” değil, yaşamak istiyor

Biz kadınlar biliyoruz ki, gerçek sevgi eşitlikten doğar. Yaşatır, büyütür, var eder, çoğaltır. Ve biz artık ölmek değil, eşit bir yaşam istiyoruz. Çünkü sevgi, ancak adaletin ve eşitliğin olduğu bir dünyada var olabilir.

Sevgi Yolu

Sevgi Yolu

Sevan Semerciyan'ın Jamanak gazetesinde yayımlanan şiirini, yayıncı ve yazar Rober Koptaş, Ermeniceden Türkçeye çevirdi.

Herkesin sahip olduğu bir hakkın peşinde: LGBTİ+'lar ve aşk

Herkesin sahip olduğu bir hakkın peşinde: LGBTİ+'lar ve aşk

Heteroseksüel ilişkilerin öne çıktığı sinema tarihinde, kuir aşk hikâyeleri uzun yıllar göz ardı edildi. Ancak aşk çok daha çeşitlidir; herkes için farklı anlamlar taşır ve her hikâye anlatılmayı hak eder.

Rosa’nın aşkı ve devrimi

Rosa’nın aşkı ve devrimi

Leo Jogiches, Rosa'nın en yakın siyasi müttefiklerinden biri olmasının yanı sıra, uzun yıllar boyunca onun partneriydi.

Aslı Deniz Çelebi

¿Dónde está el amor?*

¿Dónde está el amor?*

Aynı zamanlarda aynı huzursuzluğu yaşayan Martin ve Mariana, kendi elleriyle açıyorlar yan duvarlarına o küçük kaçış pencerelerini.

Mücadele, sadakat ve geleceğe bakan bir hikâye: Sverdlov çifti

Mücadele, sadakat ve geleceğe bakan bir hikâye: Sverdlov çifti

Bugün birçok devrimci için bile demode görülen Sverdlov çiftinin hikâyesi aslında hep ileriye, geleceğe bakıyor.

Flört uygulamalarında aşkı aramak

Flört uygulamalarında aşkı aramak

Kendimi çarkın üzerindeki bir hamster gibi hissediyordum. Sürekli koşturuyordum ve bu durmak bilmeyen koşuşturmadan yorulmuştum.

Arslan Özdemir

Dini ilim ve matematik: Kavramsal bir eleştiri

Dini ilim ve matematik: Kavramsal bir eleştiri

Matematiği bir "dinî ilim" olarak tanımlamak, hem matematiğin evrenselliğine hem de dinî ilimlerin özgünlüğüne zarar veren bir yaklaşımdır. Bilgi türlerini net bir şekilde ayırmak, hem bilimsel düşüncenin gelişimi hem de dinî bilginin kendi içinde tutarlı kalması açısından önemlidir.

‘Beni o limana çıkaramazsın’*

‘Beni o limana çıkaramazsın’*

Gökkafes ve Galataport’tan sonra Kalamış Marina da kentsel dokuya uymayan bir çehreye bürünecek. Belediye başkanı değişse, yeni seçilmiş konseyler tarafından idare edilse de yakın gelecekte bu şehri, Doğu ile Batı arasında makyajı bol bir ‘SINIR- LIMAN’ işletmesi olarak görebilmek mümkün.

Ebru Nihan Celkan’ın Loop’u; Umut!

Ebru Nihan Celkan’ın Loop’u; Umut!

Bağımlılıkları da bağlılıkları da bir döngü halinde birbirine girmiş, sıfır noktasında kendini bulmuş ve yeniden başlamak üzere ayaklandıkça zemine daha sert kapaklanmış bir kadının hikayesi Loop, kadının adıysa tabii ki Umut...

Kıvılcım Akay

Her evin kendine has müzesi: Buzdolabı

Her evin kendine has müzesi: Buzdolabı

Hayatım boyunca hiç düşünmediğim kadar “ev” kavramı üzerine düşündüğüm şu zamanlarda, “evde kaç kişinin yaşadığından bağımsız olarak, buzdolabının üzerinde sana ait ne kadar nesne varsa, o eve o kadar aitsin” diye bir cümle geçti içimden

Nilgün Karataş

Görünmez Kentler: Yıkılan şehirler, anılar ve bellek

Görünmez Kentler: Yıkılan şehirler, anılar ve bellek

Postmodern edebiyatın oyuncu kalemi Italo Calvino, Görünmez Kentler’de bir şehrin sadece taşlardan, binalardan ibaret olmadığını anlatır bize. Şehirler sadece fiziksel mekanlar değildir: Ortak anılar vardır, ortak bellek. Kentler insanlarıyla, hikayeleriyle yaşar. Ya yıkılan şehirlere ne olur?

Ataşçı’dan hüzün çiçekleri

Ataşçı’dan hüzün çiçekleri

Abdullah Ataşçı’nın Meryem’in Çiçekleri’ni “insanın öz yurdundan kovulmasından daha büyük acı yokmuş meğer” üzerinden siz de okuyun diye ısrarla öneriyorum.

Metin V. Bayrak

Aile, din, devlet ve piyasa kıskacında görünmeyen çocukluk

Aile, din, devlet ve piyasa kıskacında görünmeyen çocukluk

Adorno’nun sözünü hatırlayarak yanlışlanmış, çürütülmüş varsayımlarımızla daha da büyüyen sorunları görünürleştirerek düşünmemizi sürdürelim: "Yanlış hayat doğru yaşanmaz." Peki, çocuklar için yanlış bir hayat kurarak doğru bir dünya inşa edebilir miyiz?

Sahi aile neydi?

Sahi aile neydi?

Artık insani bağlar kısa ömürlü ve dayanıksız. Çünkü içinde yaşadığımız dünyada tüm duvarlar kağıt paravanlar gibi sürekli yer değiştiriyor. İnsanlar ve hayatları bir türlü bir yere sabitlenemiyor. Sanki dar bir dairenin içinde durmadan dönüyormuşuz gibi hissediyoruz.