"Yıkılan Genelevin Seks İşçilerine Yeni Bir Hayat Sunmak Gerek"

Ankara Genelevinin yıkılmasını, seçimlere bağımsız milletvekili adayı olarak giren eski seks işçisi Ayşe Tükrükçü ve uzun yıllar Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nde çalışmış olan Ülkü Sayılan'la konuştuk.

Tükrükçü genelevlerin yıkılmasından yana ancak bir şartla: "Yıkmak çözüm değil ki. Yıkıldıktan sonra o kadınların şartlarının düzeltilmesi önemli."

Tükrükçü, konuştuğu herkesin kendisine genelevlerdeki çalışma koşullarının zorluğundan söz ettiğini belirterek, "Herkes bundan bahsediyor ama aslında ne kadar zor olduğunu orada yaşayan kızların dışında kimse bilmiyor. Dün Adana'daydım. Orada da kızlar köle gibi çalışıyor. Tek hortumla 10 kız birden yıkanıyor" dedi.

"Biz de işçiyiz ama haklarımız yok"

"Orada yalnızca kölesin" dediği genelevlerde çalışan kadınların artık "seks işçisi" olarak adlandırılmalarına karşın hiçbir hakka sahip olamadıklarını dile getiren Tükrükçü, şöyle konuştu:

"Biz de işçiyiz ama hiçbir hakkımız yok. 'Bu işten ayrılacağım' deyince başka bir işe girme şansın yok. Oradaki kadınlar yılın her günü köle gibi çalışıyor. Artık şartlar yüzünden anne -kızın bu işi yapacak durumu geldiğini görmek benim için çok büyük acı. Bence genelevler tamamen kapatılıp orada çalışan kadınlara başka iş olanakları sağlanmalı. Ben oradan çıkalı tam 14 yıl sene oldu ve hala hayatta kalmak için mücadele ediyorum."

Genelevlerinin kapatılıp iş olanağı sağlanan kadınlara yeni kimlikler verilmesi gerektiğini söyleyen Tükrükçü, "Yeni bir hayatta tutunabilmeleri için bu şart. Sevdikleri ya da patronları tarafından bu sömürü devam ettikçe genelevlerini dolduracak kadınlar hep var olacak. Önce bu düzen değişmeli" dedi.

"Genelevler yıkılmasın demek feminist söyleme aykırı"

Ülkü Sayılan, "Genelevler yıkılmasın, kadınlar da bu işi yapmaya devam etsin demenin feminist söyleme yakışmadığını düşünüyorum" dedi.

Kadınların çoğunun genelevlerde "tutsak" olduğunu söyleyen Sayılan, sorunun çözümünün "ulusal mekanizmaları zorlamaktan" geçtiğini anlattı:

"Örneğin özellikle belediyeler ve illerdeki il özel idare müdürlükleri yani valilikler sığınmaevleri açmak zorunda. Bence yapılabilecek şey bu insanlara sığınmaevlerinin sağlanması. Yasada olan şeylerin ulusal mekanizmalara girmesini sağlayacak durumları kadınlar olarak kamuoyu oluşturup zorlayabiliriz."

Sayılan "genelevlerin en azından orada çalışan kadınların güvenliğini sağladığı, bu nedenle buraların yıkılmaması gerektiği" görüşüne karşı çıkıyor:

"Evet, sokaklarda can güvenlikleri yok, ama genelevlerde çok mu var? Genelevlerin kapatılmamasını ve oradaki şartların iyileştirilmesini söylemek sanki bir kabulleniş. Sanki genelevler olmak zorunda da, 'biz nasıl buraları daha iyi hale getirebiliriz' dermiş gibi... Sanki bu kadınların kaderi buymuş gibi... Bu doğal bir şey değil ki. Bu feminist bakış açısına da uyan bir şey değil.

"Bu kadınları zorlamaya da gerek yok. Sığınmaevlerinde isteyen şiir yazar, örgü örer, yemek yapar... İlla doktor, avukat olmak zorunda değiller." (BT)