Kürt sorununun çözümü çerçevesinde sürece katkı sunacak akil insanlar heyetinde 12 kadın ve 51 erkek yer alıyor. Yani komisyonun yüzde 19’u kadın, yüzde 81’i erkeklerden oluşuyor.
Barış İçin Kadın Girişimi ve Barış İçin Akademisyenler’in çağrıcılarından Yrd. Doç. Dr. Nazan Üstündağ, “Dünyadaki bütün örnekler gösteriyor ki bu konuda başarılı olmak için yüzde 50 kadın temsili lazım. Bu heyette görevlendirilen erkeklerin de bu konuda ne söyleyeceklerini merak ettiğimi belirtmek istiyorum” diyor.
Türkiye, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1325 sayılı Kadınlar, Barış ve Güvenlik Kararı’nı imzalayalı 13 yıl oldu. Karar, kadınların çözüm mekanizmalarında ve barış görüşmelerinde karar verici mevkilere katılımının desteklenmesini ve sürecin tüm alanlarında eşit temsilinin sağlanmasını öngörüyor.
Ancak açıklanan listede kadın temsili düşük olduğu gibi, heyet başkanları arasında bir kadın ve altı erkek; başkan vekilleri arasında dört kadın ve üç erkek; heyet sekreterleri arasında beş erkek ve iki kadın; üyeler arasında ise 36 erkek ve beş kadın yer alıyor.
Yüzde 50 kadın katılımı beklerken…
Barış İçin Kadın Girişimi1990’lardan itibaren çeşitli zamanlarda kadın barış gruplarında bir araya gelen kadınlar, Mayıs 2009’da Barış İçin Kadın Girişimi’ni kurdu. 2009’dan beri Türkiye’de barışın inşası için hem akademik hem yerel çalışmalar yapıldı. Sokak eylemleri, forumlar, fotoğraf sergileri, belgesel gösterimleri, tiyatrolar, barış şenlikleri düzenlendi. İstanbul, Ankara ve Diyarbakır’da kadınlar “Barış Noktaları” ve barış çadırları kurdu. Birçok ilde mahalle mahalle gezerek kadınlarla buluşuldu. “Kadınlar olmadan barış olmaz” sloganıyla çalışmalarına devam eden girişim, her hafta toplantılar düzenleyerek çeşitli çevrelerden kadınlarla biraraya geliyor. 5 Mayıs’ta da İstanbul’da kadınların barış sürecindeki rollerinin ele alınacağı bir konferans düzenlenecek. |
Üstündağ, heyetteki kadın temsilinin yetersizliğine dikkat çekerken, dünya örneklerinin barışın inşasında başarılı olmak ve barışın toplumsallaşmasını sağlamak için kadınların sürece eşit katılımının gerekli liğini ortaya koyduğunu ifade ediyor:
“Biz hala bu insanların tam olarak ne yapacağını anlamadık. Her şeyden evvel ne yapacaklarının, hangi yasal statüde olacaklarının açıklanması gerekiyor ve bu açıklandıktan sonra daha sağlıklı bir şekilde bu listeyi yorumlamak mümkün.
“Her ne olursa olsun bu listedeki kadın katılımı son derece yetersiz. Bu heyette görevlendirilen erkeklerin de bu konuda ne söyleyeceklerini merak ettiğimi belirtmek istiyorum.
“Türkiye’de barış sürecini inşa etmiş en önemli aktör olan kadınlar açısından bu liste çok eleştireceğimiz bir listedir.
“Ama bu listedeki kadın arkadaşlarımızı bilgi ve ilişkiler konusunda destekleyeceğimizi, bize danışmak isterlerse barış mekanizmaları, Kürt meselesiyle ilgili sorun alanları, dünya örnekleri gibi konularda bilgilenmelerine yardım edeceğimizi belirtmek isterim.
“Türkiye 1325’e imza verdi. Bu, Türkiye’nin barış için kurduğu ilk heyet. Resmi mi değil mi onu da anlamadım ama biz yüzde 50 kadın katılımını bekliyorduk ve çokça seslendirdik. Birazcık artık hükümetten bir şeyleri okumasını, dünya örneklerini incelemesini bekliyorum. Dünyadaki bütün örnekler gösteriyor ki bu konuda başarılı olmak, barışın toplumsallaşması için yüzde 50 kadın temsili lazım.
“Yani bu konuda yanlış yapıyorlar ve bu da önümüzdeki şansların da gitmesine sebep oluyor. Ayrıca kadın mücadelesine de zarar veriyor. Ama biz elbette mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Heyette yer alan kadınlar
Akdeniz Bölgesi: Sanatçı Lale Mansur (Başkan vekili), köşe yazarı Nihal Bengisu Karaca
Doğu Anadolu Bölgesi: Yazar Sibel Eraslan (Başkan vekili), TUAD-FED Başkanı Zübeyde Teker
Eğe Bölgesi: İş kadını Arzuhan Doğan Yalçındağ (Sekreter), köşe yazarı Hilal Kaplan
Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Avukat Kezban Hatemi (Başkan vekili)
İç Anadolu Bölgesi: Akademisyen Beril Dedeoğlu (Başkan vekili), gazeteci Fadime Özkan
Marmara Bölgesi: Akademisyen Deniz Ülke Arıboğan (Başkan), sanatçı Hülya Koçyiğit
Karadeniz Bölgesi: Avukat Fatma Benli (Sekreter)