Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırma Merkezi'nde (BÜKAK) konuşan Baha, "Afgan kadınının işgalle özgürleştiği inancı yanlış. Tam tersine ABD işgaliyle birlikte şiddet arttığından kadın daha da zor durumda. Bugün bu baskıya dayanamayan kadınların intiharlarında artış vardır" dedi.
"Afganistan'ın ABD tarafından işgal edilmesi kadınlara yeni bir şey getirmedi. ABD'nin, tüm dünyaya söylediği Afgan kadınını burkalarından kurtarma, özgürlüğüne kavuşturma iddiası da masaldan ibaret".
Afgan kadınının sesini duyurmak için
Önce Rusya, ardından kökten dinci Taliban yönetimi ve Amerikan 'ın işgali. Sınır sorunları, Hindistan ve Pakistan'la olan gerilim ise çabası. Tüm bu siyasi gerilim ve savaş ortamı, Afgan kadınının yaşadıklarını ve sesini dünyaya anlatmayı gerekli kıldı.
Baha, Devrimci Afgan Kadınlar Birliği 'nin bu ihiyaçtan kurulduğunu söyledi.
"Savaş önce kadını vurur. Kuzey İttifakının katlettiği insanların çoğu kadın ve çocuktu. Taliban döneminde de değişen bir şey olmadı. Sınırlardaki sorunlar mülteci sayısını da artırdığından, çoğu kadın olan bu mültecilere sahip çıkmamız gerekti. Bugün Afganistan'da ve Pakistan'da iki bin kadar kadın RAWA için çalışıyor".
Taliban'ın eğitim anlayışına karşın, RAWA okullarda gizli gizli "modern eğitim verdi"; Taliban'ın da din adına kadına yaptıklarını dünyaya duyurmaya çalıştı.
"Bugün Afganistan'da Kuzey İttifakı varsa da, eskinin Taliban'ı, şehre inince, mücahit adı altında yine ülkenin ileri gelen liderleri arasına girdi. O nedenle Taliban'ın olmadığı ve Afganistan'da kadınının özgür olduğu bir yalandır".
Sahar Baha, "Güzellik yarışmalarına katılan Afgan kızlarının görüntülerine kanmayın. Kâbil'in kenar mahallelerinde kadınlar öldürülme ya da tecavüz korkusuyla tek başına dışarı çıkamıyor.
Taliban sonrasında kadın intiharlarında artış gözleniyor. Uyuşturucu kaçakçılığı, çocuk kaçakçılığı, fahişelik tüm bu sorunlar Afgan kadınını hala zincire bağlı tutuyor. Bunlar çözülmeden, eğitim ve sağlık hizmetleri yaygın sağlanmadan, Afgan kadınının özgürleştiğini söylemek mümkün değil" dedi.
30 yıldır kadınların özgürlüğü için mücadele eden Devrimci Afgan Kadınlar Birliği'nin (RAWA) üzerinde yoğun bir baskı var. Afganistan'daki güvenlik problemi nedeniyle açık kimlikleriyle çalışmıyorlar.
"Sıradan kadınlar bile günlük hayatlarında hayati tehlike altındayken, bizim durumumuzu tahmin edebilirsiniz. Açık kimlikle ve yüzlerimizle sürdüreceğimiz mücadele yaşamlarımızı tehlikeye atar. Ben ve birçok arkadaşım eğitimimizden, ailelerimizden fedakârlık yaparak bu davayı sürdürüyoruz".
RAWA, çeşitli ülkelerden faaliyetlerini destekleyenlerin bireysel yardımlarıyla, mülteci kamplarında dokunan halılarla üretilen el sanatları ve örgütü tanıtan kitapların satış gelirleriyle ayakta durmaya çalışıyor.
RAWA nedir?
RAWA, Afganistan'ın en eski sosyal ve politik organizasyonu; barış özgürlük, demokrasi ve kadın hakları konularında çalışıyor. 1977'de, demokratik ve laik bir Afgan devleti kurmak için kadınları sosyal ve siyasi açıdan bilinçlendirmek amacıyla bir grup tarafından kuruldu.
1978'deki Sovyet işgaline direnen RAWA, ABD tarafından desteklenen köktendinci Taliban güçlerinin aksine, demokrasi ve laikliği benimsedi.
RAWA'nın kurucularından Meena 1987'de bir suikast sonucu öldü. Sovyet işgaline de karşı çıkan RAWA o zaman da Afganistan için özgürlük ve demokrasinin gerekliliğini savundu. 1992'den beri aktiviteleri köktencililere direnmeye ağırlık verdi.
15 temel eğitim okulu ile 9 yetimhane işleten örgüt, gezici sağlık üniteleriyle kamplardaki kadın ve çocuklara hizmet sağlıyor.
Son yıllarda, uluslararası STK'lardan fazla destek alamadıkları için örgütün projeleri zorunlu olarak azaltıldı. (AD)