Güncellenen Nazizm: Tehlike Ciddiye Alınmıyor

*Görsel: Pixabay. 

Haberin İngilizcesi için tıklayın

Almanya'nın Hanau kentinde bir nargile bara yapılan ve aralında Türkiyeliler'in de bulunduğu son saldırı ülkede Nazi gölgesini yeniden gündeme taşıdı.

Yeniden gündeme taşıma tanımı aslında hafif bir tabir, çünkü son yıllarda Chemnitz olayları ve radikal sağ gösterilerdeki artış başta olmak üzere rakamlar Neo Nazizm kavramını sürekli yüze vuruyor.

TAZ gazetesinde ayrımcılık üzerine çalışan gazetecilerden Elisabeth Kimmerlee Hanau'dakı ırkçı saldırıyı şok edici olarak tanımlarken Almanya'da insanların şokta ve bir kadar da öfkeli olduğunu söylüyor.

"Göçmenler güvende hissetmiyor"

Kimmerlee'nin asıl vurguladığı ise şu:

"Çünkü bu saldırı Almanya'da ilk ırkçı saldırısı değil, bu ülkede devam eden ırkçı ve aşırı sağcı şiddet giderek artıyor.

"Türkiyeli ve göçmen uyruklu Almanyalılar burada güvende hissetmiyor artık.

"NSU teröründen sonra Almanya devleti, insanları koruyacağını ve aşırı sağcı terörü aydınlatacağını vaat etmesine rağmen kendi vatandaşlarını korumak için yeterince önlem almadı.

"O yüzden insanlar 'yeter artık' diyorlar.

"Almanya'da radikal sağın yükselişi yoktan var olmadı. 2017'den itibaren Alman Federal Mecliste sağcı popülist bir parti oturuyor.

"Aşırı sağcı gruplar örgütleniyor"

"2020 yılında sürekli yeni aşırı sağcı grup ortaya çıkarken, kamuoyunda ve medyada hala 'radikal solun tehlikesi' hakkında konuşuluyor örneğin.

"Aşırı sağdan gelen tehlike yeterince ciddi alınmıyor, beyaz Alman olmayan insanların korkuları yeterince ciddi alınmıyor.

"Emniyet makamlarının aşırı sağcı grupların örgütlenmesini aydınlatmaya ve mücadele etmeye konsantre olması lazım."

Chemnitz ile hortlayan Nazi selamı

Almanya'nın Saksonya eyaletine bağlı Chemnitz'te 2018 sonbaharında Almanya'da yasaklı olan Nazi selamının hortladığını da gördük.

Farklı gruplar arasındaki tartışmada Almanya vatandaşı bir kişi bıçaklandı. Olayla ilgili Suriyeli ve Iraklı iki genç gözaltına alındı.

Ardından aşırı sağcı holigan gruplar, "kentin direksiyonunun kimin elinde olduğunu" göstermek amacıyla "taraftarlar ve sempatizanlar" için bir buluşma yeri ve saati belirledi.

Alanda kaydedilen görüntüler, protestocuların göçmenleri kovaladığı ve sindirmeye çalıştığını ortaya koydu.

Popülizmi ne kadar sorguluyoruz?

Geçen yıl yapılan İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) - Sabancı Üniversitesi ve Stiftung Mercator girişiminin düzenlediği "Almanya'daki Popülist Eğilimler ve Göçmen Türkler" konulu panelde İPM Direktörü Fuat Keyman'ın sözlerini hatırlayalım:

" Avrupa Birliği üyesi, Almanya gibi, Hollanda gibi ya da ABD gibi ülkelerde de haklar ve özgürlükler alanında sağ popülist liderlerin güçlenmeye başladığını görüyoruz.

"Bazı ülkelerde bu figürler yönetimdeler, bazılarında Almanya gibi muhalefet partisi olarak güçleniyor.

"O yüzden de popülizm olarak ortaya koyduğumuz süreci ciddi olarak masaya yatırmak gerekiyor."

(PT)