Medyanın Alevilerle İmtihanı

Türkiye'de Alevilere karşı bir önyargı her zaman var. Bu bilinen bir gerçek. Ana akım medyada ise, temsilleri yetersiz veya yanlışlarla dolu. Aleviler ancak (kısıtlı da olsa) kendi medyalarında kendilerini, ifade edebiliyor. Bir de halk tarafından bilinen önyargıların televizyonda dışavurumu var.

Bunun yansımasını Mehmet Ali Erbil "sayesinde" Çarkıfelek programında gördük. Erbil Erzincan'dan arayan izleyicisinin Alevi olduğunu belli ki tahmin ederek, telefondan stüdyoya ses gelmeyince 'Mum söndü mü oynuyorsunuz orda?'diyor. Bütün Alevileri karalayan bu çirkin iftira, Erbil'in ağzından dökülüyor. Bunu söyleyen hükümete muhalefet olmakla övünen, Çarkıfelek programını yapmaya başladığından beri aynı esprileri tekrarlayan Mehmet Ali Erbil.

Bu aslında ilk değil. Yıllar önce Turnike programının sunucusu Güner Ümit, Alevilere hakaret etmiş. Daha sonra defalarca özür dilemişti. Yine yakın tarihlerde Zuhal Topal'ın evlilik programında, evlenmeye gelen yaşlı bir adam sorulan sorulara 'Ben Kızılbaş mıyım ki' diye cevap vermişti. Bunun üzerine, Topal Cem Tv'de tüm Alevilerden programda yaşananlar için özür dilemişti. Yani Erbil, televizyonlarda ne ilk ne de son olacak. Tuhaf olan üç yayının da Star Tv'de olması.

Türkiye'nin sevilen 'medya insanlarının' bu derece, pervasız, bilgisiz konuşmaları Alevileri üzmekten, onurlarını incitmekten başka bir işe yaramıyor. Toplum içinde sürekli önyargılara maruz kalan, kimliğini belli etmekten çekinen Aleviler, bir de gereksiz iddialarla fişleniyorlar.

Türkiye'de yaşayan herkes birbirine saygı duysun, kötülemesin, karalamasın derken, milyonlar tarafından izlenen ve böylece milyonlar kazanan 'şovmen' Alevilere bu çirkin şakayla iftira ediyor.

Hadi bundan da vazgeçelim, onu sevdiği ve değer verdiği için arayan bir Erzincanlı ailenin, hiç mi değeri yoktur Mehmet Ali Erbil'in gözünde? Alevi dernekleri bu yanlışı kınıyorlar. Ama bu var olan yanlışı silmiyor.

Mehmet Ali Erbil özür diledi, Çarkıfelek yayından kaldırıldı. Ama insanların artık içine işlemiş Alevi önyargısı ve bu durumu yeniden üretip, yanlış temsil eden medya değişmedikten sonra, Mehmet Ali Erbil'in özrü de maalesef bir şey ifade etmiyor. (ÖA/TK)